Demokrasiye Işık Tutan Resim

//

Fransız Devrimi’nin simgesi olan Eugène Delacroix’nın “Halka Yol Gösteren Özgürlük” eseri Louvre Müzesi’nin başeserlerinden biridir. Başlarda “Barikat Sahneleri” ya da “Temmuz Devrimi” olarak adlandırılmıştır. Cumhuriyet’in kurulması ile eserin ismi “Halka Yol Gösteren Özgürlük” olarak değiştirilmiştir.

Romantizmin Yükselişi

Fransız Devrimi ile birlikte Aydınlanma Çağı’nın sonlandığı ve Romantizm döneminin başladığı kabul edilir. Théodore Géricault’un başı çektiği bu akımda, Delacroix’nın “Halka Yol Gösteren Özgürlük” adlı çalışması Romantizm’in yükselişine işaret eden bir noktada konumlanır. Eser, 1789’deki ihtilalin çok daha sonrasında, “Şanlı Üç Gün” (Les Trois Glorieuses) olarak adlandırılan 27, 28, 29 Temmuz 1830’a tarihlenen bir konuyu ele almaktadır. Kral X. Charles’ın özgür basını yasaklaması, bölge milletvekilliklerini lağvetmesi ve seçmenleri sınırlandırması gibi kararları yüzünden Paris halkı 27, 28, 29 Temmuz 1830 günlerinde ayaklanır ve mutlak monarşi yanlısı X. Charles’ı tahtan indirerek yerine daha mutedil olarak tanınan parlamenter monarşi (meşrutiyet) yanlısı olan kuzeni Orléans dükü I. Louis-Philippe’i getirir.

Eugène Delacroix (1798-1863), (La Liberté guidant le peuple) “Halka Yol Gösteren Özgürlük”, 1830, 260 x 325 cm, tuval üzerinde yağlıboya, Paris, Louvre Müzesi.

Üç Ayda Tamamlanır

Olup bitenleri uzaktan izleyen ressam, ayaklanma hareketine doğrudan katılmaz. Devrimci bir ruhu da yoktur fakat Temmuz Devrimi’nden etkilenmiştir. Kardeşi Charles-Henri’ye yazdığı 18 Ekim 1830 tarihli bir mektubunda “Modern bir konuyu, barikatları ele aldım; eğer ülkem için savaşmadıysam da en azından onun için resim yapabilirim. Bu fikir beni yeniden keyiflendiriyor” sözleriyle duygularını ifade eder. Boyutları oldukça büyük resmi, üç ay içinde tamamlar.

İlk Adı “Barikat Sahneleri”

Eser, 1831 yılında “Barikat Sahneleri” adı altında Paris Salonu’nda sergilenir. Günümüzde bir ikon/sembol olarak kabul gören tablo, döneminde özgürlüğü sembolize eden kadının yarı çıplaklığı ve koltuk altındaki kıllar gibi aşırı realist detayları yönünden akademik kodlara uygun bulunmayarak eleştirilere maruz kalmıştır.

Kışkırtıcı ve Politik

Başlangıçta eseri çok beğenen Louis-Philippe, resmi 3000 franka satın alır.  Siyasi geleceğinden endişe etmeye başlayınca da resimden rahatsız olur ve ressamın tabloyu geri almasına izin verir. Kışkırtıcı nitelikte olan ve politik bir mesaj içeren tablo, maalesef sadece birkaç ay Luxembourg Kraliyet Müzesi’nde kalabilmiştir.

1848 Devrimi sonucunda Louis-Philippe devrilip yerine III. Napoléon başkan seçildiğinde, “Halka Yol Gösteren Özgürlük” kısa süreli olarak yeniden sergilenebilmiştir (Evrensel Sergi-1855). Louvre’a girmesi ise ancak 1870’de İkinci İmparatorluk’un yıkılıp Üçüncü Cumhuriyet’in kurulmasının ardından 1874 yılında, yani Delacroix’nın ölümünden 11 yıl sonra gerçekleşecektir.

Devrimden Bir An

Delacroix, “Halka Yol Gösteren Özgürlük” resmi ile gerçek bir halk isyanını sergiler. Her kesimden insanın bir ideal uğruna ayaklandığı ve devrimin gerçekleştiği bir anı ele almıştır. Arka planda duman altında kalmış ve karmaşanın içinde bir şehir görülürken, Şehrin Paris olduğu Notre-Dame Katedrali’nin kulelerinden ve önünde bulunan St. Louis Adası evlerinden anlaşılır.

