Pınar Gültekin cinayetinin ardından kadınların sosyal medyada başlattığı ve birçok ünlü ismin de katıldığı “Challenge accepted” (Meydan okuma kabul edildi), “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” etiketli kampanyaya dünyanın ünlü isimlerinden de katılım oldu.
AKP’den isimlerin sözleşmeyi kaldırmaya yönelik açıklamalarının ardından paylaşılan kampanya sınırları aştı.
“Kadınlar Birbirini Desteklediğinde…”
Kolombiyalı oyuncu ve TV sunucusu Sofia Vergara, etiketle fotoğrafını paylaşırken şu notu düştü:
“Kadınlar birbirini desteklediğinde muhteşem şeyler olur. ❤️ Beni meydan okumaya davet eden herkese selamlar.
“Kadırları Desteklemenin En İyi Yolu…”
Oyuncu Jennifer Aniston, kampanyada ABD’deki seçimler için oy kullanma vurgusu yaparken şunları yazdı:
“Bana bugün motivasyonumu artıran tüm zeki ve güzel kadınlara teşekkür ederim. Doğruyu söylemem gerekirse, bu #challengeaccepted olayını çok anlamıyorum… ama kadınları desteklemenin güzel bir yolunu kim sevmez!
“Yani meydan okuma kabul edildi.
“Konuya girmişken ABD’de kadınları desteklemenin en iyi yolu oy kullanma başvurusu yapmak olabilir. Bütün arkadaşlarınızı, kız arkadaşlarınızı, kız kardeşlerinizi, annelerinizi ve kızlarınızı bunu yapması için teşvik edin.
“Seçimler hemen köşeyi dönünce ve biz birbirimizi sevmeli ve kollamalıyız.”⠀
“Sıcak ve Zeki Kadınlarla Çevriliydim”
Meydan okumaya karşılık veren ünlü oyuncu Nicole Kidman, “Çok cömert, sıcak ve zeki kadınlar tarafından beslendim, sevildim, rehberlik edildim ve yönlendirildim. Size sanatım ve hayatım boyunca elimden gelen her şeyi sunmaya devam edebilir miyim?” yazdı.
“Türkiye’deki Kadınları Duyuyoruz”
Oyuncu Jessica Biel, en samimi mesajlardan birini paylaşanlardan oldu:
“Meydan okumaya yakalanmak ve bunun gerçekten ne hakkında olduğunu öğrenmek bir saniye aldı. Basitçe söylemek gerekirse, kadınların kadınları desteklemesi için küresel bir hatırlatma bu …
“Özellikle sesleri (burada ve dünyada) duyulmayanlar. Türkiye’deki kadınlarla beraberiz ve onları duyuyoruz. Ve ABD’deki kadınlar için – bu, birbirimizi korumak, seslerimizi duyurmak ve kadınları etkileyen meselelere oy vermemiz gerektiğini hatırlatıyor.
“Seçim yaklaşırken, bu şimdi her zamankinden daha önemli. Kaydınızı kontrol etmek ve güvenli bir şekilde oy kullanabilmek için bir posta oyu istemek üzere VOTER yazıp 26797’ye gönderin.”
“Kadınları Güçlendirmek İçin”
İş insanı ve eski şarkıcı Victoria Beckham, “Meydan okuma kabul edildi” dedi ve ekledi:
“Kadınları güçlendirmek her zaman VB markasının kalbinde olmuştur. Ben de bana ilham veren kadınları (ki çoklar) aday gösteriyorum.”
“Birlikte Duralım”
Şarkıcı Christiana Aguilera “#Challengeaccepted” etiketine şunları yazdı:
“Bu trendin kökenini öğrendikten sonra, birlikte duralım ve her yerde kadınlara yönelik şiddete son verelim.
“# istanbulsözleşmesiyaşatır #womensupportingwomen (beni etiketlediğin için teşekkürler @ liliana.rutler)”
“Hayatımdaki Her Kadına Minnettarım”
Ünlü oyuncu Michelle Pfeiffer, etiketi siyah beyaz fotoğrafıyla paylaşırken “Hayatımdaki tüm kadınlara minnettarım” dedi.
“Niyetim Hep Rahatsız Edici Olmaktı”
Oyuncu ve şarkıcı Juliette Lewis, şunları söyledi:
“Bulunduğum sanatsal ortam hangisi olursa olsun; Niyetim her zaman mümkün olduğunca derin ve rahatsız edici olmaktı. Hükmetmek ve hepsini yerde bırakmak. Ne dediğimi anlıyor musunuz?” #challengeaccepted.”
Oyuncu Eva Green de katıldı
Kaynak: Bianet
İstanbul Sözleşmesi Ne Diyor?
“Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı”, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 2011’de kabul edilerek yasalaştı.
İstanbul’da imzaya açıldığı için İstanbul Sözleşmesi olarak da anılan Sözleşme’yi ilk imzalayan ülke Türkiye oldu.
Sözleşme, ”kadına yönelik şiddet”, ”aile içi şiddet”, ”kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet”, ”kadın” kavramlarını tanımlıyor.
Uluslararası alanda kadına yönelik ve aile içi şiddetle ilgili ilk bağlayıcı belge olma özelliğini taşıyan sözleşme şunları içeriyor:
- İstanbul Sözleşmesi psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, tecavüz ve taciz dahil cinsel şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türlerini kapsıyor.
- Sözleşme çerçevesinde eviçi şiddet, aynı evde yaşıyor olsun ya da olmasın mevcut ya da eski eş ya da partnerler arasında yaşanan her türlü şiddet edimini içerecek şekilde kadının korunmasını esas alıyor.
- Kadınları konumlandırırken “aile” olmayı, evlilik birliği içinde bulunmayı ya da aynı evi paylaşıyor ya da paylaşmış bulunmayı gerektirmiyor.
- Sözleşmenin getirdiği yükümlülükler öncelikle devlet görevlilerine yönelik. Devlet kendi adına hareket eden görevlilerinin İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmesini sağlamak zorunda.
- Devletlerin sorumluluğu bununla sınırlı değil. Şiddeti gerçekleştiren ister kadının sevgilisi, ister kocası, ister babası, ister patronu olsun, yani kim olursa olsun şiddetin önlenmesi, soruşturulması, cezalandırılması, zararın tazmin edilmesi yükümlülüğü de devlete ait.
