Son bir senedir, İstanbulluların sürekli dilinde olan, fotoğrafları aylarca şehrin dört bir yanındaki billboardlarda sergilenen, televizyon programlarına, belgesellere konu edinen, ardı ardına turlar düzenlenen Saint Pierre Han, yakaladığı bu popülerliği ile tezat bir şekilde, on yıllarca kaderine terk edilmiş, yangınlar atlatmış, Perşembe
Baksı’da süren “Gözlemevi” isimli serginiz kapsamında ilk aklıma gelen soru şu oldu. Baksı’nın kurucusu Hüsamettin Koçan da siz de Anadolu çocuğusunuz; bu anlamda bir benzerlik var diyebilir miyiz? Çok farklı karakterleriz. Hüsamettin sosyal; ben utangaç, işlerinin arkasına saklanan biriyim. Baksı’da sergi açmak
Güncel sanat dünyasında yılın beklenen etkinliklerinden biri olan Mamut Art Project, geçen ayki edisyonuyla 10. yaşını kutladı. 2013 yılında ulaşılabilir sanat alternatifi olarak yola çıkan ve her yıl yeni sanatçıların üretimleriyle gelişen Mamut Art Project bir kez daha, umut vadeden genç isimlere
Hayatı boyunca estetik olanın izini süren bir zihindi Haşim Nur Gürel. Estetik değeri geçmişle bugünü birleştiren bir skala içinde benimseyen anlayışı, sanatsal üretimin türlü alanlarına atılımcı bir sükunetle iştirak etmesiyle görünerek entelektüel bir tutumun izlerini taşıyordu İlk kişisel sergisini 1966 yılında gerçekleştiren,
Londra merkezli sanatçı Paul Robinson, yani LUAP, geçtiğimiz bahar, Londra’daki Portobello Road’da ünlü karakteri The Pink Bear’ı elinde sanat tarihi açısından oldukça ironik bir nesne olan muz ile resmedince bir kez daha dikkatleri üzerine çekti. Sapsarı bir duvarın önündeki devasa pembe ayıcık,
İklim krizi, salgın, savaş, hayat pahalılığı derken bu sayıda kapağa neredeyse varlığını unuttuğumuz bir kavramı, ‘mutluluğu’ simgeleyen bir işi taşıdık. LUAP adıyla bilinen, Britanyalı sanatçı Paul Robinson yarattığı The Pink Bear (Pembe Ayıcık) adlı karakterle dünyayı dolaşıyor; onu fotoğraflıyor, resimlerini çiziyor, enstalasyonlar