Türkiye’de heykel sanatı alanında üretim yapan sanatçıları destekleyen Elgiz Müzesi’nin 16. kez gerçekleştirdiği Teras Heykel Sergisi “Bir Düş’ün İzinde” başlığıyla açıldı. Müzenin 1500m²’lik açık sergileme alanında görülebilen sergi, 40 genç sanatçının heykel sanatındaki farklı anlatım dillerini bir araya getiriyor.
Müzenin heykel sanatına büyük bir birikim oluşturan geleneksel Teras Sergisi’nde şimdiye dek 284 sanatçının 437 yapıtı sergilendi. Bu yıl “Bir Düş’ün İzinde” başlığıyla 16. kez gerçekleştirilen sergi, geçmişten gelen izi sürerek geleceğe, sanatçının düşleyeceği yeni perspektiflere odaklanıyor.
Meliha Sözeri “Bir Düş’ün İzinde” sergisini tanıtım metninde şu sözlerle anlatıyor:
“Teras Sergisi’nin başlığı ‘Bir Düş’ün İzinde’; sanatçıyı kendi üretim alanından görüneni taklit etmeyen, düşlediğini görünür kılan bir iz sürmeye davet ediyor. İz, anlam olarak geride bırakılanı ifade ederken; bellekte yer alan ya da bellekten silinmiş olan, kalemin yüzeyde bıraktığı çizgi; çizginin düzlemde oluşturduğu hareket, birçok yüzeyin bir araya gelmesi ile uzamda ortaya çıkan üç boyutlu form kavramları ile katmanlaşabilir.
“Sanat tarihi boyunca gerçeklik ve yanılsamanın içerisinde sanatçının gözünden aktardığı dünya, modern sanatın düş gören çizgilerine, formlarına, renklerine yerini bıraktı… Algıladığımız dünyanın kendi bakış açımızdan yeni bir perspektif ile ortaya çıkan izdüşümüdür uzamda yer alan. “Bir Düş’ün İzinde”; gerçekliğin şiirselliğe dönüştüğü; düşlerin peşinden geleceğe bizi götürecek bir ütopyanın izini de sürmektedir. Farklı perspektiften bakıldığında “iz” çok boyutlu bir sözcüktür. “İz” zaman katmanlara ayrıldığında içerisinde geçmişe atfedilmeyen, geçmişten geleceğe doğru tam da şimdi ve burada var olanın tezahürüdür aynı zamanda. Geçmişte olan bir şeye atfedilmeyendir, kendi geleceğini inşa edendir. Derrida’nın “Différance” metninde belirttiği gibi; başlangıçsal ve sürekli bir sentez olarak yaşayan şimdiye sürekli olarak geri dönülen, kendi içine toplanan ve toplayan – tutulum izleri ve ileriye dönük açılımların bir sentezidir.
“İz, aynı zamanda izini sürdüğümüz kavramın, formun yapı-söküme uğratılarak yeni anlam alanları açmaktadır. İz, yol açandır; bellek ve anlam katmanlarına doğru…Tam da bu noktada düş gördürendir sanat yapıtında… Bu bağlamda, Elgiz Müzesi 16. Teras Sergisi’nde sanatçıların sergilenecek yapıtları, bulunduğu mekanın fiziksel ve mekansal gerçekliği içerisinde sanatçının düşlerinin izini sürmeye yönlendirecektir.”
*Sergi, 2 Kasım’a kadar görülebilir.