Bu yazın merakla beklenen filmlerinin başında gelen Christopher Nolan imzalı “Tenet”, 26 Ağustos’ta vizyona giriyor. Filmde, Rus trilyoner Andrei Stor’un (Kenneth Branagh) bütün dünyayı yok edebilecek bir nükleer silahı var ve bunu kullanmaya çekinmiyor. Tenet isimli gizli organizasyonsa onu durdurmak için özel ajan BlacKkKlansman’ı (John David Washington) tutuyor. Kahramanımız Washington dünyayı kurtarmakla görevli. Bu açıklamanın ardından The Guardian gazetesi ise okurlarına şöyle sesleniyor: “Öte yandan, Christopher Nolan sinemayı kurtarmakla görevli!”
“The Dark Knight” ve “Inception” filmleriyle kompleks fikirlerin ustası olarak bilinen İngiliz yazar-yönetmen Christopher Nolan, bu sefer de seyircileri etkisi altına alabilecek mi? Bu yanıt bu kez önemli. Çünkü “Tenet’” gibi (büyük çaplı) bir film bile sinemaya gidişleri canlandıramazsa, daha fazla salon kapanabilir.” Öyle ki, filmlerin kar potansiyeli maksimize etmek için gösterime giriş tarihlerinin ertelendiğine şahit oluyoruz bir süredir…
Robert Pattinson ile İkili Kimyaları Tutuyor
“Tenet”de kahramanın yardımcısı Neil rolünde Robert Pattinson; bilim kadını Laura olarak Clémence Poésy yer alırken Bollywood yıldızı Dimple Kapadia, Priosa karakterine hayat veriyor. Filmde farklı şehirlerde özel yatlara, denizaşırı vergi cennetlerinden altın külçelerine kadar farklı ‘lüks’lere tanık olmak mümkün.
The Guardian’ın eleştirisinde eski Amerikan futbolcusu olan Washington’ın aksiyon sahneleri için gereken atletizme sahip olduğuna ancak Nolan’ın karakterin doğal karizmasından ‘kıstığına’ değiniliyor. Karakterin
duygusuz halinin ise Pattinson’la beraber sahnelerinde etkisini kaybettiği, “komedi ikilisi” kimyalarının tuttuğuna vurgu yapılıyor.
Filmde Simetrinin Bir Rolü Var
Filmin çok matematiksel bir tasarısı var. ‘Memento’nun kronolojik olmayan yapısından tutun, “The
Prestige”deki dublör motifinden, “Interstellar”daki geometrik zaman illüstrasyonunda da örnekleri görüldüğü üzere, “Tenet” filminde de simetrinin bir rolü var.
Diğer filmlerinde de olan ve Christopher Nolan’ın imzası haline gelen başka neler var? Ciddiyeti, uzunluğu (süresi), nadiren kahkaha attırması ve seks sahnelerine yer vermemesi…
Filme Güvenmek ve Sezerek, Hissederek Anlamak
Ludwig Göransson’un ses düzenlemeleriyle izleyici önemli olayların açıklandığı anları görüyor ama ‘çok net bir şekilde duyamıyor’ Filmdeki Laura karakterin Washington’a söylediği gibi, Nolan da seyircisine “Anlamaya çalışmayın, hissedin” diyor. “Filmin ritmine güvenin, etkisini sezin…. ”
Sinematografisini üstlenen Hoyte van Hoyteme’nin Imax 70mm’le çektiğine yer verilen yazıda, filmin sadece bir aksiyon/’dünyayı kurtaran baş kahraman’ filmi kategorisine girmediği, Nolan’ın sadece heyecana değil düşündürmeye de oynadığına değinilirken “Fakat seyircinin takip edeceğine güvenmemesi biraz
hayal kırıklığı yaratıyor” diye yorumlanıyor.
The Guardian gazetesinden Simran Hans imzalı yazının tamamını linke tıklayarak İngilizce olarak okuyabilirsiniz.