İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nda (İKSV) 2008’den bu yana İstanbul Bienali Direktörü olan ve 2018’de İKSV Güncel Sanat Projeleri’nin direktörlüğünü de üstlenen Bige Örer, İKSV’deki görevlerinden 15 Ocak 2024 itibarıyla ayrılma kararı aldı.
Vakfın internet sayfasından yapılan yazılı açıklamada Örer’in “çalışmalarına farklı projelerde devam etmek üzere” görevlerinden ayrıldığı belirtildi. Açıklamada şu ifadeler yer verildi:
“Bienale ve İKSV’ye bugüne kadarki katkıları için Bige Örer’e sonsuz teşekkür eder ve bundan sonrası için kendisine başarılar dileriz.
“18. İstanbul Bienali için hazırlıklar, bienal ekibinin koordinasyonunda, planlandığı şekilde devam ediyor. Yeni direktörün belirlenme sürecine dair duyuru ilerleyen günlerde yapılacak.”
İKSV’den yapılan açıklamada “çalışmalarına farklı projelerde devam etmek üzere” vurgusu yapılsa da İstanbul Kültür Sanat Vakfı’ndaki çalışma hayatı boyunca İstanbul Bienali’nin 11 edisyonunda görev alan Bige Örer’in görevinden ayrılma kararı, akıllara yaz aylarında sanat dünyasının en çok konuşulan haberi 18’inci İstanbul Bienali küratör seçimi tartışmalarını ve ardından yaşananları getiriyor.
Güncel kurum kimliklerini ulaştırdıkları takdirde öğretmenlere %20 indirim uygulanır. Abonelik hakkında daha fazla bilgi ve iletişim için: contact@artdogistanbul.com
Öğrencilere özel yıllık abonelikte %20 indirim için Kampüs Paketi sayfamızı inceleyin.
Neler olmuştu?
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği İstanbul Bienali’nin 18. edisyonunun küratörünü belirlemek üzere toplanan danışma kurulu, oy birliğiyle Defne Ayas’ı seçmesine rağmen vakfın yönetim kurulu, aynı zamanda danışma kurulunda da yer alan Iwona Blazwick’te karar kılmıştı. Kararın ardından danışma kurulunda görev yapan Agustín Pérez Rubio, Selen Ansen ve Sarkis istifa etti.
Defne Ayas ise “Gelecekte, aday gösterme ve seçim süreçlerinin tamamen şeffaf ve sanat dünyasının önde gelen kültürel etkinliklerinden biri olan bienalin mirasına daha uygun olmasını umuyorum” açıklaması yaptı.
Ayas, Sarkis ve Hrant Dink
Daha önce siyasi olarak hassas bağlamlarda sergiler düzenlemiş deneyimli bir küratör olan Ayas’ın vakıf tarafından çok riskli bulunduğunu iddiaları konuşulmaya başlandı. 2015 yılında yapılan Venedik Bienali Türk Pavyonunda Sarkis sergisinin kataloğunda 2007 yılında İstanbul’da suikast sonucu öldürülen Türk-Ermeni gazeteci Hrant Dink’in dul eşi Rakel Dink tarafımdan yazılmış bir makale yer alıyordu. Bu makalede, Dink, halkının acısını tarif etmek için “Ermeni soykırımı”na değiniyordu. Böyle bir soykırımın varlığını kabul etmeyen Türk hükümetinin itirazı üzerine katalog geri çekildi. Bunun üzerine, Ayas ve Sarkis kalan kopyaları bir tabuta doldurdular ve Sarkis bu tabutu renkli camlarla kaplayarak onu bir heykele dönüştürdü (Respiro, 2015). İKSV, Ayas’ı neden reddettiğini açıklamaktan kaçındı ve daha önceki sergilerde yaptığının aksine, internet sayfasında danışma kurulu üye listesini yayınlamadı.
Tepki İstifası mı?
İKSV ise “Blazwick’i atama kararı, İKSV tarafından danışma kurulunun tavsiyesinin kabul edilmemesine ek olarak İKSV tarafından alınmıştır. Danışma kurulunun, ancak bağlayıcı olmayan tavsiyelerde bulunduğunu ve İKSV’nin bu tavsiyelerden bağımsız olarak hareket edebileceğini belirtmek isteriz” açıklaması yapmıştı.
