1. Boys on the Side / Erkek Yok, Problem Yok (1995) IMDb: 6,5
Herbert Ross’un yönetmenliğini üstlendiği komedi-dram türündeki film farklı geçmişlere sahip üç kadının bir araya gelişini ve çıktıkları macerayı konu alıyor. Film, Whoopi Goldberg, Mary-Louise Parker ve Drew Barrymore’un hayat verdiği üç kadına odaklanıyor: Kız arkadaşıyla ayrılan ve işinden atılan Jane, California’ya taşınmak isteyen emlakçı Robin ve eşinden şiddet gören Holly. Birbiriyle taban tabana zıt görünen bu kadınlar, çıktıkları yolda güçlü bir arkadaşlık kurar. Erkek egemen dünyanın baskısından kaçmaya çalışan üç kadının kimi zaman eğlenceli kimi zaman üzücü hikayesinin arkadaşlıklar adına anlatacak çok şeyi var. İki oyuncunun birlikte seslendirdiği, Roy Orbison’ın “You Got It” şarkısının yer aldığı kısım filmin etkileyici sahnelerinden biri.
2. Hachiko: A Dog’s Story / Hachiko : Bir Köpeğin Hikayesi (2009) IMDb: 8,1
1987 yapımı Japon filmine konu olan hikayenin Hollywood versiyonunun yönetmenliğini Lasse Hallström üstleniyor. Gerçek bir hikâyeye dayanan film, bir insan ve köpek arasındaki samimi ilişkiyi konu alıyor. Richard Gere’in canlandırdığı Parker Wilson’ın tren istasyonunda bulduğu sevimli köpeği eve getirmesiyle birlikte güçlü bir arkadaşlık başlar. Hachiko, sahibine her gün tren istasyonuna kadar eşlik eder. Ardından, sahibinin dönüş saatini hesaplayarak akşamları istasyonda onu bekler. Japonya’da yaşayan sahibine olan sadakatiyle tüm dünyaya adını duyuran sevimli köpek sadece sahibini değil farklı hayatları da etkiliyor. Tokyo’da Shibuya istasyonunda sahibini dokuz yıl boyunca bekleyen Hachiko’nun heykelini görmek mümkün.
3. Girl, Interrupted / Aklım Karıştı (1999) IMDb: 7,3
Susanna Kaysen’ın aynı adlı kitabından uyarlanan filmde Angelina Jolie, Winona Ryder, Brittany Murphy ve Elisabeth Moss rol alıyor. Filmin yönetmenliğini ise James Mangold üstleniyor. 18 yaşında Sınır Kişilik Bozukluğu tanısı konulan Susanna Kaysen yatırıldığı hastanedeki diğer kadınlarla güçlü bağlar kurar. Kimi zaman birbirlerine şarkılar söyler kimi zamansa tırnaklarını boyarlar. Tedavi sürecine tanık olduğumuz karakterler normal ve anormal dediğimiz şeyleri sorgulatırken kurulan dostlukların kişinin kendini gerçekleştirmesindeki yerini ortaya koyuyor.
4. Intouchables / Can Dostum (2011) Can Dostum IMDb: 8,5
Bambaşka iki hayatın şans eseri kesişmesiyle ortaya çıkan dostluk, izleyenlerin içini ısıtacak cinsten. Gerçek hayattan uyarlama hikâyenin yönetmenliğini Olivier Nakache ve Eric Toledano üstleniyor. César En İyi Erkek Oyuncu Ödülü dahil olmak üzere pek çok dalda ödüle layık görülen Fransız yapımı film müzikleriyle de öne çıkıyor. François Cluzet ve Omar Sy’ın hayat verdiği Driss (gerçek hayatta Abdel) ve Philippe artık çok sık görüşemeseler de hala dostlukları devam etmektedir. Film, en umulmadık anlarda karşılaştığımız insanların hayatlarımız nasıl değiştirebileceğine bir örnek teşkil ediyor.
5. The Boy in the Striped Pajamas / Çizgili Pijamalı Çocuk (2008) IMDb: 7,8
John Boyne’un aynı adlı kitabından uyarlanan filmin yönetmenliğini Mark Herman yapıyor. II. Dünya Savaşı’nda yaşananlara küçük bir çocuk gözünden bakıyoruz bu filmde. Her zaman macera peşinde koşan, yeni şeyler keşfetmeye düşkün baş karakter Bruno, iyi-kötü, düşman-dost kavramlarının ne anlama geldiğini keşfediyor. Toplama kampında yaşayan arkadaşının çok farklı görünen hayatı ise onun için yeni bir keşif alanı. Tellerin ardındaki “pijamalı” arkadaşıyla çıktığı keşif onu hiç beklenmedik yerlere götürür. Tüm kavramların naif bir çocuk gözünden yeniden anlamlandırıldığı bu film dostluk kavramının tüm engellere ve farklılıklara rağmen ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
6. Tonari no Totoro / Komşum Totoro (1988) IMDb: 8,2
Hayao Miyazaki tarafından yazılıp yönetilen, Stüdyo Ghibli yapımı bir Japon animasyon filmi olan “Komşum Totoro” biri 10, diğeri 4 yaşındaki Satsuke ve Mei adlı iki kız kardeşin babalarıyla birlikte eski bir kır evine yerleşerek hastanede olan annelerinin iyileşmesini beklerken geçirdikleri süreci konu alıyor. Kardeşler, korkunç olmanın aksine arkadaş canlısı yaratıklarla karşılaşır ve fantastik bir dünyaya adım atarlar. Sonrasında Stüdyo Ghibli’nin maskotu haline gelen “Totoro” ile kurdukları dostluk yüzde gülücükler uyandırırken, filmin görüntüleri etkileyici bir atmosfer yaratıyor. Kinema Junpo En İyi Film Ödülü’ne layık görülen filmde, insan ile doğa ve insan ile farklı türdeki yaratıklar arasındaki arkadaşlık göz önüne seriliyor.
