Sanat galerileri, sanatçı ile izleyici arasındaki dolayımı sağlayan ve böylece bir köprü kuran, aynı zamanda zamanı ve mekânı aşan anlatılar düzenleyen bir tür kültürel misyon mekânlarıdır. Bu misyon sadece sergi alanı değildir elbette ve bunun da ötesine uzanır. Çünkü galeriler toplumsal perspektifleri
Bir koleksiyoner, sahip olma dürtüsüyle, nesneleri, bilgileri, bilgeliği ve hatta şöhreti biriktirmeye yönlenebilir ve bu bazen olağanüstü sonuçlar doğurur. Koleksiyon yapan kişiler, merakı teşvik eden önemli figürlerdir. Eğer sizden bir “koleksiyoner” düşünmenizi istesem, gözünüzün önüne nasıl bir karakter gelir? Belki de reality
İlk kamusal müzeler, zengin koleksiyoncuların merak dolaplarından evrilmiş ve kısa sürede kültür için yararlı araçlar olarak kabul görmüştür. Peki ama tarihsel ve sosyopolitik koşullar müzeleri nasıl şekillendirdi? Buna karşılık, Batı müzeleri kültürü insanlara nasıl sundu?
18 Mart’ta Viyana Kunshalle’de açılan Rene Matić ve Oscar Murillo’nun JAZZ. başlıklı sergisini Mayıs ayında görme şansım oldu. Sanatçıların bu düet sergisi genel hatlarıyla arzu, görünürlük ve şeffaflık gibi temel toplumsal soruların yanı sıra yaşamlarımızda var olan imkânsızlıklar ve çelişkilerin detaylı bir
25 Şubat’ta sona eren Art Show: Galeriler Buluşması, bir süredir sanat dünyasında konuşulan bir alternatif söylem olasılığının çıktısı olarak gerçekleştirildi. Etkinlik, Bilgili Holding ana sponsorluğunda The Ritz-Carlton Residences’da beş kata galerilerin yayıldığı bir şekilde düzenlendi. Sanat fuarları, sanat sektörünün tarihsel, kültürel ve
Türkiye’de sanat eğitimi uzunca bir süredir problemler silsilesiyle karşılaşıyor. Bir yanda Anadolu Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nün başına geldiği gibi devlet ya da vakıf üniversitelerinde sanat bölümlerinin kapatılması öte yanda görsel sanatlar derslerinin müfredatta daha az saate sahip olması, bunu gösteriyor. Geçenlerde