Her Şeye Rağmen Sanat - CI Bloom İzlenimleri - ArtDog Istanbul
One Arc Gallery, CI Bloom 4. Edisyon

Her Şeye Rağmen Sanat – CI Bloom İzlenimleri

19 Mart’ın yarattığı şok ve belirsizlik ortamı devam ederken gerçekleşen CI Bloom’da sanatçılarla, galeri sahipleriyle, ziyaretçilerle konuştuk. Her şeye rağmen gerçekleşmeyi başaran fuar izlenimlerini derledik.

19 Mart sonrası bir belirsizlik ortam içerisindeyiz… Ne zaman sona ereceğini de maalesef hiç birimiz öngörülemiyoruz. Caddeler, sokaklar mutsuz ve keyifsiz insan yüzleriyle dolu… Herkes hayatın olağan akışını ite çeke bir şekilde sürdürme gayretinde… Hiç kuşkusuz bu günler kültür- sanat dünyamız için de kolay geçmiyor. Nasıl devam etmeli, devam etmeli mi? sorgulamaları içerisinde buluyoruz kendimizi sık sık… Ama bir yandan da tüm bu kaotik düzen içerisinde bizi iyileştirecek alanlardan birinin de sanat olduğunun farkındayız…

Tüm bu belirsizlikler ve sorgulamalar içerisinde dört yıldan beri Contemporary Istanbul çatısında gerçekleşen CI Bloom da kapılarını açtı. Kuşkusuz Contemporary Istanbul ekibinin en güçlü yönlerinden biri memlekette ne olursa olsun istikrarla hiç ertelemeden, aksatmadan fuarlarını gerçekleştirebilmiş olması. Bu anlamda sağlanan istikrar her şeyden bağımsız olarak kayda değer.

Belirsizlik Gölgesinde Bir CI Bloom

Bu yıl tüm olumsuzluklara rağmen yine zor bir zamanda  açıldı CI Bloom. Galeriler ve izleyiciler fuara olan ilginin geçmiş edisyonlara kıyasla beklentilerin altında kaldığını belirtse de CI Bloom 2025 edisyonunu 11 bin 780 kişinin ziyaret ettiği açıklandı. Açıklamada 263 sanatçının 520 eserinin sunulduğu fuarda eserlerin yüzde 62’sinden fazlasının satıldığı, 780 üniversite öğrencisi fuarı ücretsiz ziyaret ettiği de belirtiliyor. Fuarın son gününden izlenimleri sizler için derledik.

Summart – CI Bloom 4. Edisyon

Saat 14.30… Bugün fuarın dördüncü ve son günü… İzleyicileri fuar alanına ulaşmasını sağlayan giriş kapıları geçmiş edisyonların aksine hiç olmadığı kadar sakin. Hiç sıra beklemeden girmek mümkün Rumeli Salonu’na….  Fuarlarda satışların yoğunlukla ilk gün ve son gün gerçekleştiği artık herkesin bilgiliği bir gerçek. Bu nedenle ilk günlerde bekledikleri ilgi ve kalabalığı bulamayan sanat galerileri umutlarını hafta sonuna özellikle pazar gününe saklanmış… Herkes günün ilerleyen saatlerinden umutlu… Fuar alanının sakinliğinde istifade bir kez daha turluyorum stantları…

“Daha İyi Günlerimiz Oldu”

Fuar boyunca Aslı Torcu, Özer Toraman, Ayten Turanlı  ve Osman Dinç’in eserlerini izleyiciyle buluşturan Pi Artworks’ün Albano Hérnandez’in atık ve geri dönüşüm üzerine yoğunlaşan ve ayrı bir kurgu ile sunulan eserleri dikkat çekiyor. Sanatçının eserlerini Eda Derala “Albano Hérnandez, atık ve geri dönüşüm meseleleri üzerine düşünen bir sanatçı.  Dolayısıyla atölye atıkları, akrilik, kil, el yapımı kağıt stüdyo atıklarından kendi malzemesini kendi oluşturuyor. Daha sonra onları kendi ülkesi İspanya’daki et makinelerinin yaptığı gibi tek tek keserek bu parçaları bir araya getirerek bir soyut iş oluşturuyor.  Bu aynı zamanda mesele olarak hem geri dönüşüm hem et tüketimine bir gönderim yapan çok yönlü bir iş…” cümleleriyle anlatıyor.

