Evliyagil Dolapdere’nin Şubat 2019’da gerçekleşen açılış sergisi de dahil olmak üzere birçok sergisinin küratörlüğünü üstlendiniz. Sizce Müze Evliyagil Ankara ve Evliyagil Dolapdere ülkenin sanat ortamına ne kattı, uzun vadede neler katacak? Küratörlüğünü üstlendiğiniz sergilerde örnek vermenizi rica edeceğim. Sarp Evliyagil’in daveti üzerine
NİLBAR GÜREŞ Resimlerinize konu olan kadınlar hep bir eylem üzerinde yakalanmış gibi görünüyorlar. Fotoğraflarda ise daha çok bir kurgunun içinde olduklarının bilincinde poz vermiş gibiler. Bu bağlamda resimler snapshot’lara, fotoğraflar ise natürmortlara dönüşüyor. Bu bilinçli bir seçim mi sizin için? Demek ki
Yepyeni bir müze dalgası başladı. Yıl 2019. 2000’li yıllarda hayata geçirilen müze kurma girişimleri sadece özel sektör ve sermaye grupları tarafından gerçekleştirilirken, bu yeni hareketlilik döneminde devletin bu alanlarda varlığını daha da hissettireceğini söylemek mümkün. 2019-2021 dönemi itibariyle, hem özel sektörün girişimleriyle
Charles Avery 2005’ten bu yana çalışmalarını deneyimine, felsefi söyleme ve sanatsal hayal gücüne dayanarak hayali bir ada yaratmak üzerine yoğunlaştıran Charles Avery, 16. İstanbul Bienali’nin dikkat çeken sanatçıları arasında göze çarpıyor. İnsanlığın tarihi- ne baktığımızda da ağırlıklı olarak tecridin, ütopyanın simgelerinden biri
Contemporary İstanbul ekibi bu günlerde, çiçeği burnunda vakıflarının, Çağdaş İstanbul Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı’nın heyecanını yaşıyor. Contemporary İstanbul’un kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, İstanbul’un dünyanın yeni kültür başkenti olması gerektiğini söylerken hem bir bildiği, hem de büyük planları var.
İstanbul Bienali’nin bu yılki teması “Yedinci Kıta”. Dünya genelinde insanların ürettiği çöp miktarı artık o kadar fazla ki, gezegenimiz artık bunu kaldıramıyor. Bu çöpler toparlanıp miktarı hesaplandığında, kocaman bir “Yedinci Kıta” oluşturabilecek ölçüde olduğu görülüyor. Bienal’in “Yedinci Kıta” teması, “insan ile
“Ağaca Övgü (Treehugger)” ve “Bir Hayvanın Gözlerinden (In The Eyes of the Animal)” isimli, birden çok duyu organını aynı anda harekete geçiren iki büyük çaplı sanal gerçeklik deneyimini Erol Tabanca kuruculuğunda hayata geçirilen Odunpazarı Modern Müze 7 Eylül’de gerçekleştireceği açılış etkinliğinin ardından 8
“In the Eyes of the Animal”da ki amacımız diğer canlıların evrimle beraber ustalaştıkları inanılmaz yetilerini göstererek insanların onlarla empati kurabilmelerini sağlamak. Hayatınız boyunca hiç karşılaşmadığınız bir kutup ayısıyla empati kuramıyorsanız Yedinci Kıta’nın pasifik okyanusunda belirmesine çok da şaşırmamak gerek!” İngiliz
Sanatın türlü aktörlerini buluşturarak sanat yapıtlarının görünürlüğüne değer katan festivaller, estetik bir meta olan sanat yapıtının el değiştirmesinde ciddi bir öneme haiz. Bilgili Holding iş birliği ve Sabiha Kurtulmuş organizasyonuyla gerçekleşen Artweeks@Akaretler, modern ve çağdaş sanat eserlerini sanat ilgililerine görünür kılmak bakımından