Gelecek, tasarımcılar için büyük bir ilham kaynağı. Laboratuvarda yetiştirilen gıdalardan robotik arkadaşlara, vatandaşlık ilişkilerinden insan uygarlığının gelecekteki ihtiyaçlarına, isteklerine ve korkularına cevap veren yaratıcı tasarımlar “Designs for different futures” adlı karma sergi ile gözler önüne seriliyor. Sergide öne çıkan sanatçılar arasında multidispliner sanatçı ve Profesör Heather Dewey-Hagborg bulunuyor.
Hagborg, 2012-2013 yıllarında “Stranger Visions” adlı sergisi için, New York sokaklarında ve kamuya açık çeşitli alanlarda bulduğu saç, sigara izmariti ve sakız kalıntılarını laboratuvar ortamında inceleyerek DNA’lar elde etti. Yüz modelleme programları aracılığıyla bu DNA’lar, 3 boyutlu, renkli ve gerçek ölçekte portrelere dönüştürüldü. Hagborg aslında bu proje ile DNA araştırmasının ve biyolojik gözetimin ne kadar ilerlediğine, genetik determinizme (genlerin, bir canlının fiziksel ve psikolojik özelliklerinin tamamını belirlediği düşüncesi) olan yönelimimize ve bu gelişmelerin ahlaki boyutuna ilgi çekmeye çalışıyor.
“Stranger Visions”ın öngörüsünün yerinde olduğu iki sene önce ortaya çıktı. Amerika’da DNA araştırmaları yapan kurum Parabon Nanolabs, yaptığı araştırmalar ile polise destek olmaya başladı. Bu durumun bir diğer örneği de Identitas adlı genomik şirketin Toronto polisi ile kurduğu iş birliği.
Sanatçı, bu projeye başladığından beri yüz modelleme programlarının limitleri ve yanılsamaları üzerinde araştırmalar yapıyor, yazılar yazıyor ve henüz suç araştırmalarında kullanılmasının çok doğru olmadığının altını çiziyor.
Hagborg, projesini, toplumun teknoloji ile ilişkisini inceleyen sanatçı platformu Eyebeam, kâr amacı gütmeyen biyoloji laboratuvarı Genspace ve NYU Ünivesitesi’nin laboratuvarı Advanced Media Studio danışmanlığı aracılığıyla gerçekleştirdi. “Stranger Visions” Centre Pompidou’nun koleksiyonunda ve dünya çapındaki çeşitli özel koleksiyonlarda yer alıyor.
“Designs for different futures” 8 Mart’a kadar Philadelphia Museum of Art’da.