Galeriler Yeni Deneyimlerin Peşinde – Kerimcan Güleryüz / The Empire Project

/

Tüm dünyayı sarsan ve hayatı durduran korona virüs salgını, sanat dünyasını da sarstı. Almanya, Fransa ve İngiltere sanat dünyası için yüklü miktarlarda destek paketi açıklarken ülkemizde maalesef ciddi bir yardım söz konusu değil. Sanat piyasasının profesyonelleri bir yandan ayakta kalmaya çalışırken bir yandan, daha da dijitalleşen dünyada, yeni yollar bulmanın peşinde… Sanat galerilerinin durumlarını soruşturduk, sorular yönelttik.

* Covid-19 krizi galerinizi nasıl etkiledi?

* Dijitalleşen dünyada galerilerin yeri ne? 

* Online satış yapıyor musunuz?

* Önümüzdeki günler için dijital iş modelleri planlıyor musunuz?

* Salgın sonrası, sanat piyasasına dair öngörüleriniz neler?

* İptal olan veya iptal edilecek sergileriniz var mı?

* Koleksiyoner ve sanatçılarla nasıl bir iletişim içindesiniz?

* Bu süreçte, personelin işine son vermek zorunda kaldınız mı? 

* Mevcut ekonomik durumu kaç ay daha sürdürebilirsiniz?

“Galeriler Mekansızlaşmayı Göze Almalı”

Kerimcan Güleryüz
THE EMPİRE PROJECT – KURUCU

The Empire Project olarak, 15 Temmuz 2017’de, yirmi seneyi aşkın bir süredir, aktif olarak, içinde yer aldığım klasik galeri modelinden ayrılarak, mekansızlaşma ve bir Göçebe/Nomadic Galeri modeline geçmiştik. Bu karar, ekonomik bir karardan ziyade yeni bir yaklaşım içinde daha aktifleşebilmek ve genel anlamda yaratıcı dünya ile daha işbirlikçi olabilmek adına verdiğimiz bir karardı. Korona Öncesi’nden (K.Ö.) çok önce başlayan, gelecek sürecin kolay kolay normalleşmesini ön görememe üzerine verilmiş bu karar, bizi nispeten covid-19 krizine daha hazırlıklı girmemize yardımcı oldu.

Aktif Bir Galeri 

Son üç senedir, prodüksiyonunu yapmaya karar verdiğimiz sergileri ve/veya projelerin, sergilerin ihtiyacı olan mekanları bularak, temin ederek, doğrudan kendi projemiz olarak gerçekleştirmek ya da farklı kurumlar ile işbirliği yaparak ortak prodüksiyonlarla gerçekleştirdik. Bu şekilde 2017-18 sergi sezonundan beri, Space Debris, Artsümer, Ekavart, Ambidexter, Saint Benoit, Ankara Sheraton, Artweeks@Akaretler ve Martchart gibi yerel, Mumbai, Hindistan ve Paris, Fransa’da uluslararası sergiler organize ederek aktif bir galeri olarak faaliyetlerimizi sürdürdük. Oldukça hareketli bir sergi sezonuna girdiğimiz bu zaman diliminde, maalesef, 2020 nisan, mayıs ve haziran aylarında Martch Art, Mixer, ve Artsümer ile gerçekleştirmek üzere planladığımız yepyeni sergilerimizi şimdilik bekletmek zorundayız.

Dijital Odaklı Satış Bir Kakafoni 

Online satış odaklı olmak bence başlı başına ayrı bir model. Bu hem içerik hem de satılan yapıtların, belli bir fiyat aralığında olmasını gerektiren bir yaklaşım. Şu aralar herkes bir ayrı sosyal medya bombardımanı altında, ayrıca dijital platforma dayalı bir satış ve pazarlama yaklaşımının bir kakafoni ve uğultuda kaybolmak ya da değersizleşmekten öteye gidemediği endişelerini taşıyorum. Tabii ki bilgilendirme ve motive edici paylaşımları çok değerli buluyorum, ama dijital/cyber sanat ortamının, mekan odaklı sergilere, enstelasyonlara veya etkinliklere alternatif olabileceğine inanmıyorum.

İlginizi çekebilir:  "Lego, Rembrandt ya da Van Gogh’un Boyasından Farklı Değil"

Sezon Eylülden Önce Başlamaz

Sonuçta, dünya, ilk kez, bu seviyede, bu büyüklükte, böyle bir halle, belirsizlikle karşı karşıya. Daha bunun büyük espastaki etkilerini gerçekçi bir şekilde öngörmemiz mümkün değil. Bu sene, tüm sanat kurumları vb. yapıların sergi sezonunu mart aylarında kapatmak zorunda kaldı. En iyimser haliyle, tekrar harekete, eylül ayından önce girme fikri oldukça gerçek dışı. Dolayısıyla operatif bir para akışından yedi ay mahrum kalan galeriler, zaten son yedi senedir gitgide kemer sıkma politikası uygularken geleceğe eskisi gibi devam edememe gerçeği ile yüz yüze…

Kurumlararası Dayanışma Şart

Daha fazla galerinin bizim yaklaşımımız ile devam etmesi ve mekansızlaşmayı göze almak zorunda kalabileceğini tahmin ediyorum. Özellikle, kurumlararası dayanışmanın, sadece bir tercih değil operatif bir zorunluluk haline gelmesi de büyük bir olasılık.

Randevulu Model

Mekansal alışkanlıklarımızın, değişeceğini öngörerek, devam edecek galerilerin, belki randevulu bir modele geçmek zorunda olacaklarını ve genel olarak halka açık olma hallerinin belki daha aza indirilmesi gerekeceği kanısındayım.

Bilet Satışına Bağlı Ekonomik Denge Zor

Bu tabiiki özellikle, müze ve fuar türü yapıları da çok etkileyecek, kalabalık ortamlara ve bilet satışına bağlı ekonomik denge oldukça zor durumda. Daha önce de belirttiğim gibi, biz, mekansız galericiliği üç senedir yapıyoruz, dolayısıyla, bizim sistemimize, çok büyük bir yapısal şok olmadı, operatif olarak devam ediyoruz ama tabii ki daha zor koşullarda. Şu aşamada, öngöremediğimiz real sorunlar, daha fazla büyümediği taktirde, bu modelimizle, biz, gelecek uzun bir süreçte faaliyetlerimize devam etmeyi planlıyoruz.

Pause Düğmesine Basılmış Gibi 

Sonuçta, şu anki ev hapsi ve sosyal mesafe süreci de değişecek, yaşanan hal, şu an, bir nevi pause düğmesi basılmış halimiz, o yüzden şu ana değil, daha gelecek bir hali, öngörerek ilerlemeliyiz, ve bu sadece, dayanışma ile aşılabilecek.

Para, Statü, PR hırsı 

Özellikle, bu, birlikte geçirdiğimiz, son yedi sene, bize, hiçbir şeyin garantisi olmadığını, net bir şekilde gösterdi. Bunun da uzunca bir süre böyle devam edeceği kanısındayım, o yüzden para/statü/PR hırsıyla, iş olsun diye değil, gerçekten inandığımız ve değer verdiğimiz şeylere sıkı sıkı sarılmalıyız ve onları desteklemeliyiz; safça ve sevgiyle…

Previous Story

Galeriler Yeni Deneyimlerin Peşinde – Sevil Binat / C.A.M Galeri

Next Story

Galeriler Yeni Deneyimlerin Peşinde – Pırıl Güleşçi Arıkonmaz / Pg Art Gallery

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.