Ankara Etimesgut’ta bu yıl ilk kez 11 – 26 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek Uluslararası Kent Tiyatro Festivali’nin (KentFest) tanıtımı Beyoğlu Metrohan’da yapıldı. Festivalle ilgili konuşan Etimesgut Belediye Başkanı ve Etimesgut Kent Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Erdal Beşikçioğlu, “Biz yönetime geldiğimiz günden beri, ilçenin tüm ihtiyaçları içerisinde bulunan tüm yurttaşlarımıza arzu ettikleri hizmetleri yerine getirebilmek için inanılmaz bir maratona başladık. Bu bağlamda bu maratonun bir kolu da tiyatroydu. Yaklaşık 25-30 yıldır ilçenin içerisindeki yurttaşların herhangi bir kültür etkinliğiyle buluşmamış olması böyle bir dönemde trajikomik bir durum aslında. Biz de bu ihtiyacı bir an önce yerine getirmek maksadıyla mesleklerinde iki tane duayen Mustafa Avkıran ve Övül Avkıran ile çalışıyoruz,” dedi.
Etimesgut’u bir dünya markası haline getirmeyi hedeflediğini belirten Beşikçioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu festivalle Avrupa ile başlayıp dünyada da bir marka ilçe olma yolunda biz adımlarımızı atıyoruz. Bu manada da sanırım arzu ettiğimiz noktaya getireceğimizi düşünüyorum. Gün geçtikçe kültür ve sanat konusundaki eylemlerin güç olduğu bir dönemden geçiyoruz. İnsana yapılan hiçbir yatarımın tasarrufu olmayacağını düşünüyorum. Bunların başında kültür – sanat, eğitim ve spor geliyor. Bu bağlamda da biz bu sorumlulukla hareket ediyoruz.”
Övül Avkıran: “Erdal Başkan Bir Ada Kuruyor, Yeşertiyor… Bir Fidan da Biz Dikelim İstedik”
CKM Kent Tiyatrosunda 8 ülkeden 15 gösteriyi ağırlayacak festivalin eş sanat yönetmenliğini ise Övül Avkıran ve Mustafa Avkıran üsleniyor. Tanıtım toplantısında konuşan Övül Avkıran,”Bugün dünyada tiyatro sanatının geldiği yerden bakarak, farklı disiplinlerden beslenerek üretilen güncel işlerin yan yana gelmesini istedik programımızda. Sanat üretiminde sınırların kalın çizgilerle çizilmediği zamanlardayız. Müziğin, dansın, edebiyatın teknolojinin birbirinin içinden geçtiği, yeni kodların yazıldığı zamanlar… Biz bu sahanın uzun zamandır içindeyiz. Bu topraklardan beslenerek iş ürettik… Kurucusu olduğumuz yapılarda derdi olan, sözü olan… kendi sanatsal dilini ve çizgisini bulmuş sanatçı ile yan yana gelmeyi istedik. Bu yan yana gelişlerin gücünden, etkileşiminden heyecan duyduk… (…) biz adalar kurmayı sevdik. Ya da hep adalara ihtiyaç duyduk nefes alabilmek için… Baktık ki Erdal Başkan da kocaman bir ada kuruyor, yeşertiyor… Bir fidan da biz dikelim istedik…,” dedi.
Mustafa Avkıran: “Şehirde Yeniden Tiyatroyu Konuşmak İçin El Ele Verdik”
“Erdal bize böyle bir şeyi teklif ettiğinde, hakikaten bir baktık ki 3 buçuk -4 ay var, ‘biz bunun uluslararası kısmını yapamayız’ diye düşündük. Ama davet ettiğimiz gruplara nasıl bir mektup yazdıysak ‘bir hafta içinde biz geliriz’ dediler” şeklinde konuşan Mustafa Avkıran farklı dalları kapsayan festival programıyla ilgili şunları söyledi:
“Ankara da dört tane tiyatro okulu var. Bu öğrenciler ya da oradaki insanlar tiyatronun tek başına Tamer Karadağlı yönetimindeki Devlet Tiyatrosu’ndan izleyecekleri oyunlar gibi bir şey olmadığını görebilecekleri bir vizyon bu… O yüzden de Tiyatro hayatını Carl Ebert’in başlattığı şehirde yeniden tiyatroyu konuşma fırsatı yaratmak amacıyla el ele verdik ve disiplinlerarası bir program oluşturduk. Festival 15 gün boyunca çok önemli bir kültürel deneyim sunacak, aynı zamanda da kent kültürünün gelişmesine de büyük katkı sağlayacak.”
11 Ekim’de Kent Tiyatrosu’nun ilk yapımı, Haldun Taner’in “Vatan Kurtaran Şaban” oyununun prömiyeriyle başlayacak festival, 15 gün boyunca Türkiye, Yunanistan, Almanya, Portekiz, Fransa, Brezilya, İskoçya, Polonya ve Suriye’den onlarca hikâye anlatıcısının 15 oyununu Eryaman’daki 100. Yıl Cumhuriyet Kültür Merkezi (CKM) Kent Tiyatrosu Sahnesi’nde ağırlayacak. Festivalin öne çıkanları arasında Theodoros Terzopoulos’un “Alarme” adlı oyununu, Portekizli yönetmen Tiago Rodrigues imzalı Portekiz-Fransa ortak yapımı “Antony and Cleopatra” oyunu ve çağdaş dansın ülkemizdeki önemli temsilcilerinden Taldans (Mustafa Kaplan ve Filiz Sızanlı), Portekizli performans sanatçıları Sofia Dias ve Vítor Roriz ile birlikte “Never Odd or Even” adlı gösterileri yer alıyor.
