Kırılgan Temeller, Kayıp Zeminler: Neriman Polat’tan “Groundless” - ArtDog Istanbul
Neriman Polat, "Kayıp / Lost", 2025, 66,5 x 100 cm, arşivsel pigment baskı ed: 3+1 A.P. @Neriman Polat & Zilberman, Istanbul/Berlin

Kırılgan Temeller, Kayıp Zeminler: Neriman Polat’tan “Groundless”

Neriman Polat, Zilberman Berlin’de açılan "Groundless" sergisinde kırılganlık, kayıp zeminler ve toplumsal belleğin izlerini gündelik malzemeler üzerinden görünür kılıyor. Sergi 7 Şubat'a dek görülebilir.

Zilberman | Berlin, Neriman Polat’ın Groundless adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Sanatçının Merciless (2018) ve Roofless (2023) sergilerinin ardından gelen bu üçüncü bölüm, ortak “–less” ekinde ifadesini bulan bir yokluk hâline odaklanıyor: merhametsiz, çatısız, topraksız… Polat bu üçlemede fiziksel, toplumsal, hukuki ve varoluşsal düzeyde koruma, yapı ve istikrar kaybını araştırıyor. Özgürlüğün kırılganlığı, temellerin çatlaması, eşitsizlik, demokrasi ve kriz ortamında yeni bir zemin arayışı serginin ana eksenlerini oluşturuyor.

Kolektif Üretimden İlham Alan Bir Sergi

1990’lardan bu yana STT (Sanat Tanımı Topluluğu), Arada (In Between) ve Hafriyat gibi kolektiflerde aktif rol alan Polat, Groundless’ta da ortak eylem fikrinden besleniyor. Serginin başlığı yalnızca “topraksızlığı” değil, “ortak zeminin yitirilmesini” de işaret ediyor. Birlikte üretmek, sorumluluğu paylaşmak ve yeni dayanışma biçimleri aramak, sanatçının pratiğini belirleyen unsurlar arasında.

Dışarıyla İçi Birbirine Açan Mekânsal Kurgu

Sergi mekânının duvarları beton griye boyanarak dışarının içeriye taşındığı bir atmosfer yaratılıyor. Duvarlardan birine yerleştirilen balkon, içerisiyle dışarısı, mahremiyetle kamusal alan arasında salınan bir eşik olarak öne çıkıyor. Korkuluklardan sarkan güllü tül kumaş, geleneksel olarak bakışları engelleyen bir malzemenin burada iç mekânı görünür kılan bir araca dönüşmesiyle yeni bir anlam kazanıyor. Siyah ve gri tonlarına boyanmış bu kumaşlar, romantik bir motiften kayıp, şiddet ve bellek imgelerine evriliyor. Rose ve Kaybolan gibi işlerde güller, öldürülen kadınlara adanmış bir yas ve direniş işareti olarak beliriyor.

Neriman Polat, “Gülistan”, 2023, C- print, 50 x 70 cm, ed. 1/5 + 2 A.P. @Neriman Polat & Zilberman, Istanbul/Berlin

Gizlinin Ritmi

Neşet Ertaş’ın Gönül Dağı türküsünden alınan “sel gizli gizli, yol gizli gizli, dil gizli gizli” dizelerine Polat’ın eklediği “yas gizli gizli” ifadesi, sergi boyunca yer yer karşımıza çıkan “gizli” tekrarını güçlendiriyor. Sanatçı, örtülmüş olanı açığa çıkarmadan, yalnızca görünür kılarak acının, belleğin ve şefkatin yankılarını hissettiriyor.

Kayıp, eşik ve dokunmanın izi

Kayıp adlı fotoğrafta bir duvarın ötesine uzanan bir daldan sarkan kırmızı çocuk montu, hem koruma ve yakınlık hissini hem de geçilemeyen sınırları çağrıştırıyor. Polat, gündelik kumaşlar, pazarlardan alınan tekstiller ve seri üretim malzemeler üzerinde boyama, karartma ve dikme gibi işlemlerle kişisel deneyimin izlerini açığa çıkarıyor.

KırıkDöşemelik ve A Fall of the Net Bag gibi işlerde kuraklık, çatlaklar, yoksunluk, yangınlar ve sarsıntılar hem ekolojik hem ekonomik krizlerin görsel karşılığı haline geliyor.

Ölümün Bedeni, Toprağın Sesi

On the Road işinde Polat, Batı Anadolu’nun neredeyse mitsel bir manzarasında Ölüm figürünü kendi bedeniyle canlandırıyor. Uzakta yürüyen, cırcır böceklerinin keskin uğultusuyla çevrelenen bu figür; adalet, dönüş ve bellek arasındaki kadim ilişkilere işaret eden bir imgeye dönüşüyor.

Neriman Polat’ın pratiği; toplumsal güç ilişkileri, cinsiyet rolleri, görünürlük koşulları ve kırılganlığın direnişe nasıl dönüşebileceği üzerine kurulu. Sanatçı, ev içi yüzeylerde, gündelik malzemelerde biriken görünmez izleri açığa çıkarırken kolektif sorumluluk çağrısını da elden bırakmıyor.

29 Kasım 2025’te açılışı gerçekleşecek Groundless, 7 Şubat 2026’ya dek Zilberman | Berlin’de görülebilir.

Previous Story

Doğa Sonrası Etütler V.2 Sakıp Sabancı Müzesi Koleksiyonunda

0 0,00