Dijital platformların sayısı arttıkça ve izleme alışkanlıklarımız değiştikçe, festivaller ve özel seçkiler dışında çok da görme şansı bulamadığımız kısa filmlere olan erişim de artıyor. Örneğin Can Merdan Doğan imzalı kısa film Stiletto (2021), bu ay Mubi kataloğuna eklenecek yerli yapımlardan biri olarak
Kültür sanat alanında yeni sezonun açıldığı eylül – ekim aylarında, sinema takvimi de oldukça yoğun ve tatmin edici. Dünyada Venedik, Toronto ve Telluride gibi güz festivallerinde 2022-2023 ödül sezonunun öne çıkacak birçok yapımının prömiyeri gerçekleşirken, Türkiye’deki festivaller sinemamızın en yeni yapımlarını izleyiciyle
Yaz sıcakları yerini güz esintilerine emanet ederken, bizler de yavaş yavaş rehavetten kurtuluyor ve yarım bıraktığımız işleri yeniden devralıyoruz. Tatilciler dönüş yollarında, öğrenciler okul hazırlığındayken yayıncılar da heyecanla güz ve kış planlarında yer alan kitapları basmaya başladılar. Yazı boş geçirmeyen yazarlar dosyalarını
“İyi bir tiyatro tüm insanlara, kendine çekidüzen veren bir kadının ayna karşısında yaptığını yaptırır.” Oyun yazarı ve ilk Shakespeare yorumcularından Johann Elias Schlegel, 1764’te yazdığı bir yazısında, tiyatroda ‘ayna’ olma görevini böyle tanımlarken; İngiliz tiyatro ve sinema yönetmeni Peter Brook ise The
Temelleri “Örselenmiş bir tarih ve kültür şehrine vefa duyar” yaklaşımı ile atılan İBB Miras, mimar, mühendis, sanat tarihçisi, arkeolog, restoratör, restorasyon ustası, restorasyon işçisi, fotoğrafçı ve belgesel yapımcısı gibi alanında uzman kişilerle İstanbul’un birbirinden önemli tarihi yapılarını korumak için canla başla mücadele
Evet, küratörlük estetik değerlerin bilinçsizce birbirine geçtiği bir bulamaç tarlası değildir, olmamalı. Estetik olanın özünü orijinal bakış açılarıyla görünür kılan has küratörlerin işi ise çamur içinde gömülü kalıyor. Eserleri seçip bir araya getirmekten ve onları belirli bir düzene göre sergilemekten fazlası bu
Sezona hangi sergi/sergilerle başlıyorsunuz? Bu dönem oldukça yoğun bir galeri programımız var. Eylül ayında galeri içerinde 3 farklı alanda farklı sanatçıların yer aldığı 3 diye bir şey yok sergisi ile sezonu açıyoruz. Ekim sonuna kadar sürecek sergide ana alanda Seydi Murat Koç’un
Modernitenin geçmişten günümüze dek beraberinde getirdiği travmaların devam etmekte olduğu bir zaman diliminde, insan ruhuna uygun biçimde düzenlenmemiş toplum tasarımları içerisinde yaşıyoruz. Farklı küresel politikalar adı altında yeni tip sömürgeciliğin başka biçimlerde hayat bulması ve sürdürülmesine karşı duruş olarak düşüncelerin ve bilginin
Vefa’daki Meryem Ana Kilisesi (Ayın Biri Kilisesi), Tarabya Aya Paraşkevi Kilisesi, Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Büyükdere Aya Paraşkevi Kilisesi… Tüm bu kutsal yapıların temel sanat eserleri üzerinde Seyhan Gemici’nin emeği var. Kendisini bir restoratörden çok zanaatkar olarak tanımlayan Gemici’nin kiliselerde
Monoco.io nasıl doğdu, çıkış noktası neydi? Video sanatını merkezine alan ve kâr amacı gütmeyen kurumumuz Bilsart’ta, dijital eserlerin orijinalliğinin kanıtlanması ve korunması bizi hep düşündüren konulardan biriydi. Bununla beraber yakın bir zamanda B3 Koleksiyonu’nda yer alan eserlerin sigortalanması sürecinde, eserlerin sertifikalarını bulmada