Rafet Arslan, Nazan Azeri, Sidar Baki, Osman Bozkurt, Ramazan Can, Buşra Çeğil, Eda Çekil, Balca Ergener, Çınar Eslek, Kamil Fırat, Renknar Burcu Günay, Berat Işık, İrfan Önürmen, Şener Özmen, Cem Sonel ve Nil Yalter’in işleri Herkes Biliyor… başlıklı karma sergide bir araya geliyor. G-art Galeri’de izleyiciyle buluşan serginin küratörlüğünü Bahar Adan üstleniyor.
Farklı disiplinlerden sanatçıların üretimlerine ev sahipliği yapan sergi, farkında olmadan yazılan, rastlantısal bir tarih kurgusuna müdahil olmayı amaçlıyor. Sanatçılar, kendi özgün pratikleri aracılığıyla, içinde bulunduğumuz demokratik kriz ortamına eleştirel bir perspektif sunuyor.
Yüzeyselleşen, tartışmasız kalan ve politik olarak tarafsızlaştırılan güncel sanat ortamının dışında konumlanan bu sergi; bir aradalığın, diyaloğun ve sanat yoluyla gelişen anlayışın değişim yaratabileceğine işaret ediyor.
Sanatçılar, ilhamlarını 11. yüzyıldan kalma Bayeux Halısı’ndan (Bayeux Tapestry) alıyor. Normandiya Dükü William’ın 1066’da İngiltere’yi fethini konu alan bu 68 metrelik tarihi nakış, yalnızca bir zafer anlatısı değil, aynı zamanda savaşın, güç mücadelesinin ve toplumsal yapının görsel bir kaydı niteliğini taşıyor. Zincir zırhlar, deniz yolculukları, savaş sahneleri ve Orta Çağ’a dair sayısız ayrıntı barındıran bu eser, politik anlatımın tarihsel örneklerinden. Eserle ilgili sergi basın bülteninde şu ifadeler yer veriliyor:
” (…) 950 yıl korunmayı başarmış bu eser, zaferin ve egemenliğin bir temsili olarak kabul edilir; ancak aynı zamanda savaşın, güç mücadelesinin ve hükümetlerin toplum üzerindeki etkilerinin tarihsel bir kaydını da sunar. Neredeyse başka hiçbir kaynakta olmayan bilgilere ulaşılmasına katkı sağlamıştır.
“Günümüzdeki politik zaferler ve iktidar mücadeleleri; medya, ekonomik savaşlar, kültürel
hegemonya, propaganda yoluyla sürdürülen “gizli” savaşlar, internet üzerindeki dezenformasyon, siber saldırılar veya kültürel çatışmalar, Tapestry’nin tarihsel savaşıyla paralellikler gösterir. Büyük şirketler ve küresel ekonomik güçler, Bayeux Tapestry’deki geleneksel monarşi ve aristokratik yapılarla benzer bir güç dinamiği oluşturur. Gelir eşitsizliği, sınıf ayrımı ve ekonomik adaletsizlik gibi global haksızlıklar, Bayeux Tapestry’deki toplumsal hiyerarşi ile örtüşmektedir. Göçmenlik, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, kültürel çatışmalar, diktatörlük, küresel politik mücadeleler gibi daha nice sorun, bugün yaşadığımız büyük çözülmenin verilerindendir. Bütün bunların neticesinde; tarihsel ve modern politik dinamiklerin nasıl birbirine paralel ilerlediğini, gücün ve direnişin nasıl biçim değiştirdiğini, toplumsal eşitsizliklerin ve savaşların modern zamanlarda nasıl sürdüğünü görsel olarak ilişkilendirdiğimiz bir kaynaktır Bayeux Tapestry.”
Bu bağlamda sergi, tarihle günümüzü karşılaştırarak, iktidar ilişkilerinin dönüşümünü ve sanatın bu ilişkiler içindeki konumunu sorguluyor. Sanatçılar, yüzeyde tarafsız gibi görünen çağdaş sanat üretimlerine karşı, daha derinlikli ve düşünsel bir karşı duruş sergiliyor. Çünkü biliyoruz ki sanat, doğrudan politik tepki üretmekle sınırlı değildir. Sanat, kendi araçlarıyla düşünme alanları yaratabilir; gündelik siyasetin ötesinde, karmaşık bağlamları ele alabilen deneyim alanları açabilir.
Bu sergi aynı zamanda şu sorulara da alan açmayı amaçlıyor:
-
Politik sanat nerede ve nasıl görünür kılınır?
-
Görünmez ya da gömülü anlatılar, ancak fark edildiğinde mi anlam kazanır?
-
Etkili bir üretim için mutlaka iz bırakmak gerekir mi?
-
Sanatta direnişin biçimleri ne kadar genişleyebilir?
-
Kapitalizmin estetize ettiği imgeler arasında eleştirel sanat nasıl konumlanabilir?
-
Medya imgelerinin manipüle edilebilirliği, politik sanatın etkisini nasıl dönüştürür?
Toplum, sanat aracılığıyla politikaya yeniden bağlanmalı. Herkes Biliyor…, günümüzün baskın politik ve estetik dinamiklerini tarihsel bir bağlamda tartışmaya açıyor. Hak, hukuk, adalet ve özgürlüğe olan inancın vurgulandığı sergi, 28 Haziran’a dek görülebilecek.