Grammy'de Moda ve Aktivizmin Güçlü Buluşması - ArtDog Istanbul
Chappell Roan’ın 67. Grammy Ödülleri'ndeki Degas ilhamlı kıyafetinin yakın çekimi. Fotoğraf: Gilbert Flores

Grammy’de Moda ve Aktivizmin Güçlü Buluşması

Chappell Roan, Grammy gecesinde şıklığı ve sanatsal zarafetiyle olduğu kadar, trans hakları konusundaki cesur duruşuyla da ön plana çıktı. Jean Paul Gaultier elbisesiyle sanat ve aktivizmi mükemmel bir şekilde harmanlayarak, queer kimliğini gururla sergiledi.

//

2025 Grammy Ödülleri, müzik dünyasının en prestijli gecelerinden birine ev sahipliği yaparken, kırmızı halıda şıklığı, sanatsal derinliğiyle ve LGBTQ+ desteğiyle  dikkat çeken bir isim öne çıktı: Chappell Roan. Grammy Ödülleri’nde en iyi yeni sanatçı ödülünü kazanan pop yıldızı, Jean Paul Gaultier’nin 2003 İlkbahar/Yaz koleksiyonundan seçtiği göz alıcı elbisesiyle tüm ilgiyi üzerine topladı. Ancak bu elbise sıradan bir tasarım değil; aynı zamanda 19. yüzyılın ünlü Fransız ressamı Edgar Degas’a bir saygı duruşu.

01-IST
01 IST M

Fotoğraf: Gilbert Flores.

Empresyonizmin Ustası Edgar Degas ve Balerinleri

Sanat tarihinin en önemli empresyonistlerinden biri olarak kabul edilen Edgar Degas, özellikle bale dansçılarını konu aldığı eserleriyle tanınıyor. 19. yüzyıl Fransa’sının toplumsal dönüşümünü yansıtan çalışmaları, sahne önündeki ihtişamdan çok, sahne arkası gerçekliğine odaklanmasıyla biliniyor. Degas, dansçıları birer figür olarak değil, hareketin ve ışığın birer yansıması olarak ele alıyor ve sahne sanatlarının geçiciliğini resimlerine taşıyor.

Edgar Degas, Dancer With a Bouquet, 1877-1880. Görsel: RISD Müzesi.

Dancer with a Bouquet tablosu, sahnede zarif bir hareketle buketini tutan bir balerini tasvir ediyor. Ressamın pastel tonlardaki fırça darbeleri, figürün hareketini ve o anın atmosferini hissettirmeyi başarıyor. Degas’nın bu eseri, yalnızca sanatsal değeriyle değil, aynı zamanda kırılgan ve yoğun duygular barındıran anlatımıyla da dikkat çekiyor.

Roan’ın Gaultier Seçimi

Roan’ın Grammy gecesinde giydiği Jean Paul Gaultier elbisesi, Degas’nın empresyonist dünyasını haute couture ile buluşturdu. Tasarımın etek kısmında, Degas’nın dansçılarının siluetleri yer alırken, pastel tonlar ve katmanlı tüller, sanatçının ışık oyunlarını çağrıştırıyor. Sarı, mavi ve turuncunun canlı tonlarıyla süslenen elbise, tıpkı bir tablo gibi derinlikli ve hareketli bir kompozisyon sunuyor. Roan, görünümünü açık mavi transparan opera eldivenleri, tüy detaylı başlığı ve gösterişli makyajıyla tamamlayarak empresyonist akımın özünü yansıtan bir estetik yarattı.

Chappell Roan’ın Queer Duruşu

Chappell Roan, müzik dünyasında yalnızca sesiyle değil, estetik anlayışı ve sahne tarzıyla da kendine özgü bir yer edinmiş bir sanatçı. Drag sanatından ilham alan tarzı, hem sahne performanslarında hem de kırmızı halıdaki seçimlerinde kendine has bir teatral hava yaratıyor. Kendisini bir queer sanatçı olarak tanımlayan Roan, hem müziğiyle hem de toplumsal cinsiyet normlarına karşı duruşuyla dikkatleri üzerine çekiyor.

Grammy gecesi, Roan için yalnızca bir ödül kazanmadı, aynı zamanda Grammy’yi sanat, moda ve aktivizmin iç içe geçtiği bir platforma dönüştürdü. GLAAD sunucuları Chrishell Stause ve Anthony Allen Ramos’a verdiği röportajda, trans bireylerle dayanışma içinde olduğunu belirten Roan,

“Şu an zor bir dönemden geçiyoruz ama trans bireyler her zaman var oldular ve her zaman var olacaklar. Ne olursa olsun trans neşesini ellerinden alamayacaklar. Bugün burada olmamı trans kadınlara borçluyum. Bilin ki pop müzik sizin yanınızda ve sizi düşünüyor.

Bu güçlü mesaj, pop müzik dünyasında queer ve trans haklarına verdiği desteği vurgularken, aynı zamanda müzik endüstrisindeki cinsiyet ve etnik kökene dayalı ücret adaletsizliğine de dikkat çekiyor. Özellikle Donald Trump’ın, trans bireyleri hedef alan açıklamaları ve politika değişiklikleri sonrası Roan’ın bu tutumu, toplumsal cinsiyet eşitliği ve trans hakları konusunda daha fazla ses çıkarmanın önemini ortaya koyuyor.

Previous Story

CRR’de Şubat Konserleri

0 0,00