Anadolu Efes’in, başta üniversite öğrencileri olmak üzere herkesin kaliteli yapımlara erişimini sağlamayı hedefleyen Pub-Up Mavi Sahne projesi, 2022 yılında başladı ve bu yıl üçüncü yaşını kutluyor. Proje, “Yazarlar Ormanı” konseptiyle şiir ve akustik müziği bir araya getirerek izleyicilere özgün bir sanat deneyimi sunuyor.
Proje kapsamında, oyuncu Berkay Ateş ve sürpriz konukları, Türkiye’nin birçok kentindeki yeme-içme ve eğlence mekânlarında toplam 19 etkinlik gerçekleştirdi. İstanbul, İzmir, Antalya, Eskişehir, Ankara, Adana, Kars, Denizli, Muğla, Sinop, Van ve Çanakkale dahil olmak üzere toplam 14 şehirde ücretsiz olarak düzenlenen etkinliklerde izleyiciler, şiirler dinledi, sahneye çıkıp kendi şiirlerini okudu, hep birlikte şarkılar söyledi.
Pub-Up Mavi Sahne’nin üçüncü sezonunun son etkinliği ise Draft Mersin’de gerçekleştirildi. Etkinlikte Berkay Ateş’e oyuncular Olgu Baran Kubilay, Ezgi Çelik ve Tuğçe Altuğ Karaçelik eşlik etti. Yönetmen Tolga Karaçelik de etkinlik sonunda sahneye çıkarak kendi yazdığı bir şiiri okuduğu etkinlikte izleyicilerden kimileri de istedikleri şiirleri sahnede seslendirdi. Yalnızca sahnenin hâkimiyetindeki bir program olmaktan çıkan ve izleyicileri de sahneye dahil eden konseptiyle Pub-Up Mavi Sahne etkinliklerinde şimdiye kadar 285 şiir seslendirildi.
Pub-Up Mavi Sahne’nin sunucusu ve yürütücüsü oyuncu Berkay Ateş ve projenin koordinatörü Anadolu Efes Kurumsal İletişim Müdürü Zümre Yıldırım ile projenin ayrıntılarını ve şiir ile toplumumuz arasındaki ilişkiyi ele aldık.
Projeye başlarken aklınızda ne gibi beklentiler vardı? Şiirin bizim toplumumuzda bu kadar ilgi göreceğini düşünüyor muydunuz?
B.A. : Şiir, edebiyatımızı oluşturan en temel edebi dallardan biri. En önemli yazarlarımızın büyük çoğunluğu ya şairdir ya da hayatının bir dönemi şiirler yazmıştır. Şiirin bu topraklarda her zaman karşılığını bulması da bir diğer gerçek. Çünkü Anadolu kültürünü yazınsal, işitsel anlamda var eden manilerin, deyişlerin, türkülerin en temeli şiirin yarattığı hislerdir. Bu yüzden belki de bugün biraz olsun geri planda kalmış bir edebi dal gibi duran şiiri, şehir şehir dolaştırınca yeniden hatırladık ve hatırlattık diyebilirim. Çok büyük bir beklenti içinde değildim ancak gösterilen ilgi, şiirin aslında ne kadar sevildiğini ortaya koyduğu için mutluyum.
Z.Y. : Anadolu Efes olarak, toplumsal yatırım ve etki projelerimizi şekillendirirken uzun soluklu değer yaratabileceğimiz projeleri desteklemeye özen gösteriyoruz. 3 yıl önce ise, unutulmaya yüz tuttuğunu düşündüğümüz ve Berkay’ın da söylediği gibi en temel edebiyat dalı olan şiiri yeme-içme mekanlarına taşımaya karar verdik. Riskli bir karardı ve bu kadar büyük bir ilgi görmeyi açıkçası beklemiyorduk. Bu ilgi bize sanatın, her kesimden insanın kalbine dokunabileceğini bir kez daha gösterdi. Hatta Çanakkale’deyken, 18 Mart Üniversitesi öğrencilerinin şiiri tez olarak ele aldıklarını, sahnede okunan her şiire ezbere eşlik ettiklerini görmek çok güzeldi.
“Şiirin Kaybolacağını Düşünmüyorum”
Popüler kültür ve sosyal medyayla da ilerleyen bu hız çağında insanların şiire yönelmeleri, şiirle düşünmeleri, şiirle duygulanmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bu ifade formu okunmaya, dinlenmeye, şarkılara söz olmaya devam edecek mi?
