Dünyanın dört bir yanından orkestraları ve solistleri ağırlayacak 52’nci İstanbul Müzik Festivali’nde Budapeşte Festival Orkestrası, Festival Strings Lucerne, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Tekfen Filarmoni Orkestrası, Mantova Oda Orkestrası, Franz Liszt Oda Orkestrası, Macar Ulusal Korosu, Borusan Quartet gibi önemli toplulukların yanı sıra
İşlerini “Bates” imzasıyla üreten Danimarkalı sanatçı Robin Ronn ve “Nekst” mahlasını kullanan müteveffa Sean Griffin’ın kardeşi Patrick Griffin, telif ihlali gerekçesiyle Los Angeles Federal Mahkemesi’ne başvurdu. Nekst, 1990’ların ortalarında Houston’da faaliyetleriyle dikkat çeken, üretken bir isimdi. Daha sonra New York’taki Mad Society
Salvador Dalí‘nin Akdeniz’deki Eksantrik Evi’nin hikayesi bundan neredeyse 100 sene öncesine dayanıyor. 1930’da Salvador Dalí, Portlligat’a taşındı. İspanya’nın Katalonya özerk bölgesindeki Costa Brava yarımadası üzerinde bulunan kasaba, sanatçı için zamanın yavaş aktığı ve ışığın altın olduğu benzersiz bir yerdi. Dalí, önce küçük
Andrei Molodkin, toplam değeri 45 milyon doların üzerinde 16 sanat eserini, “aşırı derecede aşındırıcı” maddeler içeren 29 tonluk bir kasada koruduğunu iddia ediyor ve Julian Assange‘ın hapishanede ölmesi halinde hepsini yok etmekle tehdit ediyor. Molodkin, kasada eserlerin yanında; biri asit tozu, diğeri
Mimar kökenli Fritz Lang eşi ile birlikte 1924’te New York’a gittiğinde gördüğü manzaradan öyle etkilendi ki odağına, o günün New York’unu koyarak, 100 yıl sonrasının dünyasını görsel ve sosyolojik olarak tasavvur ettiği bir film yarattı. Film için önce o dönemki eşi Thea
Yurt, dinî kurallarla işletilen bir öğrenci yurdunda kalan 14 yaşındaki Ahmet’in hikayesi. Yakın zamanda dine yönelen babasının beklentilerini karşılamaya çalışan Ahmet’in okul ve yurt arasındaki sıkışmışlığı, özgürlüğü için verdiği çaba 90’lı yıllar sonu Türkiye’sinin de özeti. Dünya prömiyerini geçen yıl Venedik Film
Taner Ceylan’ın Olimpos’taki zeytinliğinden elde edilen gelir ve gönüllü desteklerle süren Olimpos Sergileri serisinin üçüncüsü Enteriyör, bir kez daha sanatçının yakından takip ettiği meslektaşlarının üretim süreçlerini sanatın temel kavramlarıyla buluşturuyor. İlk iki edisyonunda Portre ve Peyzaj temalarını odağına alan sergilerin üçüncüsünde Pelda
Fransa’nın Lyon kentindeki Musee des Beaux-Arts’ta 10 Şubat günü saat 15.30’da Claude Monet’nin “Le Printemps” (Bahar) eserine iki aktivist tarafından çorba fırlatıldı. 1872 tarihli tablo camla korunuyordu ancak yine de bir inceleme ve restorasyondan geçecek. Riposte Alimentaire (Gıda Karşı Saldırısı), X’te yaptığı
Kamera, tarihi boyunca bir gözetleyen olarak gözetim sistemleriyle özdeşleştirildi, kurumsal sansür mekanizmaları ve mahremiyet ihlalleri ile eleştirildi. Özel alandan kamusal alana kadar toplum güvenliğinin sağlanması maksadıyla (bahanesiyle?) çeşitli yerlere yerleştirilen kameralar, baskıcı birer gözetleme ve kontrol araçlarına dönüştü, Michel Foucault’nun modern toplumda
Uçsuz bir çayırda uzun uzun koşan, bedeninin sadece alt yarısını gördüğümüz bir genç kız. Yeşil çimenler yalnızlığının, lacivert taytı güvende olduğunun kanıtı. Suna’yla, nihayet, beden bütünlüğü içinde tanıştığımızda ise üstündeki kırmızı fermuarlı sweat shirt’ünü fark ediyoruz. Bu millî bir sporcu olmaya çalışan
Kariye Camii, hem Hrıstiyan hem Müslümanlar için kutsal önem arz eden tarihi Ayasofya gibi, tartışmalı bir şekilde müzeden camiye çevrilmişti. Ayasofya’nın ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 15 Ocak’ta uygulamaya koyduğu yeni giriş düzenlemesi ile bir kısmı yine müze olarak ziyarete açılmıştı. Son
Nasıl işlediğini tam olarak anlamamıza rağmen, Yapay Zeka (YZ) hızla sanat dünyasının tartışmalı konusu haline geldi. Midjourney ve Stable Diffusion gibi yapay zeka destekli teknolojiler, yeniden tasarlanmış Botticelli’ler ve Vermeer’ler üzerine yapılan sıcak tartışmalara yol açtı. Birçok kişinin rahatsızlığını yüksek sesle dile