Öncü Kadın

Resimde farklı toplumsal sınıflara ait figürleri çok net ayırt etmek mümkündür. Eylem, piramidal bir kompozisyon şeklinde yükselir. Özgürlüğü simgeleyen kadın, Fransız Cumhuriyeti’nin alegorisi Marianne’dır. Bir elinde tuttuğu Fransız bayrağı ile özgürlük, eşitlik ve kardeşlik kavramlarını; diğer elinde tuttuğu tüfek ile direnişi ve başkaldırıyı simgeler. Peşinden gelen devrimci insanlara barikatları aşmada öncülük etmektedir. Direkt olarak seyirciye doğru yöneldiği hissini vermektedir. Elbisesi yırtıktır. Antik Yunan heykelleri dikkate alınarak yapılmıştır. Kasları, belirgin vücudu, yüz hatları, göğsü ve ayakları çıplaktır; başında özgürlük simgesi olan kırmızı bir Frigya bonesi vardır. Roma İmparatorluğu’nda kölelikten özgürlüğe kavuşanlar tarafından kullanılan “Frigya” bonesi resmin yapıldığı dönem Fransası için “Cumhuriyet” ile özdeştir.

İlginizi çekebilir:  Marina Abramovic’ten İlk NFT

Victor Hugo’nun “Sefiller”ine İlham Oldu

‘Özgürlük’ün sağ tarafında yer alan siyah kadife bereli çocuğun, ellerinde, biri havaya kaldırılmış, diğeri ise yere doğru yönelmiş  birer süvari tabancası bulunmaktadır. Devrime katılan üniversiteli öğrencileri temsil etmektedir. Bu figür, Victor Hugo’nun 1862’de yayımlanan “Sefiller” romanındaki “Gavroche” karakterine ilham olmuştur. Toplumun her kesiminden insanlar olsa da resimde bazı ilginçlikler göze çarpmaktadır.

Delacroix’nın Otoportresi İddiası

Kadının sol yanında, elinde bir av tüfeği tutan ve uzun silindir şapkası ile burjuva olduğu izlenimi yaratan bir adam görülür. Aynı kişinin kemeri ve pantolonu  dönemin işçi kıyafetlerini çağrıştırmaktadır. Bu figürün, Delacroix’nın (ayaklanma hareketine katılmamış olsa da) kendi otoportresi olduğu iddia edilir.

Sol başta ayakta duran, elinde kılıç ve önlüğünün cebinde kraliyet muhafızlarına ait 1816 model bir tabancası olan bir figür yer alır. Beresinde görünen armadan Louis-Philippe yanlısı olduğu anlaşılır. Hemen onun altında yer alan figür ise bir elinde eskrim kılıcı, diğer elinde ise fırlatmak üzere olduğu büyük bir kaldırım taşı tutmaktadır. Kafasına X. Charles’ın milislerinin taktığı miğferden geçirmiştir.

Yaralanmış Ama Umutlu

Özgürlük’ün ayakları altında ise yaralanmış ama umutla bakan bir figür görüyoruz. Mavi bluzu, kırmızı kuşağı, kuşağın altından sarkan beyaz gömleği Fransız bayrağının renkleriyle uyumludur.

Ön planda yere yığılmış cesetlerden, sol tarafta yarı çıplak olarak pantolonsuz yatan figürün, Guéricault’un “Medusa’nın Salı” (1818-1819) adlı tablosundaki bir figürden esinlendiği iddia edilir. Sağ tarafta gri-mavi kaputu ile yakasında kırmızı şeritli rütbesi ve beyaz tozluklarıyla bir İsviçre kraliyet askeri; tam yanında ise yüz üstü düşmüş zırhlı bir birlik süvarisiyle beyaz eldivenli bir figür dikkat çekiyor.

Zeki Faik İzer, İnkılap Yolunda, 176 cm x 237 cm, 1933

Türk Ressama İlham Oldu

Eser, bütün dünyada birçok ressama ve yazara ilham olmuştur. Bunlar arasında Türk ressamlardan Zeki Faik İzer’in (1905-1988) 1933 yılına tarihlenen “İnkılap Yolunda” isimli çalışması en dikkat çekenlerdendir. Fransız heykeltıraş/ressam Auguste Bartholdi ile (mimar Eugène Viollet-le-Duc vefat edince) Gustave Eiffel tarafından gerçekleştirilen New York’taki Özgürlük Heykeli de Delacroix’nın tablosundaki kadın örnek alınarak yapılmıştır (1884-1886).

Anıt, kuruluşunun 100. yılı münasebetiyle Fransa tarafından Amerika Birleşik Devletleri’ne hediye edilmiştir. 1978-1995 yılları arası da Fransa’da 100 franklık paraların üzerinde yine bu resim yer almıştır.

Previous Story

Dijital Akış Üzerine Bir Sergi

Next Story

Yeni Dijital Dünya

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.