Pi Artworks, CI Bloom 4. Edisyon

CI Bloom 4. Edisyonunu ise “Fuar güzel ama bana geçtiğimiz yıllara göre biraz sakin geldi. Bu herhalde biraz ülke gündemi ile de alakalı olabilir. Tabii ki yine sanatçılar hevesli, izleyicimiz var ama daha güzel günlerimiz oldu diyebilirim,” sözleriyle değerlendiriyor.

“Bu Edisyon Farklı Bir Deneyim Oldu”

Fahrelnissa Zeid’den Bedri Rahmi Eyüboğlu’na, Yüksel Arslan’dan Sarkis’e, Jak İhmalyan, Ayşe Erkmen, İnci Eviner ve Nuri Bilge Ceylan’a dek uzanan seçkisiyle dikkat çeken galerilerinden Dirimart… Kimlik, tarih, yerinden edilme, doğa ve zaman gibi güncel temalara odaklanan seçkiyi galeri direktörü Levent Özmen dinliyoruz. Seçkinin en geç sanatçısının Berke Yazıcıoğlu olduğunu söylüyor. Londra’da yaşayan sanatçının beden ve nesneler üzerinden kurguladığı işlerinin, resim ve grafikle iç içe geçiyor. Bir diğer genç isim ise Alman sanatçı Jan Zöller… Yenilikçi ve eğlenceli bir yaklaşımla tuval üzerine resmin yanı sıra performans, heykel ve yerleştirme gibi farklı medyumlarla çalışan sanatçı, birbirine bağlı anlatılar aracılığıyla bireysel ve kolektif deneyimler arasındaki hassas bir denge kuruyor.

Dirimart, CI Bloom 4. Edisyon

Farklı tekniklerde üretilen eserlerin yer aldığı bu alanda hiç kuşkusuz Fahrelnissa Zeid ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun eserlerinin de yer alması izleyicilerin en çok dikkat çektiği eserlerden. Özmen usta isimlerin de sunulduğu seçkiyi  “Biz galeri olarak Fahrelnissa Zeid, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Âbidin Elderoğlu, Yüksel Arslan ve Jak İhmalyan gibi Türkiye’deki sanat tarihinin önemli yeri olan ve sanatı zenginleştirdiğini düşündüğümüz isimleri temsil ediyoruz. Bu isimlerin bugün de hala çağdaş sanatçılara ilham verdiğini düşündüğümüz için fuardaki seçkimizde de yer veriyoruz,” diye anlatıyor.  “Fuarda sakin ama güzel bir kalabalık var. Biz genelde tıklım tıklım olan fuarlara alışığız, bu kez öyle olmadı. Ama bu da başka bir fuar deneyimi oldu. Sonuçta ülke gündemine rağmen gördüğümüz ilgiden dolayı mutluyuz,” diye de ekliyor.

“Umutlu Olmak Zorundayız”

Ziyaretçilerin fuar boyunca en çok ilgi gösterdiği eserler hiç kuşkusuz sanatçı Server Demirtaş’ın iki hareketli heykeli… Anna Laudel tarafından temsil edilmeye başlayan sanatçının heykellerinin etrafı   meraklı gözlerle dolu… Az sayıdaki çocuk izleyici de en çok bu işlerle ilgili… Türkiye’de kinetik heykel sanatının önde gelen isimlerinden Demirtaş, bir araya getirdiği farklı materyallerden oluşan bu iki hareketli heykeli ile bilim ve sanat, teknoloji ve insan gibi ikili ilişkiler üzerine düşündürüyor.

Anna Laudel, CI Bloom 4. Edisyon

Gövde Gösterisi ve Otoportre adlı iki heykelin öyküsünü ise her yaştan izleyici için merak konusu:

