Antakya Sanat Kolektifi’nin TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde 17 Ağustos’ta açtığı “Öyle bir yere geldik ki… Hiçbir sokağın adı yok” adlı deprem temalı sergi 28 Ağustos’a kadar ziyaret edilebilecek. Şiir, metin ve fotoğraf sergisi daha sonra sırasıyla 7 Eylül’de Karaburun Bilim Kongresi’nde, 10 Eylül’de İzmir’de, Eylül sonu Mersin’de ve 6 Ocak’ta İstanbul İFSAK’ta açılacak.
17 Ağustos Depreminin yıldönümünde ziyaretçilerle buluşan serginin açılışında küratör şair-yazar Adil Okay kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Okay konuşmasında “Hüzünlü bir yolculukta, henüz yaralarımız kapanmamışken bu sergiyi hazırladık. Öncelikle bu serginin özgünlüğüne dikkat çekmek istiyorum. Sergimiz bizzat depremzedeler tarafından ve sponsorsuz imece usulü hazırlanmıştır. Yani bizzat yaralı insanların çalışması sonucu oluşmuştur,” dedi.
Açılışta konuşma yapan Antakya Sanat Derneği başkanı Edip Yeşil ise, “6 Şubat’ta yaşadığımız depremin yaratığı yıkım çok büyük… Yaralarımız henüz kabuk bağlamadı… Biz de ‘sanat sağaltır’ diyerek deprem temalı, Cemal Süreya’dan ödünç aldığımız iki dizeyi de başlık yaparak bir sergi hazırladık. Sergiyi hazırlayanların tamamı depremzede. Ama özellikle belirtmeliyiz ki Antakya Sanat Kolektifi olarak bu çalışmada ereğimiz sadece bireysel sağalma/rehabilitasyon değildir. Tek tek bölük pörçük kayıtların yani kişisel hafızanın, kolektif hafızaya dönüşmesine katkı sunmak amaçlarımız arasındadır. Zira biliyoruz ki Türkiye’nin güçlü, köklü deprem hafıza mekânlarına ihtiyacı var. Yalova’da inşa edilen Deprem Anıtı ve Adapazarı Deprem Müzesi dışında ciddi hafıza mekânları yok,” dedi.
Yeşil, “İşte bu çalışmalar da gerçek tarih yazılımına ve hafıza mekânlarının oluşumuna katkı sunacaktır. Sanat – edebiyat yine toplumsal alt üst oluş dönemlerinde ‘kamunun vicdanı’ olacaktır… Sonuç itibariyle hazırladığımız bu serginin unutmaya / unutturulmaya karşı bir tavır olarak da algılanmasını diliyoruz” diye ekledi.
Sergide tamamı depremzede 40 sanatçının şiir, fotoğraf ve metinleri görülebiliyor.