Bir Dilim Tostu Sekiz Isırıkta Yeme Rehberi

Andreas Sell'in “Bir dilim tostu sekiz ısırıkta yeme rehberi” ve “Ormanda” adlı yerleştirmeleri 5 Mayıs'a dek Ambidexter'da görülebilir. 

Ambidexter, Andreas Sell’in 2024 ve 2013 yıllarına ait “Bir dilim tostu sekiz ısırıkta yeme rehberi” ve “Ormanda” adlı iki yerleştirmesini ağırlıyor.

Andreas Sell, In the forest – # 1, Glazed clay, galvanised steel pipes, iron plates, 180 x 122 x 180 cm, 2024

Yerleştirmelerinde çoğunlukla kendi yaşamından kesitler sunan sanatçı, çalışmalarında kapitalist toplumun gelenekleri içinde stratejik bir yöntem gösteren ve aynı zamanda eleştirel analize tabi tutulan bir tür günlük tutuyor. 1960’lardan bu yana tartışılan soru,  “Özel alan kamusal alan ile nerede birleşir?” sanatçının işlerinin içinden geçiyor.

Andreas Sell In the forest – # 2, Glazed clay, galvanised steel pipe, bike holder 72 x 72 x 54, 2024

“Bir dilim tostu sekiz ısırıkta yeme rehberi” yerleştirmesi Sell’in aile evini yansıtıyor. Annesi bir
şeyleri biriktirme eğiliminde olan sanatçının aile evi, 2013 yılında dolup taşmış ve bir kaosu andırır hale gelmiş.

Andreas Sell, In the forest – # 3, Felt, glazed clay, galvanised steel pipes, iron plates, 157 x 138 x 67 cm, 2024

Sanatçıya göre istifçilik, II. Dünya Savaşı sonrası neslin davranışlarına da yansır. İnsanların çok az şeye sahip olduğu bu dönemde zamanın tekrar kötüleşip kötüleşmeyeceğini kestiremediklerinden, eğer ki her şey tekrar kötüye giderse diye, hayatta kalma iç güdüsü ile eşya toplamaya ve depolamaya başlar.

Bu eğilimdeki insanlar durum kontrolden çıkana ve hayatta kalmayı garanti etmesi gereken şeyler psikolojik bir yük haline gelene kadar biriktirmeye devam ederler. Bu varoluşsal korku bir sonraki nesil tarafından da taşınır. Sell, ebeveyn hanesini dağıtarak bu yükten kurtulmaya çalışır.

İlginizi çekebilir:  Şiddetli Yağış ve Contemporary Istanbul

Sanatçının “Ormanda” yerleştirmesi ise bir sonraki durumu gösterir. Aradan 11 yıl geçmiştir ve sanatçı küçük bir köyde yaşar. Kırsalda gözlerden uzak bir yaşam sürür. Şehirdeki yaşamın yerini doğa ile temas alır.

Andreas Sell, In the forest – # 4.1, Glazed clay, 72 x 25 x 56 cm, 2024

Bütün bir nesilde doğayla yeni bir ilişki gözlemlenebilir. Organik ürünler giderek daha fazla alıcı bulur ve pandemi sonrası home office çalışma şehir sakinlerinin kırsala taşınmasını sağlar. Kırsal kesim insanları yeni bir mahalle deneyimi yaşar.

Andreas Sell, In the forest – # 8, Felt, wood stick, fred clay, 236 x 16 x 180 cm, 2024

“Ormanda” bir şehir sakininin doğaya bakışıdır. Yeni çevreye alışmaya çalışan bir yabancı. Seramikler bir ocak üstü ya da orman gibi somut nesneleri betimliyor, ancak temsillerinde soyutlanmışlar.

Andreas Sell, In the forest – # 5, Glazed clay, 150 x 120 x 20 cm, 2024

Deformasyonlar, basitleştirmeler ya da birkaç nesnenin bir arada kullanıldığı kombinasyonlar, yerleştirmelerin fantastik ve masalsı karakterini oluşturur. Bir hikayenin yorumları gibi, dengeli bir yaşam arayışında her zaman başarısız olan ve aynı zamanda başarılı olan sanatçının gerçek hayatını yansıtır.

Andreas Sell’in “Bir dilim tostu sekiz ısırıkta yeme rehberi” ve “Ormanda” adlı yerleştirmeleri 5 Mayıs’a dek Ambidexter’da.

Previous Story

Dijital Meraklar

Next Story

Ahmet Doğu İpek Museum Morsbroich’te

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.