ABD’li filozof Martha C. Nussbaum’un yeni çıkan kitabı “Justice for Animals: Our Collective Responsibility”, insanoğlunun nasıl hayvanlar aleminin tiranına dönüştüğünü masaya yatırıyor. İnsanların diğer türlere ne kadar kötü davrandığına dair akademik bir bakış açısı sunan kitap, insanların hayvanlara davranışının ‘büyük bir ahlaki suç’ olduğunu ileri sürüyor.
Nussbaum bu suça kanıt olarak et endüstrisinin barbarca zulmünü, doğanın tahribatını ve denizlerle havanın kirletilmesini gösteriyor. İnsanların bir zamanlar filler ve ayıların özgürce dolaştığı bölgeleri işgal etmelerinin, göçmen kuşlar için ölüm anlamına gelen gökdelenlerde yaşamalarının da bu ahlaki suçun bir parçası olduğunu söylüyor.
Filozof bu konuda en haklı olduğunu düşünen insanın bile suç ortağı olduğunu ve hayvanlara karşı gecikmiş bir ahlaki borcunun olduğunu yazıyor.
Onlar da Şefkat ve Keder Gibi Duyguları Yaşıyor
The Guardian’ın kitabı üzerine bir inceleme yazdığı Nussbaum eserinde, insanoğlunun bilinçli ya da bilinçsiz olarak canlılara nesne muamelesi yaptığını savunuyor. Ona göre bu felsefi günah, “hayvanların öznel bir dünya görüşü olmayan makineler, aptal yaratıklar olduklarını” düşünmekten ileri geliyor.
Ancak kitabın da savunduğu gibi son bilimsel araştırmalar bu tam tersinin doğru olduğunu ortaya koyuyor. Buna göre tüm omurgalılar öznel olarak acıyı hissediyor. Birçok hayvan şefkat ve keder gibi duyguları yaşıyor, karmaşık sosyal öğrenme becerileri sergiliyor. Nussbaum’a göre insan duyarlılığı ve hayvanlarınki arasında bir ayrım olmadığını anladığımızda ahlaki düşünce şeklimizi değiştirmemek çok zor olacak.
Kitap, okyanuslardaki plastikleri yedikleri için ölen balinaların hikayeleri gibi insan kaynaklı sebeplerden ötürü yaşamını yitiren hayvanları yazarak “canlılar teker teker acı çekmeden nesilleri tükenmez” gerçeğini hatırlatıyor.
Bir Dönem Kadınlar da Bu Konumdaydı
Filozof insanoğlunun kendisine yakın olan maymun ve yunus gibi türleri diğer hayvanlardan daha çok korumasını da eleştiriyor. “Dünyanın yasal sistemleri ilkel bir durumda” diyen Nussbaum, bu durumun bir gecede değişmeyeceğini söylüyor.
Nussbaum hayvanların bir dönem kadınların olduğu pozisyonda yer aldığını savunuyor. Kadınların da geçmişte erkekler tarafından kullanılan ve kontrol edilen nesneler veya mülkler olarak görüldüğünü söyleyen filozof, bugün kadınların 200 yıl önce hayal edilemeyecek haklara ve özgürlüklere sahip olduğunu hatırlatıyor. Filozof benzer bir gelişmenin hayvanlar için de yaşanabileceği konusunda ümitli. Sorunun insanoğlunun bilincinin gelişmesiyle çözüleceğini savunan Nussbaum’un eseri güzel bir geleceğin mümkün olduğunu ve bu gelecek için savaşmaya değer olduğunu hatırlatıyor. Simon & Schuster yayınlarından çıkan kitap 20 sterline satın alınabiliyor.