“Gövde Gösterisi adlı heykelde ben bir fotoğraftan yola çıktım.  O fotoğrafı gördüğümde acayip etkilendim. Amerikalı bir kadın bir binanın önünde duruyor. Niye etkilendiğimi bilmiyorum. Benimle ilgili bir şeye temas etti demek ki… Elbisesi daha koyuydu ama suratı aynı böyle… Sigarası  dudağının kenarında bu şekilde duruyordu. Çantası ve boynunda anahtarı… Ben bunu yapacağım dedim ve dört buçuk ay önce başladım yapmaya… Hikayesi bu… O kadının umursamaz, üstten bakışı benim çok ilgimi çekti, yola çıkışım da bu bakışların payı büyük. Otoportre adlı çalışma ise benim çocukluğumu anlatıyor. Ben çocukken böyle sallanıyordum. Niye sallanıyorum, bilmiyorum.. Huzursuz bir çocuk olmalıyım … Düşünsene bugün burada olmama neden olan bu huzursuzluklardan kaynaklanıyor da olabilir. Yani bu hayatımda bana ait bir dönemi anlatıyor… Bu da benim seçimlerimi anlatıyor.”

Anna Laudel, CI Bloom 4. Edisyon

“Ben hareketli işleri seviyorum” diyen sanatçı fuar ile ilgili izlenimlerini şöyle paylaşıyor:

“İzleyiciyi -belki hayat şartlarından zorluklarındandır bilmiyorum-  zayıf buldum…. Katılım az… İçeri giriş – çıkışlar daha kolay olsun, daha çok insan gelsin. İnsanların gelmesi de kolay olsun. Çevremize baksana ne kadar sıkıntılı şeyler yaşıyoruz. Bizler de zor şartlarda üretiyoruz; bu kadar insan, bu kadar sanatçı kira ödüyor ve tabii herkes satamıyor. Satan belki onda biri… Fuarda da izlediğim kadarıyla fazla satış olmadı. İzleyiciyi yok, satış az… Sabahtan beri gelen bu çocuklar ne yapacak şimdi! Heykeltıraşlar, ressamlar, galericiler… Bir çark dönmeli değil mi ve dönmedi o çark. O anlamda mutsuzlukları var insanların. Onları anlıyorum ve ben de üzülüyorum. Ama yapacak bir şey yok. Bu günler de geçecek, gidecek… umutlu olmak zorundayız.”

“Gençler Daha Görünür Olmalı”

Martch Art Projectin fuarda ilk kez izleyiciyle buluşturduğu Hollandalı sanatçısı Casper Faasen’ ın işleri de fuarın dikkat çekenleri arasında. Çok disiplinli sanatçının yarı saydam katman üzerinde oluşturduğu fotoğraf işlerinin bir hayli ilginç öyküsünü Ömer Uğurluoğlu anlatıyor.

Martch Art Project, CI Bloom 4. Edisyon

“Casper, uluslararası  geçerliliği olan New York da, Türkiye de, kendi ülkesinde ve Japonya gibi bir çok ülkede temsiliyeti olan bir sanatçı… Ve aslında temsil aldığı ülkelerin hiç bir zaman tam anlamıyla ışık tutulmamış, üzerinde az durulmuş ve kültürel hikayelerinden besleniyor,” diyor. Tamamen çerçeve illüzyonuyla yaratmış olduğu etkiyle iki boyutu üç boyuta taşıyarak kavramsal bir alt yapı oluşturan sanatçının fuarda sergilenen eserlerinde bizden de hikayeler olduğunu belirtiyor.

“Casper Faasen ile galeri temsiliyeti için konuştuğumuz sıralarda sanatçı, İstanbul’a bir ziyaret gerçekleştirdi. O ziyaret sırasında Arkeoloji müzesinde gezerken, Anadolu’nun Göz Yaşları kitabına rastlıyor. Kitaptan çok etkileniyor ve ardından Londra’ya sergi kurulmaya gidiyor. Bu sergiyi kurarken ‘acaba Metropolitan Müzesi’nde Anadolu’dan götürülmüştür hangi eserler var’ diye merak ediyor ve koleksiyonu incelediğinde aslında her şeyin Anadolu’dan götürüldüğü görüyor. Ve Casper da aslında bu eserleriyle diyor ki: ben, Hollandalı bir fotoğraf sanatçısı olaraktan Türkiye’den kaçırılanları Türkiye’ye geri teslim ediyorum.”

“Eserlere  ilk baktığınızda gördüğünüz net alan, aslında o işin müzede olan künyesi. İşin profesyoneliyseniz ya da ilgi alanınıza gidiyorsa işte mavi- beyazın İznik olduğunu, aşağıda olanın Kütahya olduğunu fark edebiliyorsunuz…” diye de ekliyor.

