Vakıflar Genel Müdürlüğü Gezi Parkı’nın Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı’na devredilmesine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada çalışmalarda Vakıflar Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca evveliyat kayıtlarının incelendiği ve söz konusu taşınmazların Sultan Beyazıt Hanı Veli Vakfı’na ait taşınmazlardan olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Pera Palas’tan Sait Halim Paşa Yalısına…
Ayrıca Türkiye genelinde 1014 taşınmazın bu tip vakıflara devredildiği duyurularak devir işlemlerini açıkladı. Buna göre Galata Kulesi ve 3. Selim döneminde inşa edilen Selimiye Kışlası Kule-i Zemin Vakfı adına, Adile Sultan Sarayı 1. Mahmud Vakfı adına, Pera Palas Otel, Vefa Lisesi, Şişli Etfal Hastanesi, Sait Halim Paşa Yalısı ise Beyazıt Hanı Veli Vakfı adına Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildi.
“Siyasi ve İdeolojik Bir Yanı Yok”
Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, müdürlükte düzenlenen toplantıda 2008 yılında yürürlüğe giren 5737 sayılı vakıflar kanununun 30’uncu maddesinde ‘Vakıf yoluyla meydana gelip, her ne suretle olursa olsun hazine, belediye, özel idareler, köy ve tüzel kişiliğin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur’ hükmünün yer aldığını hatırlatarak “Bu hüküm gereği Gezi Parkı olarak anılan alanın Taksim’de ki tescili İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınarak asıl sahibi Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfına tescili yapılmıştır. Tıpkı 2008’den bu yana kadar yaklaşık bin 14 taşınmazın mülkiyetiyle ilgili olduğu gibi. Konunun siyasi veya ideolojik hiçbir yanının olmadığı hangi tarihlerde hangi eserlerin vakıflarına döndürüldüğü net şekilde görülecektir. Genel Müdürlük olarak görevlerimizden biri kendisine emanet edilen vakıf mallarına sahip çıkmak, vakıf kurucularının bizlere emanet ettiği, her biri bir şaheser olan eserleri koruyup ihya etmek ve bu köklü mirası gelecek nesillere aktarmaktır” diye konuştu.
Taksim Meydanı Projesine Başlamak Üzereyken…
Gezi Parkı’nın devri ile ilgili olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada “…Gezi Parkı alanı, İBB’ye haber bile verilmeden, sadece 1 günlük yazışma ile yürütülmüştür. Yüzbinlerce İstanbullunun oy vererek yapılmasını istediği yeni Taksim Meydanı projesinin çalışmalarına başlamak üzereyken alınan bu kararın zamanlaması manidardır. Bu karar meydanın yeniden yeşil ve estetik bir alana dönüştürülme projesini durdurmak için alınmıştır. Üstelik, 350 bin İstanbullunun demokratik katılım süreciyle şekillenmiş iradesine rağmen, alınmıştır….” cümlelerine yer verilmişti.