7. Thelma and Louise / Thelma ve Louise (1991) IMDb: 7,5
Callie Khouri’nin yazdığı, Ridley Scott’un yönettiği film, Altın Küre En İyi Senaryo Ödülü ve En İyi Özgün Senaryo Oscar’ının aralarında olduğu çok sayıda ödül kazandı. Geena Davis ve Susan Sarandon’ın başrollerini paylaştığı filmde Brad Pitt, Michael Madsen ve Harvey Keitel da yer alıyor. Eşinden sürekli baskı gören Thelma ile monoton hayatından sıkılan ve uzaklaşmak isteyen Louise birlikte yola çıkarlar. Yalnızca kafa dağıtmak ve eğlenmek için çıktıkları bu yolculuk esnasında başlarına gelen olaylar, karakterlerin hem geçmişlerini hem de hiç bilinmeyen yönlerini ortaya çıkarır. Aslında karakterler kendilerini yeniden keşfederler. Romantik ilişkilerinde bulamadıkları destek ve güven duygularını dostluklarında bulan ikili, bu macerada gittikçe daha da özgürleşir. Artık ikonlaşmış iki arkadaş Thelma ve Louise, yolculukları boyunca kendilerine çizilen tüm sınırların dışına çıkacaktır.
8. Frances Ha (2012) IMDb: 7,5
Noah Baumbach’ın yönettiği, Independent Spirit Awards’da En İyi Film ödülüne aday gösterilen filmin başrolünde Greta Gerwig yer alıyor. Birlikte yaşadığı en yakın arkadaşı Sophie ile büyük hayalleri olan Frances bir dansçıdır. Fakat ilerleyen yaşı, değişen çevresi, hayatın gerçekleri, hayalleri ile arasına girer; aşılması zor engeller olarak karşısına çıkar. Öte yandan belli kalıplara sığmayan Sophie bir şekilde hayallerine tutunur ama hayatını idame ettirebilmek için bazı şeylerden vazgeçer, onun için biçilen role girer. Tam olarak düşündüğü gibi olmasa da her zaman hayalleri oradır ve kalıpların içinde kendini özgür kılmaya devam etmektedir. Filmi ilginç kılan yanlardan biri de modern zamanda çekilmiş siyah beyaz bir film olması.
9. Midnight Cowboy / Geceyarısı Kovboyu (1969) IMDb: 7,8
James Leo Herlihy’nin aynı adlı romanından uyarlama filmin senaryosunu Waldo Salt yazdı, yönetmenliğini ise John Schlesinger üstlendi. Başrollerinde Dustin Hoffman ve Jon Voight’ın yer aldığı film, En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo Uyarlaması dallarında Oscar Ödülü’ne layık görüldü. Dönemi için oldukça yenilikçi özelliklere sahip olan film, sıra dışı bir arkadaşlığı konu alıyor. Texas’tan New York’a kolay yoldan zengin olmak için gelen ama hayal kırıklığına uğrayan kovboy Joe ile sefalet içinde yaşayan, dolandırıcı “Ratso” kendi yalnızlıklarında birbirlerini bulurlar. Birlikte mücadele eden ikilinin ilişkisi sıkı bir dostluğa dönüşür. Karakterlerin eylemleri, yaşadıkları yerler ve şahit oldukları olaylar dönemin çok da fark edilmeyen gerçekliklerini yansıtırken, Joe’nun zihninde gerçekleşen geçmişe dönüş sahneleri de karakterin travmalarına işaret ediyor. Alışılagelmiş pek çok miti yıkan filmde oldukça cesur sahneler de var.
10. Jules et Jim / Unutulmayan Sevgili (1962) IMDb: 7,8
Henri-Pierre Roché’nin aynı adlı romanından uyarlanan François Truffaut’nun yönetmenliğini yaptığı, BAFTA Ödüllerine aday gösterilen Fransız yapımı film, özetle hem bir aşk hem de arkadaşlık üçgenini konu alıyor. Biri Avusturyalı diğeri Fransız Jules ve Jim iki yakın arkadaştır, hayatlarına özgür ruhlu kadın olan Catherine’nin girmesi ile birlikte hikâye gelişmeye başlar. Bir yandan uzun yıllar boyunca süren arkadaşlık ilişkisini mercek altına alan film diğer taraftan geleneksel aşk hikayesi anlatısının dışına çıkıyor.