Norveç edebiyatının en önemli yazarlarından Dag Solstad 83 yaşında hayata veda etti. Haruki Murakami’nin “çok tuhaf romanlar yazan, en sevdiğim yazarlardan biri” olarak tanımladığı Solstad, Norveç edebiyatının en kendine özgü ve en etkili isimlerinden biri olarak, geride hem estetik açıdan çığır açan hem de düşünsel derinliğiyle zamana meydan okuyan bir külliyat bıraktı. Yazarın, Banu Gürsaler-Syvertsen tarafından çevrilen ve Türkiye’de yayımlanan ilk kitabı Mahcubiyet ve Haysiyet 17 baskı yapmıştı. Oktober Yayınevi, Dag Solstad’ın cuma akşamı hastanede geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı.
Öğretmen, Futbolcu Solstad
1951 yılında Norveç’in Sandefjord kentinde dünyaya gelen Solstad, hayatın zorluklarını erken yaşlarda deneyimledi. Babasının ölümünden sonra ailesi ekonomik sıkıntılarla boğuşurken, annesi ayakkabı satarak geçimlerini sağladı. Gençliğinde öğretmenlik yapan Solstad, aynı zamanda amatör bir futbolcuydu ve ilerleyen yıllarda futbol üzerine yazılar da kaleme aldı. Ancak asıl tutkusu, kelimelerin ve anlatının sonsuz olanaklarını keşfetmekti.
Solstad’ın Edebi Serüveni
Solstad’ın edebiyat sahnesine ilk adımı 1965’te yayımlanan Spiraler (Sarmallar) adlı öykü kitabıyla oldu. Kafka ve Camus gibi modernist yazarların etkisini taşıyan bu erken dönem eserleri, onun anlatı dilini ve düşünsel yönelimini şekillendirdi. 1967’de yayımlanan Signaler (Sinyaller) ile edebiyat çevrelerinde daha geniş yankı uyandırdı ve modernist akımlara yön veren Profil dergisinin önde gelen isimlerinden biri haline geldi.
Solstad ve İroni
Ancak asıl çıkışını, 1969’da yayımlanan ve Norveç edebiyatının en çarpıcı romanlarından biri kabul edilen Irr! Grønt! (Yeşil! Paslı!) ile yaptı. Polonyalı yazar Witold Gombrowicz’in etkilerini taşıyan bu eser, bireyin toplumsal rollerin baskısından nasıl kaçabileceğini, ironik ve altüst edici bir anlatımla sorguluyordu. 1970’te yayımlanan Arild Asnes, 1970, yazarın edebiyatında köklü bir dönüşüme işaret etti. Roman, kapitalist düzene karşı varoluşsal bir mücadele veren, derin düşüncelere dalan bir entelektüelin hikâyesini anlatıyordu.
Her Dönem Kendini Yeniledi
1982’de yayımlanan Lise Öğretmeni Pedersen’in Ülkemize Musallat Olan Büyük Siyasi Uyanışa Dair Anlatısı, yazarın siyasi ve toplumsal meselelerle hesaplaştığı eserlerinin en dikkat çekici örneklerinden biri oldu. 1987’de yayımlanan Roman 1987, onun en büyük yapıtı olarak kabul edilir ve prestijli Nordic Council Edebiyat Ödülü’ne layık görülerek edebi kariyerinin zirvesine ulaştı. 1990’lar, Solstad’ın anlatılarında yeni bir kırılma noktasına işaret etti. Bu dönemde kaleme aldığı dört roman, varoluşsal bunalımlara sürüklenen entelektüelleri merkeze alırken, onun ironik anlatım tarzı geniş bir okur kitlesi tarafından benimsendi. Ödüllerle dolu kariyeri boyunca, üç kez aldığı Nordic Council Edebiyat Ödülü dahil birçok saygın ödüle layık görüldü. Eserleri 20’den fazla dile çevrildi ve her dönemde kendini yenilemeyi başardı.
Solstad’ın Ardından
Dag Solstad, yalnızca Norveç edebiyatı için değil, dünya edebiyatı için de eşsiz bir isimdi. O, modernizmin içe dönük dünyasından politik gerçekçiliğe, oradan da deneysel anlatının sınırlarına uzanan bir yolculuğun yazarıydı. Bireyin, toplumun ve tarihin iç içe geçtiği anlatılarında, zamanın ruhunu en özgün biçimde yansıttı. Onun kalemi, sadece bir dönemin tanığı olmadı; aksine, geçmişi, bugünü ve geleceği kucaklayan, edebiyatın sınırlarını zorlayan bir rehber oldu. Dag Solstad, edebiyat dünyasında yankılanan sesiyle daima hatırlanacak.
*Dag Solstad’ın kitapları Türkiye’de Yapı Kredi Yayınları ve Jaguar Kitap tarafından yayımlanıyor.