Photo: Unsplash

Deprem Bölgesinde Orman ve Meralar Yapılaşmaya Açıldı

//

11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile deprem bölgesindeki ormanlar ve meralar yapılaşmaya açıldı.

Resmi Gazete’de yayımlanan kararlarda şöyle deniyor: “06/02/2023 tarihinde vuku bulan depremler dolayısıyla genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, afetten etkilenenlerin geçici veya kesin iskan alanları; fay hattına mesafesi, zemin elverişliliği, yerleşim merkezine yakınlığı gibi kriterler gözetilerek, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının yeni yerleşim yerlerinin tespitine ilişkin görev ve yetkileri saklı kalmak kaydıyla, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca resen belirlenerek ilgili kurumlara bildirilir. Bu belirleme yapılırken gereklilik bulunması halinde 25/2’1988 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu ile 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı orman kanunun ek 16’ıncı maddesinde belirtilen alanlar da kullanılabilir.”

Photo: Unsplash

ÇEKÜL Vakfı (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı) konuya ilişkin sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımında, “Olağanüstü hal kapsamında yerleşmeye ve yapılaşmaya ilişkin yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamında, tüm yetki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na verilerek, Orman Kanununun 17. maddesi ve Ek-16.maddesi kapsamında yine birçok alan orman dışına çıkarılacak” notunu ve “Olması Gereken” başlığı altında şu cümleleri paylaştı:

İlginizi çekebilir:  Hrant Dink Ödülü Açık Radyo’nun

“Bitkilerin, hayvanların ve yaşamın devam etmesini sağlayan ekosistemlerin zenginliğinin ana kaynaklarından biri, jeolojik çağlardan bu yana meydana gelen DEPREMLERDİR. Birbirinden çok farklı yüksek dağlar, alçak ovalar ve sulak alanlar bu depremlerle, milyonlarca yıllık süreçlerle oluştu.

Gelecek Kuşaklar için Korunmalıdır

Son dönemde, doğaya uyumlu yaşam yerine “doğayla savaş” haline dönen yaşam biçimi; seller, orman yangınları ve depremlerin afet boyutlarında yaşanmasına neden oluyor. Yüzlerce canlıya yaşam alanı sunan ve bu toprakları zenginleştiren depremler; meslek odalarının tüm uyarılarına rağmen bilimsel gerçeklere sırtını dönen yetkililerin kararlarıyla, olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.

Ekosistem, flora ve fauna çeşitliliği açısından son derece önemli olan “önemli bitki alanları” ve “önemli doğa alanları” yapılaşmaya konu EDİLMEMELİDİR ve gelecek kuşaklar için korunmalıdır. Milli parklar, taşlık ve kayalık diye tanımlanan yerler ile doğal yaşam çeşitliliğinin yüksek olduğu alanlar yapılaşmaya dahil EDİLMEMELİDİR.

  • Zemin etüdü yapılmış, insan müdahalesi görmüş ve tarıma uygun olmayan alanlar,
  • Hafriyatların kaldırıldığı uygun zemine sahip alanlar,
  • Hazineye ait yapılaşmaya uygun alanlar TERCİH edilerek, uygun planlamayla güvenli yaşam ortamlarına dönüştürülmelidir.”
Previous Story

Ferda Art Platform’da ‘‘7 Koleksiyoner 7 Sanatçı’’

Next Story

Jerry Saltz’dan Refik Anadol Eleştirisi

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.