Kırmacı: “Benim İçin Bağımsızlık, Yayıncılığın Karakteri”

Sanat Dünyamız dergisinin 50. yaşı nedeniyle düzenlediği “Sanat Dergileri ve Hayatta Kalma Yolları” başlıklı söyleşide, dergimiz ArtDog Istanbul’un Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Kırmacı konuşmacı olarak yer aldı. Söyleşide Türkiye'deki sanat yayıncılığının bağımsızlığını koruma ve sürdürülebilirlik yolları tartışıldı.

Yapı Kredi Yayınları’nın iki ayda bir yayınladığı Sanat Dünyamız dergisinin 50. yaşı nedeniyle düzenlediği bir dizi etkinlikten biri olan “Sanat Dergileri ve Hayatta Kalma Yolları” başlıklı söyleşiye, dergimiz ArtDog Istanbul’un Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Kırmacı konuşmacı olarak katıldı.

Türkiye’de bağımsız sanat yayıncılığı yapan sanat dergilerinin editörleri, kurucuları ve genel yayın yönetmenlerini bir araya getiren söyleşide Kırmacı’nın yanı sara Argonotlar’dan Kültigin Kağan Akbulut, Art Unlimited’dan Merve Akar Akgün ve Sanat Kritik’ten Abdullah Ezik yer aldı. 30 Nisan 19.00’da Yapı Kredi Kültür Sanat Loca’da gerçekleştirilen söyleşinin moderatörlüğünü Sanat Dünyamız dergisinin editörü Fisun Yalçınkaya üstlendi.

Türkiye’de Sanat Yayıncılığının Bağımsızlığı

Söyleşide sanat yayıncılığının bağımsızlığının imkanlarının ve bağımsız kalma yollarının tartışılmasına öncelik verildi. Konuşmacılar sanat yayıncılığında bağımsız kalma taktiklerini ve bağımsızlıklarını koruyan uygulamalarını, kendi yayın pratikleri üzerinden katılımcılarla paylaştılar. ArtDog Istanbul’un Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Kırmacı, sanat yayıncılığında bağımsızlığı, dışarıdan herhangi bir otoritenin içeriğe müdahale etmemesi olarak tanımladı ve ArtDog’un, dönem dönem kurumları ve reklam verenleri karşısına alarak bağımsızlığını hassasiyetle koruduğunu ifade etti.

Kırmacı: “Yeni Nesilde Eleştiri Daha Doğru Yapılıyor”

ArtDog Istanbul’un çok sorgulayıcı bir tavrı olduğunu, röportaj sorularında da bunu cesurca ortaya koyduğunu belirten Kırmacı, “Benim için bağımsızlık, yayıncılığın karakteri” dedi. Ayrıca Kırmacı, sanat eleştirisinin insanı besleyen bir yazı türü olduğu söyledi ve “Türkiye’de eleştiri 2024 yılında hala tam anlaşılmış değil ve hala tam olarak lezzetiyle yapılmıyor. Ama haksızlık etmeyeyim, yeni nesilde eleştiri daha doğru yapılıyor” ifadelerini kullandı.

Kültigin Kağan Akbulut, hem Argonotlar hem medya dünyasında bağımsızlığı, “Hakkında yayın yaptığın alanın, senin diğer alanlardaki işlerini beslememesi” olarak tanımladı. “Yani çıkardığın gazeteyi siyasi ya da ekonomik bir baskı aracı olarak kullanmadan o yayını çıkarabilmek. Ben o manşeti attığım için ya da o yazıyı çıkardığım için birileri etkilensin ve politikalarını değiştirsin diye değil, biz istediğimiz ve editoryal bir karar aldığımız için o yayını yapmaktır aslında bağımsızlık” ifadelerini de sözlerine ekledi.

İlginizi çekebilir:  600 'Partici'den 165’i Pozitif

“Bağımsız Yazarın Mecrası da Bağımsızdır”

Merve Akar Akgün, bağımsızlığı, yayın yaparken herhangi bir üst elin hâkim olmaması ve herkesin kendi alanında özgür bir şekilde üretim yapması olarak tanımladı ve yayının kendi doğallığında gelişip kendi amacına hizmet etmesi gerektiğini belirtti. “Bağımsız olduğunu hissederek yazan bir yazarın mecrası da bağımsızdır” diyen Akgün, metni editlerken yazara, onun diline, tercihlerine saygı duymanın da bağımsızlığı beslediğini ifade etti.

Abdullah Ezik, yayıncılıktaki bağımsızlığı “bir irade tarafından yönlendirilmemek” ve “yazarları ve metinlerini serbest bırakarak herkse ihtiyaç duyduğu alanı tanımak” olarak tanımladı. Ezik, “Kolektifliği sadece kelime havuzunda tutmak değil bunu uygulamada da gösterebilmek ve hiçbir şekilde bir diğer alana kaymamak, müdahil olmamak gerekiyor” ifadelerini de sözlerine ekledi.

Okur Az, Yazar Daha Az

Söyleşinin ilerleyen kısımlarında konuşmacılar kendi sanat yayınlarının okuyucu kitlesi hakkındaki gözlemlerini aktardı. Bununla birlikte sosyal medyanın, yayıncılık üzerindeki etkileri konuşuldu. Konuşmacılar, kültür sanat yayınlarının düzenli okuyucusu sayısının az olmasıyla birlikte sanat yayıncılığında meslek olarak yazarlık yapanların sayısının oldukça az olduğu konusunda ortaklaştılar.

Şebnem Kırmacı, bu yayınların okuyucu kitlesinin aşağı yukarı aynı olduğunu fakat ArtDog Istanbul’un, sanat yayınlarının hâkim kitlesinin dışına çıkarak sanat yayıncılığını yaygınlaştırmayı, sanatın hitap ettiği kitleyi genişletmeyi hedeflediğini belirtti. ArtDog İstanbul’u liselere, Türkiye’nin farklı illerine ulaştırma gayretinde olduğunu söyleyen Kırmacı, bunu yaparken yayın kalitesinden ödün vermemek gerektiğinin de altını çizdi.

Sanat Dünyamız dergisinin 50. yaşı nedeniyle düzenlediği “Sanat Dergileri ve Hayatta Kalma Yolları” başlıklı söyleşinin kaydına Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık YouTube hesabından ulaşabilirsiniz.

Previous Story

Paul Auster: 1947-2024

Next Story

Mona Lisa Neden Taşınıyor?

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.

Verified by MonsterInsights