Ayşe Erkmen’in Dirimart Londra’daki Israr, hâlâ başlıklı sergisi, sanatçının galerinin yeni mekânına taşınmasına özel olarak tasarladığı yedi eseri bir araya getiriyor. Eserler, bir galerinin yeni izleyicilere sahip farklı bir çevreye fiziksel olarak taşınmasının estetik ve kavramsal olarak ne anlama gelebileceğini sorguluyor.
Sergiye ismini veren Israr, hâlâ (2025) başlıklı eser, Dirimart’ın İstanbul’daki galerisinde bir dönem alçıpan duvarları taşıyan ahşap panellerden oluşuyor. Bu paneller, sanki inşaat ve taşınma süreci hâlâ sürüyormuş gibi galeri içine dağılıyor.

Galeri mekânlarının çevresini dönüştürme potansiyeli üzerine düşündüren ses işi Dolapdere (2017), Dirimart’ın İstanbul’daki Dolapdere semtinde kapanan ya da yerinden edilen dükkân isimlerinin belirsizce seslendirilmesiyle oluşuyor. Bu işe, sergi kapsamında ilk kez izleyiciyle buluşacak ve ses işinin bağlamı olan sokakları görselleştiren kısa film Dolapdere, Film (2025) eşlik ediyor. Hatırlamaya yönelik bu yaklaşım, sanatçının Kaydırma (2021) başlıklı ikinci video işinde de yer alıyor. Bu video, Erkmen’in önceki çalışmalarının görsel arşivinde ileri ve geri dolaşmaya davet ediyor, ancak izleyici bu arşivde sanatçının bir sonraki işini üretme sürecinde onunla birlikte gezinmektedir.
Sergide Erkmen, kendine özgü jestlerinden birini daha tekrar eder: mekânda bulunan kolonlardan birine, kendi ismini taşıyan kurdeleleri örüyor. Sanatçının terzi olan büyükannesine gönderme niteliğindeki bu eser, Kurdele (2005), heykel üretimi ile zanaat arasındaki ilişkiyi tartışmaya açarken, sanatçı isminin kullanımına dair bir düşünme alanı sunuyor.

Galerinin girişinde yer alan Circles on Circles (2025) başlıklı gümüş işler, sanatçının malzemeyle kurduğu ilişkiyi heykel formu üzerinden ortaya koyuyor. Weight to Form (2025) başlıklı seramik işler ise, geleneksel seramik yapımındaki adımları atlayarak, tekniği merkeze alır ve başlangıç aşamalarını heykel haline getiriyor.
Erkmen’in Pratiğinde, İzleyici ve Mekan Arasındaki Etkileşim Nasıl Şekilleniyor?
Ayşe Erkmen’in pratiğinde, sanatçının davet edildiği çevrenin fiziksel şartları çıkış noktası olarak
hareket eder. Sanatçı, var olan yapıları kendi ayrıksı tarzıyla yeniden konumlandırarak izleyiciyi
mekânın kendisi üzerine düşünmeye sevk eder. Erkmen, “Yaptığım her şeyin bir heykel olarak
algılanmasını istiyorum,” derken pratiği herhangi bir malzeme ya da form arayışıyla tariflenmez;
onun işleri, ilişkilendiği mekânların ve yıllar içinde oluşturduğu jestlerin bir sonucudur. Sergi
alanları heykelsi anlar, karşılaşmalar, durumlar ve objeler oluşturmak üzere mekânın tarihine ve/
veya mimari özelliklerine başvuran oyun alanları gibidir. “Bir mekân
Israr, hâlâ 9 Eylül–4 Ekim 2025 tarihleri arasında Dirimart Londra’da görülebilir.