Resimleri, fotoğrafları, yazılarıyla Türkiye’nin toplumsal, kültürel ve sanatsal birikimine büyük katkıları olan Fikret Otyam, doğum gününde, genç ve usta sanatçıların bir araya geldiği “Gide Gide” başlıklı sergiyle anılıyor. Çankaya Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl açtığı, Fikret Otyam’ın adını taşıyan sanat merkezinde 19 Aralık’ta açılacak sergi, 21 sanatçının yapıtlarını içeriyor. Serginin danışmanlığını Döne Otyam, küratörlüğünü Yasemin Bay üstleniyor.
Bu coğrafyayı doğasıyla, insanıyla, acısıyla tatlısıyla, hüznü ve mutluluğuyla anlatan Fikret Otyam, yıllar içinde Anadolu insanının yaşamını belgelediği yazılarını “Gide Gide” adı altında yayımladı. Başlığını, Türk sanatının çok yönlü, hoşgörülü, öncü ismi Fikret Otyam’ın yazılarını bir araya getiren kitaplarından ödünç alan “Bitmeyen Bir Yolculuk: Gide Gide / Fikret Otyam’ın Ardından II” başlıklı sergi, tıpkı onun gibi insanı, hayatı merkezine alan yol hikayelerini bir araya getiriyor. Farklı kuşaklardan ve yaklaşımlardan 21 sanatçı, fotoğraf, yerleştirme, video gibi disiplinlerde ortaya koydukları üretimleriyle, hayatın içinden yolculukları, bir yere varmayı, ait olmayı, doğanın mucizelerini, insanı anlatıyor.
Sergide Ali Saltan, Alp Sime, Annette Louise Solakoğlu, Aslı Narin-Gürkan Mıhçı, Coşkun Aşar, Çağla Çağlar, Damla Sari, Deniz C. Koşar, Devin Oktar Yalkın, Eda Emirdağ, Emin Altan, Erdem Varol, Fırat Engin, İdil İlkin, M. Cevahir Akbaş, Oğuz Karakütük, Osman Nuri İyem, Tuba Merdeşe, Tuna Uysal, Umut Erbaş ve Yusuf Sevinçli’nin eserleri yer alıyor.
Küratör Yasemin Bay, sergi için hazırlanan kitaptaki metninde şunları söylüyor: “(…) Fikret Otyam, evet büyük bir yazardı; lakin aynı zamanda büyük bir ressam, fotoğrafçı ve gazeteciydi. Yaptığı her işi layıkıyla yaptı ve hiçbiri bir diğerini örtmedi. Ne yapsa ‘sahici’ydi. Çünkü onun zenginliği bu topraklardan geliyordu. Akademik bir eğitim almıştı ama daima akademizme ve onun kalıplarına karşı çıkan bir resim dili ortaya koydu. Onun resmi tutkunun ve inancın bir sonucuydu. Geleneksel Türk sanatından motifler taşıyan resimlerinde, naif ve duygusal, içten ve gerçek bir dünya yaratmayı başardı.
“Henüz çok genç yaşlarda, ortaokuldaki Fransızca hocası sayesinde ise fotoğrafla tanıştı. Tıpkı boyası-fırçası, kalemi gibi kullandı fotoğraf makinesini. Yıllar boyunca karış karış gezerek haksızlığı, adaletsizliği gündeme getirdiği foto röportajlarına da ‘içtenlik’ hakimdi. Her bir fotoğraf karesiyle görülmek istenmeyen, görülmeyen gerçekleri gündeme taşıdı. Yolculukları gibi ‘sessizlerin dili olan’ fotoğrafları da bir sevdanın sonucuydu; memlekete, insana duyduğu sevdanın…
“Bu sevdanın peşi sıra, ‘Ben acılar çeken toplumun yazarıyım, fotoğrafçısıyım, ressamıyım’ diyen Fikret Otyam’ın gölgesinde, sanatçı dostlarımızla bir araya geliyoruz.”
Çankaya Belediyesi Fikret Otyam Sanat Merkezi’nde 19 Aralık’ta açılacak sergi, 19 Şubat tarihine dek ziyaret edilebilir.