Martch Art Project, CI Bloom 4. Edisyon

Sanatçının seçkide bir başka dikkat çeken çalışması ise Japon geyşa kültürüne gönderme yapıyor. Martch Art Project seçkisinde dikkat çeken bir diğer sanatçı ise Mustafa Boğa ve Yerinden Edilmiş Hatıralar ismini verdiği serisi… Ömer Uğurluoğlu son olarak CI Bloom’un 4’üncü edisyonunu değerlendiriyor:

“Fuar her zamanki gibi keyifli ilerliyor, hem izleyicisi açısından hem biz galericiler açısından da birlikte olduğumuz, birbirimizi gördüğümüz ve kaynaştığımız bir ortam. Bu sene aslında hem seçkisiyle hem de belirli noktalarda çizgilerini daha iyi koymasıyla da daha güçlü bir fuar deneyimi yaşıyoruz. Eskiden bir karmaşa vardı, bu sene daha rahat gezildi.. İnsanları yormadan ferah bir seçki imkanı sunuldu. Tabii keşke ülkemizin gündemi böyle olmasaydı… Tek diyebileceğim sanat her şeyi güzelleştirir… Tüm bu yaşananlara rağmen keyifliydi. Ama keşke biletler bu kadar pahalı olmasaydı herkes erişim sağlayabilseydi. Bu üzüncü bir nokta.  En azından sanat okuyan öğrenciler için daha fazla imkan sağlanmalı. Bu sene bir adım atıldı gerçi ama İstanbul şartlarında öğrenciler tutunabilmek için birden fazla işte çalışan öğrenci için yeterli miydi emin değilim… Umarım bu konuya önümüzdeki edisyonlarda daha fazla özen gösterilir. Gençlerde buralarda daha görünebilir olur ve bu sergileri bir bütçe düşünmeden gezebilir. ”

“İnançlı Bir İzleyici Kitlesi Gördüm”

Fuarın dikkat çeken galerilerinden biri de Galeri 77…  Sunulan seçki ziyaretçiler tarafından ilgiyle izleniyor.  Galeriden İbrahim Dedeoğlu da bu edisyonun eski edisyonlara göre daha sakin geçtiğini belirtiyor.

Galeri 77, CI Bloom 4. Edisyon

Arman Ataseven ise “Fuar içinde bulunduğumuz durumu da göz önünde bulundurduğumuzda bence yine sanat severlerle dolu. Performans geçtiğimiz yıllara oranla daha düşük olabilir ancak fuar boyunca ne olursa olsun sanattan vazgeçmeyen inançlı bir izleyici kitlesi gördüm.  Sanat severlerin iradesini  gördüm. Tabii daha iyi olabilirdik. Her zaman daha iyi olunabiliriz. Geliştirilebilecek taraflar var. Bu sene öğrencilere sunulan imkan,  fuar açısından güzel bir adım oldu ama daha da fazlası olmalı. Umarım bir sonraki senelerde bu ziyaretin penceresi daha çok genişler. Fuar öğrencilere biz sizin varlığınızı görüyoruz ve sizi burada var ediyoruz tarzda bir eyleme geçer. Hatta sırf üniversite öğrencileri değil, aynı zamanda herhangi bir akademiye hazırlanan lise öğrencileri için de ya da başka genç insanlar için de böyle bir imkanlar sunulur. Çünkü onların da sanattan beslenmeye ihtiyaçları var, onların da açılışlara gitmeye ihtiyaçları var… Bu kadar küratör yazar ve galerinin bir arada bulunduğu konsantre bir ortamı başka bir şekilde yakalamaları çok zor,” diye ekliyor.

Galeri 77, CI Bloom 4. Edisyon

Anadolu’dan Gelen Galeriler

Fuara Diyarbakır’dan katılan Rıdvan Kuday Gallery ise “Fuar her sene  yenilikle geliyor. Gördüğüm kadarıyla yeni bir koleksiyoner kitlesi var. Bunlar güzel şeyler. Ama malum ülkemizin son dönemdeki siyasi olaylarının etkisi burada da hissediliyor. Bu edisyonda bizleri her zaman  takip eden, tanıdığımız, bildiğimiz siyasi aktörlerin eksikliklerini hissettik. Bu üzücü tabii… Bizim galerimiz için her zaman satış önemli değil, işin bir de görünür olma kısmı var. Bunu daha çok önemsiyoruz. O nedenle bu gibi fuarlarda Diyarbakır’daki genç sanatçıları görünür kılmak için yer almaya özen gösteriyoruz. Tabii fuarın enerjisi ve burada yeni galeriler ve koleksiyonerlerle tanışmak da bize iyi geliyor,” diyor.

