Cambridge Dictionary’de Yeni Kelimeler, Yeni Kültürel Kodlar - ArtDog Istanbul

Cambridge Dictionary’de Yeni Kelimeler, Yeni Kültürel Kodlar

“Tradwife”, “Skibidi” ve “Broligarchy”, Cambridge Dictionary’ye bu yıl eklenen 6.000 yeni kelimeden sadece birkaçı. Bu kelimeler, TikTok ve sosyal medya kültürünün dil, kimlik ve toplumsal normlar üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.

Geçtiğimiz günlerde, Cambridge Dictionary’nin çevrimiçi edisyonuna bu yıl eklenen 6.000 yeni kelime, internet kültürünün gündelik dil üzerindeki kalıcı etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Artık yalnızca akademi, edebiyat ya da medya değil, TikTok ve YouTube gibi sosyal medya platformlarında üretilen içerikler de resmi sözlüklerin dilsel otoritesini belirliyor. Bu yıl sözlüğe giren ifadeler arasında öne çıkan üç kelime var: skibidi, delulu ve tradwife.

Skibidi Toilet.

Sosyal Medya, Yeni Dil Atölyesi

Raymond Williams’ın kültür kavramını yalnızca “yüksek sanat” olarak değil, “gündelik yaşamın tüm pratikleri” olarak tanımlaması, günümüzde daha da anlamlı görünüyor. TikTok, Instagram ve YouTube’da üretilen içerikler, tıpkı bir “kültür endüstrisi” gibi yalnızca görsel tüketim sunmakla kalmıyor; aynı zamanda dilin yeni sözcüklerle ve çağrışımlarla yeniden şekillenmesine aracılık ediyor.

Skibidi ilk olarak Skibidi Toilet adlı absürt bir YouTube animasyonunda ortaya çıktı. İnsan başlarının tuvaletlerden çıktığı bu viral içerik, kısa sürede çocukların dil oyunlarına karıştı. Cambridge Dictionary, kelimenin “cool” (havalı) veya “bad” (kötü) gibi farklı anlamlarda, hatta bazen yalnızca şaka amaçlı, boş bir ünlem olarak kullanılabileceğini belirtiyor.

Benzer şekilde delulu kelimesi, İngilizce “delusional”dan türetilmiş olup Türkçede “hayalperest” veya “gerçekle bağı kopmuş” anlamına geliyor. Başlangıçta K-pop hayran kültüründen çıkan bu ifade, zamanla siyasetin gündemine de girdi; örneğin Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’in parlamentoda bu kelimeyi kullanması, internet dilinin siyasete kadar uzanan etkisini gösteriyor.

“Tradwife”: Mormon Estetiği ve Kadınlık İmgesi

Son yıllarda sosyal medyada yükselen tradwife (traditional wife – geleneksel eş) fenomeni, özellikle TikTok ve Instagram gibi platformlarda geniş bir takipçi kitlesine ulaşmıştır. Tradwife akımı, kadınların ev içi rollerini yücelterek, kocasına ve ailesine adanmışlığını bir yaşam biçimi olarak sunar; ancak bu fenomen yalnızca bireysel yaşam tarzlarını göstermekten öte, ideolojik bir çerçeveyi de görünür kılar. Cambridge Dictionary, tradwife terimini “özellikle sosyal medyada kocasına ve ailesine adanmışlığını kutlayan kadın” olarak tanımlasa da, bu nötr tanımın ardında 1950’lerin ataerkil aile modelini romantize eden bir estetik ve mesaj yatmaktadır.

