PEN Yazarlar Derneği tarafından her yıl düzenli olarak verilen ‘‘Şiir Ödülü’’nün bu yıl Enis Batur’a verileceği geçtiğimiz günlerde açıklanmıştı. Enis Batur, Pen Şiir Ödülü geleneğine uyd8u ver tüm ödül alanların yaptığı gibi 2024 21 Mart Dünya Şiir Günü bildirisini yazdı. İşte o bildiri:
PEN Şiir Ödülü’ne lâyık bulunan şairden, ödül geleneği böyle, bir bildiri kaleme alması bekleniyor. Düşündüm: Ülkenin bu halinde, dünyanın şu halinde bir şairin bildirecek nesi kalmış olabilir? Gizlisi saklısı yok: Ahval konusunda safkan karamsarım. Ama bu, beni “iş”ime özen ve inatla bakmaktan alıkoymuyor.
Yıllardır tekrarlıyorum “iş”ime bakma kararımı, kararlılığımı. Küçük Prens’in çekirdek sözündeki gibi: Kişi gülünden sorumlu. İkiye ayırıyorum güzergâhımı, şiir ekseninde: Bir, başkalarının şiirlerine, eski-yeni, yerli-yabancı ayırmaksızın, karınca kararınca ilgi gösteriyorum –üzerlerinde düşünerek, haklarında yazarak, unutulanlara ışık tutma çabası vererek. İki, burcumda şiir kurarken, olabildiğince ince ayar yapma işlemlerine dikkat kesilme, az okunmayı göze alarak ‘mürekkebe su katmadan’ yazma tercihimi sürdürüyorum.
Şiire pek gereksinme duyulmayan, sözüm ona duyulduğundaysa şairden nümayiş yapması, gürültü çıkarması beklenen bir dönemden geçiyoruz –doğrusu, diyorum, beklenmedik şeyler yapmak.
Şairin çabası artık beyhudedir demeye mi getiriyorum, hayır: Şiir düşünürü, bilim insanını, sanatçıyı, hepsinden önemlisi ondan vazgeçmeyen tiryaki okurunu Hayat’ın yüksek bir basamağına yerleştirdiği için anlamını ve değerini bütün olumsuz dış koşulların tehdidine karşın koruyacaktır: Okunarak, ezberlenerek, dilden dile çevrilerek, bestelenerek.
PEN Şiir Ödülü, koyu bulutlar arasından bir anlığına güneş, beni kutlu kıldı; seçenlere teşekkür ederim.