Bomonti’nin Meçhul Akıbeti

/

Ne yazık ki son yıllarda tarihi binaların sosyal hayata tekrar kazandırılmasında yanlış bir uygulama, rekonstrüksiyon sıklıkla uygulanıyor. Tarihi yapıların sadece dört duvarını ayakta tutup iç düzenini tamamıyla değiştirip yeniden inşa ederek tarihe sahip çıkıldığını iddia etmek ne yazık ki çok zor ve eldeki eserleri kazandırmaktan çok sonsuza kadar kaybetmeye neden oluyor. Bu günlerde yine böyle bir uygulama ve çeşitli iddialar kamuoyunun gündemini meşgul etmeye başladı. Bomonti Bira Fabrikası’nın koruma altındaki bazı tarihi binalarının Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildiği ve yapıların sökülerek yerine yurt, mescit, katlı otopark ve sergi salonu gibi tarihi yapıların özgün kimlikleriyle hiç uyuşmayan yeni yapıların inşa edilmesine izin verildiği iddia edildi. Mimarlar Odası da bu tartışmaya taraf olarak, kararı mahkemeye taşıyacağını duyurdu. Bu kararla ve uygulanması planlanan projelerle ilgili, henüz resmi bir açıklama yapılmış değil. Umulur ki bu iddialar gerçeklik payı taşımıyordur ve Türkiye’nin erken sanayi miraslarından bir tanesi olan Bomonti Bira Fabrikası gerektiği şekilde bir restorasyondan geçerek özgün kimliğini yansıtacak amaçlarla kullanılır.


   Bulunduğu semte adını veren nadir yapılardan bir tanesi olan Bomonti Bira Fabrikası, Türkiye’de modern bira üretim tekniğiyle imalata başlamış olan ilk tesistir. İşletme öncelikle 1890 yılında İsviçreli Bomonti Kardeşler tarafından Feriköy’de kuruldu. O sırada Bomontilerden başka daha ilkel ve küçük ölçekli bira üreten işletmeler de mevcuttu. Bomonti Kardeşler 1902 yılında semte adını veren ve bugün çeşitli tartışamalara neden olan yeni fabrikalarını inşa ettirdiler. Dönemin en ileri teknolojisine sahip olan bu modern fabrikanın üretime başlamasıyla, diğer işletmeler rekabete dayanamayarak piyasadan çekilmek zorunda kalmışlardı. 1908 yılında ise Fabrika genişletilerek yeni birim ve bölümler inşa edildi.

   1909 yılına kadar ülkedeki tüm bira üretimini tekelinde bulunduran Bomonti’nin karşısına o sene güçlü bir rakip, Büyükdere’de kurulan Nektar Bira Fabrikası çıktı. Kısa süren büyük bir rekabetin ardından da 1912’de iki şirket birleşerek Bomonti-Nektar Birleşik Bira Fabrikaları isimli şirket kuruldu. İstanbul’un dışında da fabrikalar kuran şirket biradan başka alkollü içecekler de üretmeye başladı. Döneminde önemli bir isim yapan Bomonti Rakıları Aydın’daki fabrikalarda üretildi. 1926 yılında içki tekelinin kurulmasına değin şirket Türkiye’deki tek bira üreticisi oldu.

 

1930’larda hizmete giren Bomonti Bira Bahçesi’ne İstanbullu aileler yanlarında yiyecekleri ile beraber gidip burada büyükler bira çocuklar da yine fabrikada üretilen limonata veya gazozları alıp ailece yemek yiyip vakit geçirebiliyorlardı. Bahçede biralar 5 veya 10 litrelik fıçılarda satılıyor, bu biralar Arjantin adı verilen kulplu bira bardaklarında içiliyordu.

 

İlginizi çekebilir:  Seyfi Dursunoğlu'nun Ardından...

   1926’da Tekel’in kurulmasıyla Bomonti Şirketi kısa bir kesintiye uğrasa da sonrasında on sene için daha çalışma izni alarak 1938’e kadar üretime devam etti. 1938’de ise işletme Tekel İdaresi’ne intikal etti. 1930’lu yıllardan 1950’lere değin Bomonti Bira Fabrikası İstanbulların sosyal hayatında önemli bir yere sahip oldu. 1930’larda hizmete giren Bomonti Bira Bahçesi’ne İstanbullu aileler yanlarında yiyecekleri ile beraber gidip burada büyükler bira çocuklar da yine fabrikada üretilen limonata veya gazozları alıp ailece yemek yiyip vakit geçirebiliyorlardı. Bahçede biralar 5 veya 10 litrelik fıçılarda satılıyor, bu biralar Arjantin adı verilen kulplu bira bardaklarında içiliyordu.

   Uzun yıllar üretime devam eden ve İstanbul sosyal ve kültürel hayatında önemli bir yere sahip olan Bomonti Bira fabrikası 1991 yılında kapatılarak bir süre için kaderine terk edildi. Yıllar boyunca ne olacağı, nasıl kullanılacağı tartışılan tarihi fabrika, neticede bir restorasyondan geçerek 2015 yılından itibaren geçmişte de olduğu gibi bir eğlence mekanı olarak yeniden İstanbul’un sosyal ve kültürel hayatında yer almaya başladı.

   Bugünlerde Bomonti Bira Fabrikası tekrar gündeme oturdu. Zira tarihi fabrika binasının ek yapıları olan ve 1908’deki genişletme çalışmalarında inşa edilen Malt Binası, Silo, Arpa Temizleme Binası ve Kazan Dairesi gibi yapıların 2 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararı ile Hazine Maliyesi’nden Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilmesine dair bir karar çıktığı iddiası ortaya atıldı. Dahası yine kurul tarafından tarihi yapıların rekonstrüksiyon projesi kapsamında sökülmesine ve yıkılmasına onay verildiği ve yerlerine Mimar Halil Onur’un projelerini hazırladığı, yurt, kat otoparkı, mescit ve sergi salonlarının yer alacağı bir kompleksin inşa edileceği iddia edildi. Mimarlar Odası bu projeyi mahkemeye taşıyacağına dair bir açıklama yapmasına rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan durumu ne onaylayan ne de yalanlayan doyurucu bir açıklama yapılmayıp sadece alkolün temizlenebileceği ve burada namaz kılınabileceğine dair bir açıklama yayımlandı. Gelecekte ne olacağı ve fabrikanın ek yapılarının akıbeti şimdilik meçhul görünüyor.

Previous Story

Salman Rushdie ve Elif Şafak Yarışıyor

Next Story

5.Tasarım Bienali’nin Küratörü Açıklandı

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.