Rıdvan Kuday Gallery, CI Bloom 4. Edisyon

Fuara 7 sanatçı ile katılan Rıdvan Kuday Gallery, Diyarbakır’ın hatta bölgenin ilk çağdaş sanat galerisi… Bu nedenle Diyarbakır’ın yanı sıra Bitlis, Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman, Batman’da yer alan sanatçıları da temsil ediyor. “Onları görünür kılmak için bu alanda göstermeye çalışıyoruz  ve bu bizim için önemli bir şey… O nedenle fuar ziyaretçileri bizim için çok önemli. Gezerken tabelayı gördüklerinde ‘AAA Diyarbakır’ diyorlar… Ben bölgenin ilk çağdaş sanat galerisiyim. Sadece şehrin değil çevre illerdeki sanatçıları da buraya taşıyorum…” diye de ekliyor.

Galeri Sanatçısı ve aynı zamanda görsel sanatlar eğitmeni İlhan Harun Can ise “Bundan önceki birkaç edisyona göre bence gayet iyi ve kaliteli bir izleyici kitlesi var. Sadece bundan sonrası için daha büyük  alanlarda bulunmak isteriz,” diyor.

Gülden Bostancı Galeri, CI Bloom 4. Edisyon

“Dayanışma Dışında Hiçbir Şeyin Yararı Yok”

İstanbul’a taşıdığı seçkisinde Alp İşmen, Burhan Kum ve Cem Adrian gibi önemli isimlere yer veren Antalya’nın çağdaş sanat galerisi Gülden Bostancı da bu yıl geçtiğimiz edisyonlarla  kıyaslandığında daha sakin geçtiğini söylüyor. Galerinin genç sanatçıların Ali Yerli ise bu durumu “Ülkenin içinde bulunduğu gündem diğer fuarlara göre bu edisyonda bir farklılık yarattı,” diye özetliyor. Sanatçı şöyle devam ediyor:

“Tabii ama yine de burada olmak keyifli…  Gezen insanların geri dönüşleri de keyifli. Çünkü toplumun bugün ihtiyacı olan şeylerden biri de sanat,  bunun sanatçılar ve izleyicilerle birlikte devam etmesi gerekli… Fuarda yer almak heyecanlı bir şey, çünkü bu üretim sürecinde genç sanatçıların çoğu, görünür olmak, fark edilmek ve izlenmek istiyor. Bir çok oluşum ve ortam buna olanak verse de yine keşfedilmeyen bir çok sanatçı oluyor. Biraz bunun kırılması için  daha çok genç sanatçının burada iş sergilemesi, daha farklı disiplinlerde üreten sanatçıların da burada değer görmesi gerekiyor… Benim gibi  bütün genç sanatçılar için burada olabilme duygusu güzel bir şey. Dayanışmanın dışında hiçbir şeyin yararı yok insana, o yüzden  burada da dayanışmamız gerekiyor. Bunu sanatta da, hayatta da, yaşamda da, her alanda da yapmamız gerekir.”

Belm’art Space, CI Bloom 4. Edisyon

“Biz Sanatla Direnişteyiz”

CI Bloom 4. Edisyona Ankara’dan katılan Belm’art Space seçkisinde genç sanatçılara yer verdiklerini vurguluyor.  Galeri fuarda yer almaktan dolayı çok mutlu olduklarını ancak bu sene fuarın alıştıkları cıvıl cıvıl ruhunu olmadığını, bunda da ülke gündeminde yaşananların etkisi olduğunu belirtiyor.