İstanbul Bienali küratör seçimi tartışmaları sürerken Venedik Bienali Türkiye Pavyonu küratörü Esra Sarıgedik de görevinden istifa ettiğini duyurdu. Gülsün Karamustafa’nın Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’unda yer alacak sergisinin küratörlüğünü üstlenen Sarıgedik’in istifa haberi, “İKSV’ye tepki” ve “dayanışma” olarak değerlendirilmişti.
Sanatçılardan Açık Mektup
İstifaların ardından İstanbul Bienallerinin katılımcıları ve sanat camiasının mensupları İstanbul Kültür Sanat Vakfı’na,”İKSV’ye Açık Mektup: Daha İyi Bir İstanbul Bienali’ne Doğru” başlığıyla açık bir mektup yayınladı. Mektupta, “İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) kritik bir dönüm noktasında bulunuyor. 18. İstanbul Bienali küratörünün seçimiyle ilgili son günlerde açığa çıkanlar (bk. The Art Newspaper, ArtReview, Monopol ve Argonotlar) İKSV’nin şeffaflık, hesap verebilirlik, etik ve kapsayıcılık konusundaki yetersizliğini gözler önüne serdi. Türkiye’deki en köklü ve itibarlı kültür kurumlarından biri olan İKSV’nin söz konusu tavrı, parçası olduğu kültür ve sanat alanının tamamına sirayet ediyor. İKSV’nin meşru ve şeffaf uygulamalar benimsemesini talep ediyoruz. (…)” ifadelerine yer verildi.
Görgün: “Değişeceğiz”
T24’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan İKSV Genel Müdürü Görgün Taner “Sizi duyduk, düşündük; değişim için harekete geçtik” başlıklı yazıda küratör tartışmasıyla birlikte gündeme taşınan şeffaflık konusuna şöyle yanıt verdi:
İKSV’ye gösterilen ilgi ve herkesin açıkça fikirlerini ifade ettiği bu ortam bizi memnun ediyor. Bu tartışmaların İKSV’yi daha da ileriye taşıyacağına inanıyoruz. Ayrıca bu tartışmalar İKSV’nin karar mekanizmalarının daha şeffaf hale getirilmesi ve açık bir diyalog kurulması ihtiyacını da vurguladı. Bu nedenle değişim yönünde planlar yaptık ve adımlar atıyoruz.”
ArtDog Istanbul’un yayımlanmış tüm Türkçe edisyonları ve 1 yıllık abonelik.
*ArtDog Istanbul’un ilk 5 sayısına ulaşmanın tek yolu.
Bige Örer hakkında
İKSV’deki çalışma hayatı boyunca İstanbul Bienali’nin 11 edisyonunda görev alan Bige Örer, bienalin çocuklar ve gençler başta olmak üzere daha geniş kitlelere erişmesi için programlara önayak oldu. Zaman Makinesi ile Renkli Bir Gezinti: Çocuklar İçin İstanbul Bienalleri başlıklı çocuk kitabını Süreyyya Evren’le birlikte hazırladı, İstanbul Bienali’nin çocuk kitapları serisini destekledi. Türkiye’nin farklı illerinde ve yurtdışında işbirlikleri geliştirerek bienalin farklı programlarının İstanbul dışında da birçok kişi ve kurumla buluşmasına katkı sağladı. Örer, İstanbul Bienali Çalışma ve Araştırma Programı ile SaDe Sanatçı Destek Fonu’nun kuruluşunda; Cité des Arts Türkiye Atölyesi Misafir Sanatçı Programı’nın, Venedik Sanat ve Mimarlık Bienallerinde Türkiye Pavyonu’nun koordinasyonunda görev aldı. 2022’de Venedik Bienali 59. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nda Füsun Onur’un Evvel zaman içinde… sergisinin küratörlüğünü üstlendi. Diğer küratoryal projeleri arasında Aylaklar (Institut français Istanbul, 2017), Çizgisel Aşkınlık (Cansu Çakar, Darat al Funun, 2016) ve Agorafobi (13. İstanbul Bienali ve TANAS, Berlin, 2013) yer alıyor. Örer ayrıca, Be Mobile-Create Together!, Culture CIVIC gibi çok sayıda uluslararası kurumun ortaklığına dayanan projelerde rol aldı.