2020’lerden itibaren TikTok ve Instagram’da yükselen tradwife içerikleri, çoğu zaman Mormon (Latter Day Saints) kültüründen beslenen bir estetikle sunuluyor. Balerina Farm örneğinde olduğu gibi, kırsal hayat, ekmek yapımı, çocuk bakımı ve kocaya adanmışlık romantize ediliyor. Utah’ta sekiz çocuklu bir aileye sahip olan Hannah Neeleman, Ballerina Farm kullanıcı adıyla sosyal medyada geniş bir takipçi kitlesi kazandı. Videolarında ev içi emeği yücelten Neeleman, geleneksel eş rolünü benimsemesini dini inançları ve aile değerleriyle açıklıyor. Ancak 2024’te The Sunday Times’a verdiği röportajın ardından, bu yaşam tarzının romantize edilmesi ve sosyal medyada paylaşımı tartışmaların merkezine yerleşti. Eleştirmenler, içeriklerin kadınları yalnızca ev içi rollerle tanımladığını ve farklı kadınlık biçimlerini görünmez kıldığını belirtiyor.

Tradwife içerikleri yalnızca kadınların hayatını göstermekle kalmaz; kadınlığı belirli bir ideolojik çerçevede temsil eder. Bu videolarda “annelik” ve “eşlik” doğal ve yüce roller olarak sunulur, oysa feminist kazanımların sorgulandığı günümüzde, farklı yaşam yolları ve kadınlık biçimleri göz ardı edilir. Narah Smith gibi içerik üreticileri de benzer şekilde ev içi emeği ve geleneksel kadınlık rollerini yüceltiyor. Smith, paylaşımlarında ev ve aile düzenini idealize ederek, kadınlık rolünü romantik bir biçimde sunarken, takipçilerine 1950’ler nostaljisini çağrıştıran bir estetik deneyim yaşatıyor. Her iki içerik üretici de, kadınların gündelik hayatlarını şeffaflaştırarak izleyiciye çekici bir yaşam sunuyor, ama aynı zamanda ataerkil normların yeniden dolaşıma girmesine de aracılık ediyor.

İnternet Jargonunun Politikleşmesi

Cambridge Dictionary’nin diğer yeni sözcükleri, sosyal medyanın yalnızca eğlence değil, aynı zamanda politik ve ekonomik eleştiriyi de barındıran bir mecra olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin broligarchy, “bro” ve “oligarchy” kelimelerinin birleşiminden türetilmiş bir terim. Sözlükte, “küçük, çoğunlukla teknoloji sektöründe yer alan, son derece zengin ve güçlü erkeklerin oluşturduğu grup; politik etki isteyen ya da bu etkiye sahip olan kişiler” olarak tanımlanıyor.

Fotoğraf: AP/Pool/Julia Demaree Nikhinson.

Bu terim, özellikle Silikon Vadisi’ndeki teknoloji liderlerini hicvetmek için kullanılıyor. Örneğin Jeff Bezos, Elon Musk, Mark Zuckerberg veya Twitter’ın eski CEO’ları Jack Dorsey ve Parag Agrawal gibi isimler, broligarchy kavramının çağrıştırdığı dijital elit erkekler grubunun sembolleri olarak anılabilir. Sosyal medyada ve çevrimiçi haberlerde bu kişiler, yalnızca şirket yönetimleriyle değil, aynı zamanda politik ve kültürel etki alanlarıyla da eleştiriliyor.

Sosyal Medya ve Dil

Bu örnekler, Pierre Bourdieu’nün dilin yalnızca iletişim değil, aynı zamanda iktidar ilişkilerini taşıyan bir pratik olduğu fikrini doğrular nitelikte. TikTok, YouTube ve diğer sosyal medya platformlarında doğan kelimeler, sadece gençlerin eğlence dilini değil, toplumsal normları, kimlikleri ve güç ilişkilerini de şekillendiriyor. Sözlükte yer bulmaları, internet jargonunun geçici bir trend olmaktan çıkıp kalıcı kültürel kodlar hâline geldiğinin kanıtı. Dil, yalnızca iletişim aracı değil; kültürel ifade, toplumsal eleştiri ve politik tartışmanın bir arenası. Cambridge Dictionary’deki bu yeni kelimeler, sosyal medyanın genç kuşaklar aracılığıyla hem eğlenceyi hem de ideolojiyi yeniden inşa ettiğini ve dilin geleceğini şekillendirdiğini ortaya koyuyor.

Previous Story

Büyükada Rum Yetimhanesi İçin Çağrı

0 0,00