Emin Mete Erdoğan’ın x-ist’teki üçüncü kişisel sergisi “Bitkiler, Binalar ve Hayvanlar”, izleyicilerin zihninde yaşadığımız dünyanın geleceği ve insan-doğa ilişkileri üzerine sorular oluşturuyor. Geçmişten bugüne bitki ve hayvan türlerinin insan aklını temsili devasa binaları işgal ettiği, insanlarınsa ortalıkta görünmediği kurgusal bir dünya yaratan
Geleneksel minyatür ve tezhip sanatlarını çağdaş öğelerle bir araya getirerek özgün hikâyeler anlatan Murat Palta, x-ist’teki üçüncü kişisel sergisinde eğlence kavramına eleştiri getirmeden eğiliyor. Adını Stanley Kubrick’in The Shining filminden alan “All Work and No Play” sergisi, 19 Ekim’e kadar ziyarete açık
İklim değişikliği-enerji ekonomisti ve performans sanatçısı Ayşe Ceren Sarı, çevrebilimci ve sanatçı Serkan Kaptan ve küratör Yasemin Ülgen’den oluşan birbuçuk, çalışmalarına 2017’deki Solunum adını taşıyan yarı-kapalı buluşmalarla başladı. birbuçuk yeni tasarımı Sindirim buluşmaları ile ilk kez halka açılacak ve bu yıl İstanbul
“Malum ve meşhur hoyratlığımız içinde her şeyi yağmaladığımız gibi koleksiyonları da zaman zaman yağmalıyoruz. Toplumsal planda hiçbir önemi ve gerçekliği yok koleksiyonların. Bu manasızlığı şimdi koleksiyon sergileri yaparak aşmak ve koleksiyonların kamusal kültürel yanlarına dikkat çekmek istiyoruz.” Contemporary Istanbul’un bu yılki ziyaretçileri,
Arapça’da “Kırâat” okuma, “hâne” ise yer, mekan demek. İstanbul’un ilk edebiyat evi Kıraathane, ismini Türkiye’nin “yasaklı” dijital ansiklopedisi Vikipedi’deki aynı tanımdan alıyor. Kapılarını 2018’de açan Kıraathane, diğer adıyla İstanbul Edebiyat Evi, gerçekten de imkansız gibi görünen bir şeyi yapıyor. Burası kapısı herkese