Galeri sanatçılarından Beyza Boynudelik ise fuara ilişkin şunları söylüyor:

“Fuar olacak mı, olmayacak mı diye de bir ara düşündük ve gerçekleşmesi olması bizler için çok çok iyi oldu. Çünkü, biz bir şekilde böyle bir direnişteyiz, bu şekilde varlık gösteriyoruz. Galeriler, sanatçılar sanat izleyicileri, hep beraber zaten buradan besleniyoruz. Ama her hâlükârda izleniyor ve üretiyor olmak iyi… Ama diğer yıllara göre fuarın enerjisi bir tık düşük; çünkü herkesin enerjisi düşük.. Ama nitelikli bir izleyici kitlesi de vardı bu yıl.   Herkes işlerle dikkatli ve  güzel ilgileniyor. Öylesine gelen de kimse yok aslında. Bazen çok ciddi bir kuru kalabalığı olur ya fuarın; yürüyemeyiz, işlere bakamayız falan; bu sene herkes işleri ciddi ciddi izliyor ve bakıyor; iletişim kuruyor.”

Belm’art Space, CI Bloom 4. Edisyon

Boynudelik sergideki üretimlerine dair ise “Ben çoğunlukla bizim temas ve iletişim meseleleriyle ilgileniyorum. Doğayla ve faunayla nasıl iletişim kuruyoruz, nasıl hayatta kalıyoruz, nasıl varlığımızı ve mutluluğumuzu sürdürebiliriz ve öteki ile iletişimi nasıl kesmeden yaşamaya devam ettirebilirizi araştırıyorum. Çünkü düşününce biz aslında öyle bir çağa geldik ki, her şeyi bir ara yüzün arkasından görüyoruz. Cep telefonunun ekranının arkasından başkalarının hayatlarına şahit oluyoruz. Sosyal medya ve medya araçları arkasından birilerinin hayatlarını öğreniyoruz. Ama aslında o birebir teması biraz unuttuk ya, ben ibraz onunla ilgileniyorum,” bilgilerini veriyor.

CI Bloom 4. Edisyon

Fuarda Fiyatlar Çok Yüksek

CI Bloom 4. Edisyon  konuştuğumuz bir çok galeri eser satışlarının da diğer yıllara oranla daha az gerçekleştiğini anlatıyor. Bunda ülke siyaseti ve ekonomisinin içinde bulunduğu belirsizlik ortamının payının büyük olduğunu belirtiyorlar. Öte yandan fuara İstanbul ve İstanbul dışından katılan bir çok izleyici ve sanat sever ise eser satışlarının bu kadar düşük olmasında eser fiyatlarının çok yüksek olmasının da büyük bir payı olduğunu vurguluyor. İstanbul dışında fuara gelen bir koleksiyoner fuarda en ucuz eserin 3 bin euro olduğunu anlatıyor. Diğer yandan genç bir sanatçının eserinin 24 bin euro ya kadar da çıktığını belirtiyor. Bir başka sanat izleyicisi de eser fiyatlarındaki bu yüksek rakamların gerçekleri yansıtmadığını anlatıyor.  Fiyatları oldukça yüksek bulan bir başka izleyici ise soruyor: “Eser fiyatları, kime göre belirleniyor, bu iş nereye doğru gidiyor?”

Ali Güreli: “CI Bloom 2025 Umut Verici Bir Tablo Sundu”

Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ise fuarla ilgili yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulunuyor:

“Bu yıl dördüncü edisyonu gerçekleşen CI Bloom’un başarılı bir şekilde sona erdiğini gururla paylaşmak istiyorum. Ankara, Diyarbakır ve Eskişehir’den katılım gösteren genç galeriler ve sanat inisiyatiflerinin varlığı fuara ayrı bir değer kattı.

“İstanbul dışından katılan galerilere ve sanat inisiyatiflerine alan açarak; üretim, paylaşım ve görünürlük açısından onları cesaretlendirmek CI Bloom’un temel değerlerinden biri olmaya önümüzdeki yıllarda da devam edecek. CI Bloom dördüncü edisyonunda yalnızca genç sanatçıların değil, genç koleksiyonerlerin de buluşma noktası oldu.

“2025 yılında 20. yılını kutlayacak olan Contemporary Istanbul’un bir tamamlayıcısı olarak, CI Bloom’un, genç sanatçılar ve sanat yolculuklarına yeni başlayan koleksiyoncular için mükemmel bir basamak olduğuna inanıyoruz. CI Bloom satış başarısı ve yeni izleyici profiliyle sektöre umut verici bir tablo sundu.”

 

Previous Story

Samih Rifat İçin “Çok İş Var Yapacak”

0 0,00