New York merkezli çevrimiçi sanat pazarı Artsy, Cringe yani başkası adına utanmanın çağdaş sanattaki yerini masaya yatırdı. Cringe kelimesi, genellikle birinin yaptığı hareketlere veya bu kişinin başkalarıyla kurduğu iletişime şahit olmanın kişide uyandırdığı tuhaf hisleri veya bu kişi yerine duyulan aşırı utancı ifade ediyor. Terim, Ashlee Simpson’ın 2004 Saturday Night Live performansı esnasında yanlış şarkıya playback yaptıktan sonra garip bir şekilde dans ederek sahneyi terk etmesi gibi bazı sahne faciaları nedeniyle ortaya çıkabiliyor.
“Cringe kültürünün” doğuşu
Soda Jerk olarak tanınan Avustralyalı ikili Dan ve Dominique Angeloro kardeşler, bu yılın başlarında, 2016’dan 2021 yılına kadar Amerika Birleşik Devletleri’nin sosyopolitik durumunu gözler önüne sermek için tamamen başka film ve reklamlardan seçtikleri kesitlerle Hello Dankness (2023) adında bir film yarattı. Film, Kendall Jenner’ın 2017 tarihli Pepsi reklamı “Live for Now”ın editlenmemiş ve genişletilmiş versiyonuyla açılıyor. Ünlü model bu reklamda, moda çekiminin “sahte” dünyasından uzaklaşarak genç ve yaratıcı simaların birlikte yürüdüğü “gerçek” bir protestoya katılıyor. Burada herkesi birbirine kenetleyen şeyin eşitlik tutkusu olduğu görülüyor. Jenner, reklam filminde çevik kuvvet polisine bir kutu Pepsi veriyor. Bu tuhaf etkileşim, yıllardır süregelen polis şiddetinin bir anda sadece bir kutu meşrubatla, özellikle de Pepsi’yle kırılabileceğini gösteriyor. Soda Jerk’e göre bu reklam, 21. yüzyıl medyasının başrol oyuncusu ve sosyal norm haline dönüşen “cringe kültürünün” doğuşunu temsil ediyor.
Bir tür tepki
Çağdaş sanatçılar, içinde yaşadıkları sosyokültürel çağın muhatapları olarak, cringe kültürüne tepki vermeye ve onu pratiklerine dahil etmeye başladı. Sanatçı, küratör, yazar ve Below Grand’in galeri direktörü Andrew Paul Woolbright’a göre, 21. yüzyıla ait ortak kültürde kendini gösteren cringe, reality TV programları, sosyal medya ve 11 Eylül sonrası milliyetçilikle ortaya çıkan “samimiyet” gösterisine verilen bir tür tepki. Başkalarının samimiyet gösterisini izledikçe, bu durum karşısında duyulan tuhaflık da 21. yüzyılın odağındaki hislerden biri haline geldi. Boo Saville, Christine Wang, Carrie Schneider ve diğerleri gibi çağdaş sanatçılar, cringe hissini ifade eden sanat eserleri üretiyor. Eserin bizzat kendisi cringe hissi uyandırabiliyor ya da Mariah Carey’den Angela Merkel’e kadar pek çok ünlü ve siyasi figür ile popüler kültürde cringe hissi uyandıran bazı olaylara gönderme yapabiliyor.
“Başkasının yerine utanmak”
Resimlerinde internet meme’leri, popüler isimler ve çeşitli yazılara yer veren sanatçı Christine Wang, Artsy’ye verdiği demeçte cringe’i “başkasının yerine utanmak” şeklinde tanımlıyor ve bu utanç duygusunda iki kişinin rol oynadığını belirtiyor: “Yargılayan özne ve cringe olduğuna karar verilen nesne”. “Birinci kişi ya da utanç kaynağı benim cringe duygumun nesnesidir. İkinci kişi, yani cringe hisseden ben, kelimenin tam anlamıyla özne konumundayım- birinci kişi adına utanç duyuyorum.”
Örneğin, Wang’ın Galerie Nagel Draxler’deki “Fake Stupid, Queen of Cringe” adlı kişisel sergisinde yer alan 2022 tarihli Galadriel tablosunda, Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde Cate Blanchett’in canlandırdığı Galadriel karakterinin su dolu kase üzerinden Frodo’ya geleceği gösterdiği sahnenin meme’i kullanılıyor. Bu sahneyi meme’leştirilebilir kılan Blanchett’in boş ve ifadesiz bir suratla son derece soğukkanlı şekilde konuşması ve bu esnada kurduğu yoğun göz teması. Wang resminde, akrilik ve yağlı boya karışımından neredeyse fotogerçekçi bir reprodüksiyon yaratarak bu sahneyi daha da derinleştiriyor. Wang’ın resimleri gerçeğe ne kadar yakın görünürse görünsün, hiçbir zaman kusursuz gibi gelmiyor ve bu da insanda tekin olmayan tuhaf hisler yaratarak cringe hissetmesine neden oluyor.
“Cringe ile özdeşleştiriyorum”
Wang, “Cringe, beni cringe hissettiren kişiye karşı aynı anda hem sempati hem de nefret duymama neden oluyor. Hem korku duyuyorum hem de kendimi cringe ile özdeşleştiriyorum,” diye açıklıyor. Sanatçı, “Cringe kültürü aynı zamanda internetle de bir şekilde bağlantılı ve benim eserlerim de internetin ünlülerin imajlarını meme formatında nasıl yeniden kurguladığıyla alakalı. Cringe insanlar utanç verici olduklarını düşünmüyorlar, ancak bu görseller yeniden kurgulanıp yayıldığında artık cringe daha da cringe bir hal alıyor” diye devam ediyor. Cringe kültüründen faydalanan bir diğer sanatçı Schneider ise bu yılın başlarında CHART’taki aynı adlı kişisel sergisinde yer alan “I Don’t Know Her” (2023) adlı serisinde, şarkıcı Mariah Carey’nin popüler bir GIF’ini yeniden kurguluyor. Sanatçı, 2000’li yılların başında Jennifer Lopez’in çalışmaları hakkında kendisine soru soran bir muhabire Carey’nin verdiği meşhur “Onu tanımıyorum” yanıtını, fotoğraf kâğıdı üzerine derme çatma ultra büyük bir kamera kullanarak -kare kare- yeniden fotoğraflıyor.
Reaksiyon gösterme becerisi
Schneider’a göre, “Onu tanımıyorum” cevabı, Carey’nin kendisini manşetlere çıkacak sert bir açıklama yapması için kışkırtmaya çalışan basını garip bir şekilde reddetme yöntemiydi; zira o dönemde sinir krizi geçiren Carey’nin etrafı kötü niyetli basın tarafından sarılmış durumdaydı. Bu açıdan bakıldığında, “cringe” aslında bu garipliğe şahit olan izleyicilerin “cringe” nesnesi olarak Carey’nin performansında daha derin bir anlam bulmaları için bir fırsat olarak görülebilir. Tüm bunlara göre cringe, bireyin cringe’i hissetme, kendi bilincinin farkına varma ve eser hakkında hissettiklerine dayanarak sanat ve medyaya reaksiyon gösterme becerisi ile hissedilebiliyor veya açıklanabiliyor. Montclair State University Galleries’in küratörü Jesse Firestone ise, “Sanatta cringe, başarısızlık, sorumluluk ya da sorumsuzluk ve utanç gibi bize en ham insani duygulardan bazılarını hatırlatmanın bir yolu olarak düşünülebilir” diyor.