Etkinlikte gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu’nun konuşmasının satır başları ise şöyle:
“Tiyatro Siyasetten Farklı Düşünülemez”
“Yıllarca yaptığım mesleği bırakıp neden bürokrat oldun diye soruyorlar. İnsanların gözündeki o ışığı görmek dünyanın en keyifli işi… O ışığı gördükten sonu onu arar oluyorsunuz. Bu başka türlü bir kimya oluşturuyor insanın üzerinde. Sanatta insanlara el ile dokunamıyorsunuz, yüreklere hitap ediyorsunuz… Ama belediyecilikte hem elini tutuyorsunuz… hem kalbini sarıyorsunuz… İnsanlarla beraber olmak onların ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmek bambaşka bir kademeymiş … O yüzden çok keyifliyim.
“Tabii ki tiyatro siyasetten farklı düşünülemez… Çatışmanın olduğu yerde tiyatro varsa muhakkak siyaset de vardır. Bir siyasetçi bir sanatçı olabilir mi? Oyuncu olabilir bence… Ama bir sanatçıdan belediye başkanı olur mu; bunu bütün ülke beş yıllık süre içerisinde görecektir. “
“Ülkemizde Eksik Olan İnsana Yatırım”
“Tabii ki bizim belediye olarak görevlerimiz var; çöpleri toplamak, sokaklara bakmak, temizliğini sağlamak vs.. Bunların hepsini yapmak zorundayız… Sosyal yardımlar, sosyal destekler, eğitimle ilgili destekler… Bunların hepsini zaten yapıyoruz … Eksik olan ise kültür sanat… Ben insana yapılan yatırımdan tasarruf edilemez diye düşünüyorum. Bunun içerisine kültür sanat, eğitim, spor dahil. Bu bağlamda sezon başladığında mesela okullarımız devletin verdiği ödeneklerle temizliklerini bile yapamaz hale gelmişken biz ilçemizin içerisindeki okulları tadilata aldık ve onları boyadık… Çocukların yeni eğitim sezonuna daha steril bir ortamda başlamalarını sağladık. Bunları zaten yapıyoruz, bunları zaten herkes yapabilir arkadaşlar… Ama şu anda Türkiye’de belediyeler tarafından yapılamayan tek bir şey var; o da kültür – sanat… Çünkü bu konuyla ilgili uzman kişiler çok az… Maalesef bizim ülkemizde eksik olan da insana olan yatırım…”
“Gündüz Belediye Başkanısınız, Akşam Sahnede Sanatçı”
“Bu o kadar keyifli bir durum ki, gündüz belediye başkanısınız akşam sahnede bir sanatçı olarak eserinizi o ilçenin yurttaşlarıyla paylaşıyorsunuz… Çıkışta da o eser hakkında onlarla birlikte bir paydaşlık sağlayabiliyorsunuz… Bu başka bir motivasyon başka bir bağ… Bunu da başka türlü kimsenin kurabileceğine inanmıyorum. Şimdi kent tiyatromuzda 20 tane genç var biraz daha işlerimizi hafifleteyim, onlarla da aynı sahneyi paylaşma arzusu içindeyim.”
“Popüler Kültürün Patlama Sebebi Halk Bunu İstiyor Söylencesi”
“Şu anda Türkiye’deki popüler kültürün patlama sebebi halk bunu istiyor söylencesi üzerine gerçekleşiyor. Ama biz Diyarbakır Devlet Tiyatrosunda göreve başladığımız zaman ilk oyunumuz Macbeth idi. ‘Kim ne anlar’ dedik; dört yıl oynandı oyun. Sonraki oyun da yine bir William Shakespeare oyunu “Kısasa Kısas”tı… O oyun da üç sezon oynanandı. Peşinden de On İkinci Gece geldi…. Siz estetiğinizi nasıl veriyorsanız karşı taraftakini o denli kendinize alabilirsiniz… Eğitim içerisindeki kültürün de tam fikri bu olmalı… Etimesgut’ta, eğitimi lisans ve lisans üstü olan yüzde 60’ını oluşturan bir kitle var. Kültürel değişimi zaten yaşamışlar, fakat bunun karşılığını bulamamışlar… Biz bu altı ay içerisinde yaptığımız küçük yoklamalarla izleyicinin gücünü hissettik. Daha sonra da böyle bir şeyin mutlaka olması gerektiğine inandık… Bu festival sürdürülebilir mi diye sorarsanız, biz olduğumuz sürece sürdürülebilir…”
“Sanat Bizim İşimiz”
“Bu sistemin kültür sanata 30 yıllık handikabı çok amaçlı salonlar… İlçenin içerisinde konferans salonları ve çok amaçlı salonlar var… Yani ben girdiğim zaman çıldırıyorum. Teknik anlamada tiyatral bir sahne göremediğim zaman ve çıkacaksın burada oynayacaksın dedikleri zaman doğrusu ben çıldırıyorum. Çünkü benim için tiyatro bir illüzyon yapma sanatı. Sahnede bu illüzyonu yaratmak çok önemli bir şey. Bunun için de tiyatronun alt yapısının tiyatro için yapılması gerekir. Devşirme sahnelerle tiyatronun olması mümkün değil. İlçe içerisinde bu türden çok amaçlı salonlardan var tabii. Bu bu alanları yeniden düzenliyoruz ve amatör tiyatrolar için de orada yeni bir yapı oluşturuyoruz. Bu imkanlarımız ve vizyonumuz var. Tiyatro bizim işimiz, sanat bizim işimiz… Biz gözümüzü sahnede açmışız… Bizim konuşmalarımızın hepsi kültür ve sanat üzerine…
“Sanata duyulan özlem Etimesgut’ta o kadar büyük bir aşka dönüşmüş durumda.. Ama tabii 30 yıl sonra bir ilçenin gerçekten bir kültür sanat merkezine kavuşmuş olması, yine tirajı komik bir vaka… Bir Aziz Nesin hikayesi gibi..”
