Sanatçı Ecemnaz Dalmaz’ın Martch Art Project’te açılan kişisel sergisi Hatırladığım Kadarıyla, izleyiciyi bireysel ve toplumsal hafızanın kırılgan sınırlarında dolaşan çok katmanlı bir anlatıya davet ediyor. Serra Çevik’in küratörlüğünü üstlendiği sergi, arşiv eksiklikleri, yeniden yapılandırılmış fragmanlar ve bilinçli boşluklar üzerinden şekillenen görsel bir kuruyor.
Zihin, hatırlayarak ya da unutarak sürekli bir dönüşüm içinde ilerler; bazı anılar silinirken, bazıları bilinçli olarak bastırılır. Unutma çoğu zaman pasif bir eksiklik olarak görülse de, aslında bireyin ya da toplumun neyi hatırlamamayı seçtiğine dair güçlü bir göstergedir. Hatırlamak bir direnişse, unutmak da bir savunma biçimi olabilir. Ecemnaz Dalmaz’ın pratiğinde hafıza, sadece geçmişin birikimi değil; aynı zamanda mekânsal, duygusal ve dilsel müdahalelerin izini süren bir yapı olarak ele alınıyor. Sergide yer alan işler, hatırlama ve unutma arasındaki gerilimi ortaya koyarken, bireyin toplumsal kargaşalar içinde kimlik inşa etme çabalarına da ışık tutuyor.
Mekânsal yerleştirme, izleyiciye iki ayrı bilinç hâli arasında geçiş deneyimi sunuyor: Bir oda, bilincin yüzeyine temas ederken; diğeri, bilinçdışının karanlık ve engebeli katmanlarını temsil ediyor. Serginin merkezinde yer alan ve sanatçının pratiğinde sıkça rastlanan, dinozordan evrimleşmiş kuş imgesinin işlendiği ahşap eser, bilincin arkeolojik bir alanı gibi kurgulanıyor. Ancak bu arkeoloji, tarihsel olandan çok, zihinsel olanın kazılarını içeriyor.
Bastırılmış Anılar, Yarım Kalmış Anlatılar: Hatırladığım Kadarıyla
Dalmaz’ın tufting tekniğiyle kapladığı bir diğer oda ise izleyiciyi konforla çatışan bir yüzleşmeye çağırıyor. Yumuşak dokuların ardında, hatırlamanın en kırılgan hâliyle bastırılmış anılar, yarım kalmış anlatılar ve zamansız imgeler beliriyor. Bu anlatı, izleyiciyi yalnızca geçmişe değil, hatırlamanın ve unutmanın psikolojik katmanlarına yönlendiriyor.
Sergi, izleyiciyi bastırılmış anılar, tekrar eden imgeler ve sessizlikler aracılığıyla hatırlamanın değil, unutmanın izini sürmeye davet ediyor. Bu yönüyle, izleyiciyi eksik olanla yüzleşmeye zorlarken hafızanın kırılgan yapısını da görünür kılıyor.
Yapıtlarını “Çünkü insan, eksik olanı çoğu zaman her şey sanır — ve bazen unutmak, aynı yeri defalarca kaşımaktan geçer” cümlesiyle özetleyen sanatçı, serginin son sahnesinde bir kabustan uyanır. Gözlerini araladığında bulanık gökyüzü yavaş yavaş netleşir ve izleyiciyle içinden geçen şu cümleleri paylaşır:
“Sabah, ilk gözümü açtığımda yazdığım her şey doğrudur.
Hafızamın en dolu ve en savunmasız hâli.
Tanımadığım yüzlerle dolu bir bellek.
Birini kaybettiğinde, hep kendini hatırlatır,” diyor yazar.
Kulaklarım alıntılarla dolu.
Her tanrıçanın bir cinneti vardır.
Hatırlamak bir direnişse, unutmak bir savunmadır.
Direniyorum.
Peki ya sen… Gerçekten neyi hatırlıyorsun?”
Ecemnaz Dalmaz’ın “Hatırladığım Kadarıyla” sergisi, 28 Haziran’a dek Martch Art Project’te görülebilir.