KUN Art Space, Dicle Çiftçi’nin güneş ve gün ışığı temalarından yola çıkarak hayata geçirdiği “Eve Giren Güneş Kadar Güneşleniyorum” isimli son sergisine 4 Şubat – 12 Mart tarihleri arasında ev sahipliği yapacak. “Eve Giren Güneş Kadar Güneşleniyorum” sanatçının üretimine kapsamlı bir bakış imkanı sunarken, bugüne kadar sergilenmemiş eserlerini bir araya getiriyor.
Güneş ve gün ışığıyla derin bir bağ
Sanatçının ilk defa sergilenecek eserlerden oluşan sergi, COVİD-19 pandemisi döneminde izler taşıyor. “Eve Giren Güneş Kadar Güneşleniyorum” herkesin evlere kapandığı dönemde, tam da gün ışığından yoksun kalınan ve ona ihtiyaç duyulduğu sırada yoksun kalınan güneş ve gün ışığıyla derin bir bağ kuruyor. Sanatçı, eserlerinde güneş ve gün ışığı temasını sıklıkla kullanıyor.
Doğal gün ışığının insana verdiği mutluluk, huzur ve güven duygusu, güneşin görülemediği anda hissedilen güvensizlik Çiftçi’nin ilham noktalarını oluştururken; sanatçı bir yandan binlerce yıldır insanlar için çok mühim ve hatta tapınılası bir yere sahip olan güneşin neden ve nasıl bu kadar önemli hâle geldiği konusunu sorguluyor. Pencereden yansıyan ışıkla yetinmek zorunda kalan, kendi dünyasına çekilmiş kadın figürler sanatçının çalışmalarında sıklıkla yer ediniyor.
Gün ışığından uzak kalmasıyla bölünen iki farklı kimlik
Gün ışığından uzak kalmasıyla bölünen iki farklı kimliğiyle karşılaşan sanatçı, bu ikiliği sergi mekânına da taşıyor. Giriş katını huzur, güven ve iyi hissettiren enerjiyle, gün ışığıyla ve güneşle betimlerken, alt katı pandemi süresince hissettiği ve sergiden önce zaman geçirip, burada üretmeye devam ettiği daha melankolik, hatta huzursuz işlerle sarıyor. Bu ifade biçimiyle zihni ve hislerini aktarmaya çalışıyor. Hem atölyesine hem de iç dünyasına izleyiciyi de davet ederek mekânı dönüştürüyor.
“Ondan gelen ışık iyiliktir gerçekte ve iyilik imgesinin ta kendisidir”
“Eve Giren Güneş Kadar Güneşleniyorum” sergisi tanıtım metninde Sahte “Dionisos areopagites V-VI.YY”dan şu alıntıya yer veriliyor:
“En yükseklerden ve en eskilerden sonunculara değin, her özün içine işler; gene de özlerin ötesinde hep kendisi kalır, çünkü ne en yüksekler onun yüceliğine ulaşır, ne de en aşağılar onun yurtluğundan kaçıp kurtulabilir. Öyle ki ışığın kavradığı her şeyi aydınlatır, ona biçim ve yaşam verir, onu korur yetkinleştirir; her varlığın ölçüsüdür o, süresi, sayısı, yayılımı, nedeni ve sonudur. Bu yüzden o aynı zamanda tanrısal imgenin kendini gösterdiği imgedendir, büsbütün ışık olan, parıltısı hiç bitmeyen o büyük güneştir.
Ve güneşin, kendi öz parıltısındaki o büyük aşıp geçme gücüyle ulaşamadığı göz görür evrende başka şey yoktur.”
“Eve Giren Güneş Kadar Güneşleniyorum” sergisi 12 Mart’a kadar KUN Art Space’de ziyaret edilebilecek.
Dicle Çiftçi Hakkında
1989 yılında İzmir’de doğan sanatçı, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi resim bölümünden mezunudur. Sanatçı çalışmalarında günümüz medya iletişim araçlarında ve pek çok alanda, özellikle kadın bedeni üzerinde kurulan büyük baskı ve belli kalıplara sığdırma durumuna karşı çıkarak, eserlerinde kadının kusursuz olması gerektiği kuralını hiçe sayarak, toplum tarafından güzellik standartlarının dışında kalan, olduğu gibi ve karakteristik figürleri kendince yorumlar.