Ana rahmine benzetilen koltukta mankenin bir ofis çalışanı olarak giyindiği görülen eserin adı da, beyaz yakalıların özgürmüş gibi davrandıkları hayatlarında adeta bir köle gibi yaşadıkları “fast food” kültürünü yansıtması amacıyla “Continental Breakfast” olarak açıklandı.
Anna Uddenberg’in “Continental Breakfast” eseri
Anna Uddenberg’in sanat çalışması, özellikle de “Continental Breakfast”, sanal dünyanın hayatlarımız üzerindeki etkisine dair düşündürücü bir keşif. Postmodernist bir sanatçı olan Uddenberg’in çalışmaları, gerçeklik algımızın medya tarafından nasıl şekillendirilip kontrol edildiğini, arzularımızı, inançlarımızı ve hatta fiziksel bedenlerimizi nasıl etkilediğini ifade eden simülakr kavramını inceliyor.
Uddenberg, gerçeklik anlayışımızı büyük ölçüde değiştirdiğine inandığı reality TV ve sosyal medyadan büyük ilham alıyor. Bu medyanın bizi gerçek hayatlarımızdan koparma gücüne sahip olduğunu, en mahrem düşünce ve davranışlarımızı şekillendirdiğini ve bizi etkili bir şekilde kontrol altına aldığını öne sürüyor.
Çalışmalarında, toplumun çeşitli yönlerinde gerçek anlamda boyun eğmeyi tasvir ediyor. Ayrıca cinsiyet rollerinin akışkanlığını, özellikle de erkeklik ve kadınlık arasındaki etkileşimi araştırıyor.
Anna Uddenberg, yaratıcı yolculuğuna gençlik yıllarında kıyafet yaparak başladı ve daha sonra moda alanında lisans eğitimi aldı. Bununla birlikte, sanat derslerinde daha fazla derinlik ve tatmin buldu ve sonuçta Stockholm’deki Kraliyet Sanat Okulu’ndan MFA derecesi aldı. Tercih ettiği araç heykeldir ve gerçekliğin bir temsilini iletmek için eserlerine işlevsellik unsurlarını dahil eder. Heykel yapma süreci, kaynaklı bir metal iskeletle başlayıp kalıp oluşturmak için kalıplanmış kil eklemeyi ve esnek bir içi boş yapı oluşturmak için fiberglas (su reçineli cam) içine dökmeyi içerir. Bu yapı daha sonra amaçladığı mesajı iletecek unsurları eklemek için temel oluşturuyor.
Uddenberg’in çalışmaları genellikle figüratif ve figüratif olmayan heykel arasındaki çizgileri bulanıklaştırır ve performansa güçlü bir vurgu yapar. Sanatçı, içindeki figürlerin bir performansı canlandırdığı ya da ima ettiği ortamlar inşa eder. Heykelleri genellikle figürler üzerinde kontrol uygulayarak oyundaki güç dinamiklerini vurguluyor.
2022’de üretilen “Continental Breakfast”, gerçeklikten kopuşumuz temasını sürdürüyor ve sanal dünyanın egemenliğine teslim olma isteğimizi araştırıyor. Eserin tasarımı endüstriyel tasarımdan ve havaalanı koltukları, hastane odaları ve ofisler gibi işlevsel alanlardan etkilenmiştir. Uddenberg bu ortamları, toplumun bir kontrol aracı olarak işlevselliğe olan takıntısını vurgulamak için kullanıyor.
Çağdaş lüks tasarımda işlevselliğin görsel ifadelerini anlamak için “Selling Sunset” adlı reality TV programını izleyerek bu eser için araştırma yaptı. Eser, halı, fiberglas, çelik, sahte tartan, BBL (Brazilian Butt Lift) kurtarma yastıkları ve koltuk değnekleri gibi çeşitli malzemelerden inşa edilmiştir. Her bir unsur, hızlı tempolu, veri odaklı teknolojik dünyamızın hiper-fonksiyonel doğasını temsil eden, alan verimliliği için optimize edilmiş tek bir sandalyede yoğunlaştırılmıştır.
Eşlik eden performans, teknolojik ortamımızdaki kontrol fikrini daha da irdeliyor. Bir şirket çalışanı gibi giyinmiş bir kadın, koltuk değnekleri ve bir BBL yastık yardımıyla sandalyeye tırmanıyor ve doğal olmayan, sınırlı bir duruş sergiliyor. Bu eylem, “Continental Breakfast” başlığına gönderme yaparak, bireylerin sanal dünyanın dayattığı kısıtlamalara uymak için kendilerini ne ölçüde değiştirmeye istekli olduklarını sembolize ediyor.
Performans, BDSM’nin sözleşmeye dayalı teslimiyet kavramıyla paralellikler kuruyor ve kişisel bilgilerimizi ifşa etme ve algoritmik kontrole boyun eğme rızamız için görsel bir metafor görevi görüyor. Gerçeklikten kopuşumuzun katmanlarına inerek, bilgilerimizin kurumsal kâr için nasıl metalaştırıldığını ve nihayetinde gerçeklik algımızı, arzularımızı ve bunları yerine getirmek için tasarlanan ürünleri nasıl şekillendirdiğini vurguluyor.
Ayrıca Uddenberg, sosyal medya şirketleri tarafından uygulanan kontrolün derinliğine ve dopamin kaynaklı sanal bir dünyanın bağımlılık yaratan zevkleriyle onların etkisine teslim olma isteğimize ışık tutmak için kışkırtıcı görüntüler kullanıyor.
Kaynak: Emma Rose Di Iorio / liminul.xyz