Uluslararası Kent Tiyatro Festivali programı ise şöyle:
Gösteriler
11 Ekim Cuma 20.00 “Vatan Kurtaran Şaban” / Ana Sahne
12 Ekim Cumartesi 20.00 Deniz Göktaş / Fuaye
13 Ekim Pazar 20.00 “Alarme” / Ana Sahne
14 Ekim Pazartesi 20.00 “Alarme” / Ana Sahne
15 Ekim Salı 20.00 “Antony and Cleopatra” / Ana Sahne
16 Ekim Çarşamba 20.00 “Antony and Cleopatra” / Ana Sahne
17 Ekim Perşembe 20.00 “Never Odd or Even” / Ana Sahne
18 Ekim Cuma 20.00 “NSU-Ölenler Arasında Almanlar da Var” / Ana Sahne (Oyun bitiminde söyleşi)
22.00 “Regeneration Subdivided” Konser (Hakan Kurşun, Eylem Pelit, Ediz Hafızoğlu)
19 Ekim Cumartesi 18.00 “Sır” / Ana Sahne
20.00 “BLANC” / Ana Sahne
20 Ekim Pazar 18.00 “Sirens” / Ana Sahne
20.00 “BİZ” / Ana Sahne (Oyun bitiminde söyleşi)
21 Ekim Pazartesi 20.00 “39 Buçuk Basamak” / Ana Sahne (Oyun bitiminde söyleşi)
22 Ekim Salı 20.00 “Batı Ekspresi” / Ana Sahne (Oyun bitiminde söyleşi)
23 Ekim Çarşamba 20.00 “Geçen Gün” / Ana Sahne (Oyun bitiminde söyleşi)
24 Ekim Perşembe 20.00 “Ama” / Ana Sahne (Oyun bitiminde söyleşi)
25 Ekim Cuma 20.00 “10 Adımda Unutmak” / Ana Sahne (Oyun bitiminde söyleşi)
26 Ekim Cumartesi 14.00 Kent Tiyatrosu Oyuncuları ile “Gordion” Okuma Tiyatrosu / Ana Sahne
21.00 Büyük Ev Ablukada Konseri / Ana Sahne
Söyleşiler
12 Ekim Cumartesi 14.00 “Meselemiz Ankara”: Erdal Beşikçioğlu ve Yekta Kopan / Fuaye
13 Ekim Pazar 14.00 “Meselemiz Ankara”: Metin Solmaz ve Murat Meriç / Fuaye
14 Ekim Pazartesi 15.00 Theodoros Terzopoulos – “Antik Yunan Tragedyasının Bir Koşulu Olarak Mit ve Mitin Özgürleşmesi” / Konferans Salonu
19 Ekim Cumartesi 14.00 “Meselemiz Ankara”: Tanıl Bora ve Suavi Aydın / Fuaye
20 Ekim Pazar 14.00 “Meselemiz Ankara”: Ünsal Ünlü, Gökçer Tahincioğlu ve Sezgin Kaymaz / Fuaye
Atölyeler
18 Ekim Cuma 11.00 – 14.00 Mustafa Kaplan ve Filiz Sızanlı / Studio
20 Ekim Pazar 11.00 – 14.00 Sernaz Demirel / Studio
20 Ekim Pazar 15.00 – 18.00 Vania Vaneau / Studio
23 Ekim Çarşamba 11.00 – 14.00 Kerem Kurdoğlu ve Naz Erayda / Studio
*Atölye çalışmalarına başvuru için detaylı bilgiler festivalin internet sitesinden alınabilir.
*11-26 Ekim 2024 tarihlerinde gerçekleşecek KentFest’in etkinlikleri için biletler, Biletix’ten ve Biletinial’dan temin edilebilir.
