Türk-Hollandalı sanatçı Mustafa Değer’in işleri Galerie Clandestine tarafından Nişantaşı’nda açılan bir sergi ile Türkiye’de sanatseverlerle buluştu. “İkiliklerin Sanatçısı Mustafa Değer” başlıklı serginin küratörlüğünü Galerie Clandestine’in kurucularından Doruk Durlanık ve Defne Ada Yapıcıer üstleniyor.
Defne Ada Yapıcıer, seçkinin Mustafa Değer’in Türkiye’den göç ederek gittiği Hollanda’ya yerleşip hayatını düzene soktuğu, evlendiği, ikinci okulunu bitirdiği yaşam dönemine denk düştüğünü; bu işler arasında yer alan özellikle yağlı boya tablolarında kendinden emin, olduğu yerde köklenmeye başlamış bir Mustafa Değer görüldüğünü ifade ediyor.
Yapıcıer’e göre, Değer’in Adana’da başlayıp Dordrecht’te sona eren yolculuğu şimdinin ve geleceğin Türkiye’sinden ne beklediğimizi düşünmek için bir davet, bir vesile. Zira başka bir ülkenin yerlisi olmaya çalışmak, ayrımcılığa uğramak, kimlik araştırmaları gibi konular Değer’in kırk yıl önceki göçünden bu yana hala güncelliğini koruyor.
Serginin Hikayesi
“İkiliklerin Sanatçısı Mustafa Değer” sergisinin hikayesi 2019’da Mustafa Değer’in kendi atölyesinde trajik bir şekilde yaşamına son vermesiyle başlıyor. Aynı yıl güzel sanatlar eğitimi almak için Hollanda’ya taşınan Doruk Durlanık, Dordrecht’te yaşayan Değer ailesine taziye ziyaretinde bulunuyor ve ailenin ona teklif ettiği resim malzemelerini almak üzere sanatçının ölümünden sonra atölyesine giren ilk kişi oluyor.
Sanatçının atölyesinde keşfettiği 167 işin Durlanık’ı derinden etkilemesiyle, Durlanık ve Yapıcıer ailenin de izniyle retrospektif bir araştırma, belgeleme ve arşiv projesi başlatıyor. Sanatçının atölyesinde bulunan eserlerin tümü belgelendikten sonra Defne Ada Yapıcıer ve Doruk Durlanık, Mustafa Değer’in kendi iç dünyasına dair ürettiği ve Değer ailesi dışında hiç kimsenin varlıklarından haberdar olmadığı erken dönem işlerinden on üç eserlik bir seçki oluşturuyor ve sanatçının Türkiye’deki ilk sergisini açıyor.
Serigrafi ve Çinko Baskılar
Seçki, yağlı boya tablolar, serigrafi ve çinko baskılardan oluşuyor. Serginin dikkat çekenleri arasında, küratör Defne Ada Yapıcıer’in adlandırdığı “Hastane” serisi yer alıyor. Clandestine Archives’ın araştırmalarına göre sanatçının 1992’de yıkılmakta olan bir hastanede hızlıca ama büyük bir dikkatle çalıştığı karakalem kompozisyonlar, Değer’in atölyesinde1992-1997 yılları arasında jestin ve hareketin ön plana çıktığı, gerçekliğin sanatçının iç dünyasında olup bitenler ile deforme olduğu yağlı boya tablolara dönüşüyor. Sergide yer alan çinko baskılardaki kompozisyonlar ve sanatçının kullandığı renk paleti ise sanatçının iç çatışmalarını, yoğun ve birbiriyle zıtlaşan duygularını, gelecekte nasıl bir insan, nasıl bir sanatçı olmak istediğine dair sorgulamalarını, belki de herkesten gizlediği karamsar ve tedirgin yanını göz önüne seriyor.
Sergiyi 14 Ağustos’a kadar deneysel çağdaş sanat galerisi ve sanatçı kolektifi Galerie Clandestine’in Nişantaşı’ndaki geçici adresinde görebilirsiniz.
Mustafa Değer Hakkında
2 Mart 1964’te Adana’da doğan Mustafa Değer, Çatalçam köyünde ilkokula başladı. Ortaokul eğitimine Islahiye’deki amcasının yanında devam etti. Dönemin politik ortamı nedeniyle Adana Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde başlayan lise öğrenimini Tufanbeyli Lisesi’nde tamamladı. 1980’de aile birleşimi yasasından yararlanarak Hollanda’da bir ekmek fabrikasında işçi olarak çalışan babasının yanına yerleşti. Rotterdam’da Thomas More Öğretmenlik Okulu’na başlayan Değer, 1985’te okulu tamamlayan ilk Türkiyeli olarak mezun oldu.
1988-1992 yıllarında Hogeschool Rotterdam Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nde resim öğretmenliği bölümüne devam etti, hayatının sonuna kadar Hollanda’da ilkokullarda öğretmen olarak çalıştı. 1993’ün eylül ayında mezuniyeti sonrası Almanya Recklinghausen’da işleri ilk kez bir sergide yer aldı. Öğrenim hayatı boyunca pek çok kuruma özel tasarımlar ve çizimler hazırladı: Bunların arasında çocuklar için illüstrasyonlar ve animasyonlar da vardı.
Değer, mezuniyeti sonrası Dordrecht’te bir baskı atölyesinde metal baskı teknikleriyle çalıştı. 1992-1994 yılları arasında leke baskı (aquatint), yüksek yedirme (lift ground), soğuk kazıma (dry point) tekniklerine yoğunlaştı. Sonrasında çalışmalarını yağlı boya ile devam ettirdi. İşlerinin konusu; günlük hayat, çevresinde olup bitenler ve kendi iç dünyasının kesişimi oldu. Mustafa Değer, Mayıs 2019’da Dordrecht’te hayatına son verdi.