Müze kavramını fütüristik bir şekilde dönüştürmeye hazırlanan Türkiye’nin ilk sanal gerçeklik müzesi MüzeVerse, 19 Kasım’da UNIQ İstanbul’da sanat ve teknoloji meraklılarına kapılarını açacak. VR Future ile Fransa merkezli ve 7 ülkede faaliyet gösteren, ödüllü sanal gerçeklik şirketi Excurio işbirliğiyle, hayata geçirilen müzede
Kül, Ada Müzik etiketiyle yayımladığı Ait ve Dair albümünde yer alan Deliler Gemisi adlı parçayı, yapay zeka teknolojilerinin desteğiyle tamamen dijital verilerle işlenmiş, hikâye örgüsü ve görselliğiyle büyüleyen bir video klip eşliğinde dinleyicilerle buluşturdu. Studio Bigger ve yönetmen Necmi Deniz Akıncı’nın elinden
İzmir Enternasyonel Fuarı’nın teknoloji temasına paralel olarak sanatsal bir yaklaşım sunan “Digital Echos” sergisi, teknolojiye Heideggerci bir yaklaşımla bakarak, teknolojinin bir ‘açığa çıkarma’ aracı olarak işlev görmesiyle birlikte varoluşun ifşa eden ve gizleyen ikili doğasına odaklanıyor. Küratörlüğünü Nihat Özdal’ın yaptığı sergide yer
Amerikan yerlilerinin kapitalizm ve sömürgecilikten kurtuluşuna adanmış bir örgüt olan Kızıl Ulus (the Red Nation), 13 Ekim 2023 tarihinde Filistin halkıyla dayanışma çağrısında bulunan bir bildiri yayınladı. Bildiride şu ifadeler yer aldı: “Kabile liderleri ve tüm yerli halklar için topraklarını geri almak
“Müşterek” kelimesi, TDK’da “birden fazla şeyin veya kişinin ortak veya aynı olma durumu” olarak tanımlanıyor. Siz serginin teması ile Bienal’in “Daha Uzaklara” teması arasında nasıl bir müştereklik kurdunuz? Öncelikle Mardin Bienali direktörleri Döne Otyam ve Hakan Irmak’ın daveti ile “Invited” projesine dahil olduğumu
Guggenheim New York, Jenny Holzer’in, müze için 1989’da ürettiği ve kariyerinde bir dönüm noktası niteliğinde olan LED yerleştirmesini Jenny Holzer: Light Line adlı sergiyle müzeye yeniden taşıyor. Holzer, bu Led yerleştirmeyi ilk olarak 1989 yılında Guggenheim için tasarlamıştı. Frank Lloyd Wright’ın tasarladığı
Empresyonizmin doğuş hikayesi, sanatla ilgilenen her insanın ucundan kıyısından geçtiği bir efsane olageldi. Sanat tarihinde neredeyse bir devrim niteliği taşıyan bu hikaye, 1860’larda geleneksel akademik tarzın hâkim olduğu düzenden memnun olmayan bir grup sanatçının, Akademi tarafından dayatılan kuralları aşmak ve kendi izlenimlerini
Deniz kaplumbağası, iguana, armadillo ve yılan… Daha çok National Geographic’in vahşi yaşam belgesellerinde ya da vahşi doğa fotoğraflarında görmeye alıştığımız hayvanlar, bu kez bambaşka halleriyle bir sergiye konu ve konuk oluyor. Radyoloji profesyonellerinin imzasını taşıyan çevrimiçi “Algoritmalar ve Hayvanlar” sergisindeki işlerin geliri
Halil Altındere’nin Motherland / Anayurt isimli sergisi, Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi- Dilek Sabancı Galerisi’nde 10 Mayıs’ta açıldı. Sergi, Mardin’de doğan Halil Altındere’nin 1990’ların sonundan bu yana kendine has, sarkastik diliyle ortaya koyduğu yerleştirme, heykel, video, fotoğraf, tuval ve neonlardan oluşan seçkisinin yanı
Sergiyi şekillendirdiğiniz genel çerçeve aslında bir şeyin eksikliği üzerine yoğunlaşıyor, ‘fire’ kelimesini bu şekilde konumluyorsunuz. Bu bağlamda, teknoloji ve sanat üretimini nasıl yorumluyorsunuz? Öncelikle, bu sergide “fire veren” olguların ne olduğu özetlenebilir: Örneğin teknolojinin gittikçe artarak sanatta üretim sürecine girmesiyle birlikte, geleneksel