B.A. : Her şey bu hızdan nasibini alıyor. Belki iyi belki kötü etkileri var ve öylesine içindeyiz ki, bir süre sonra neler kazanıp neler kaybettiğimizi anlayabileceğiz. Ancak şiirin kaybolacağını, bu hıza, bu tüketim arzusuna yenik düşeceğini hiç düşünmüyorum. Çünkü aslında biliyorum ki, şiir her yerde ve her şeyde. Hayatın ta kendisi.
Z.Y. : Şiir, insanın iç dünyasını ve duygularını derinlemesine ifade edebildiği en önemli sanat formları arasında yer alıyor. Bu sayede de teknolojinin ve hızlı yaşamın getirdiği yoğunlukta bile kendine yer bulabildiğini gözlemledik. Şiirin evrensel ve zamansız bir çekiciliği var bence, her dönemde insanlara dokunabilme gücüne sahip. Gelecekte de şiirlerin okunmaya, dinlenmeye ve şarkılara yapı taşı olmaya devam edeceğine inanıyorum.
“Herkes Şiir Yazıyor”
Yaşadığımız coğrafyada sözlü kültürün de gelişmiş olmasıyla beraber şiir, türkü, ağıt gibi türler aslında hep varolagelmiş unsurlar. Bu coğrafyanın insanları acılarını, aşklarını, umutlarını hep şiirle, şarkıyla, türküyle müzikal ve estetik formlarda ifade etmiş. Siz bunun izlerini gittiğiniz şehirlerde yakalayabildiniz mi?
B.A. : Tabii ki. Okuduğumuz şiirlere her şehirde eşlik edildi, insanlarımız bazı şiirleri ezbere biliyor. Bu, o kadar kıymetli ve önemli ki. Belki o sırada ilk defa bir şairle tanışıyorlar… Pub-Up Mavi Sahne- Yazarlar Ormanı etkinlikleriyle birlikte şunu gördük ki; herkes şiir yazıyor. Benim en çok etkilendiğim durum bu. İtiraf etmeliyim ki etkinliklere başlarken bunu beklemiyorduk. Biz etkinliğimizde sahnemizi seyircimizle de paylaşıyoruz. Sahneye çıkan seyircilerimizin çoğunluğu kendi şiirini okuyor. Hem de öyle orta kuşak ya da da üst kuşaklar değil de gençlerin çoğunlukta olduğunu gördük. O yüzden şiir eşliğinde her şehirde ayrı ayrı büyük bağlar kuruldu.
Z.Y. : Anadolu’nun dört bir yanında, insanların aşklarını ve umutlarını şiir ve şarkılarla ifade etme geleneğini halen güçlü bir şekilde devam ettirdiğini deneyimledik. Örneğin, Samsun’da balayından etkinliğin olduğu gün dönen ve ayaklarının tozuyla bizi izlemeye gelen bir çiftin kendi yazdıkları şiiri birbirlerinin gözlerine bakarak söylemelerine tanıklık ettik. “Sayenizde ruhum temizlendi ve dinlendi” demişti bir izleyici. Bu eminim Berkay için de Anadolu Efes olarak bizim için de en önemli geri bildirimlerden biri oldu. Ayrıca, “aaa ben bu şiiri biliyordum ve güzel anılara daldım, şiir iyi ki var gerçekten” diyen izleyiciler de oldu.
Şimdiye kadar gezdiğiniz şehirler arasında en yoğun ilgiyle nerede karşılaştınız?
Z.Y. : Gittiğimiz her şehirde büyük bir ilgiyle karşılaştığımızı söyleyebilmek bana mutluluk veriyor. Ancak bazı sahneler ve anlar var ki unutulmaz; Van’daki izleyicilerin şiire ilgisi yoğundu. Ankara’da hep bir ağızdan şarkılar söylendi. Kars, atmosferiyle de zaten etkili bir yer, bununla birlikte istisnasız neredeyse izleyicilerin tamamının ezberinde şiirler vardı. Bu anıların zihinlerden silinmeyeceğini düşünüyorum. Şiirin hâlâ bu kadar etkili olduğunu görmek mutluluk verici.
Pub-Up Mavi Sahne, 2022 Felis Ödülleri’nde Başarı Ödülü ve 2023 21. Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazanarak başarısını taçlandırdı. Anadolu Efes, 37 yıldır sanatın sürdürülebilirliği ve erişilebilirliği için çalışmalarını sürdürüyor ve 2018 yılında başlattığı Mavi Sahne platformu ile alternatif tiyatro topluluklarına destek veriyor.