Güney Kore’nin başkenti Seul sanat sahnesinde hızlı bir yükselişe geçti. Ülkenin en zengin insanı Lee Kun-hee geçtiğimiz Ekim ayında 78 yaşında hayatını kaybettiğinde, binlerce parçadan oluşan ve 1 milyar dolardan daha fazla değere sahip olduğu düşünülen sanat koleksiyonu hakkında söylentiler başladı.
Lee, babasının kurduğu Samsung’da 30 yıldan fazla süre başkan olarak görev yaptı ve eşi Hong Ra-hee ile birlikte Claude Monet, Lee Jung-seop, Pablo Picasso ve birçok önemli sanatçının daha yakın tarihli eserlerini satın olarak babasının izinden gitti. Şirketin kültür vakfı Güney Kore’de Leeum ve Ho-Am adlı iki müze işletiyor.
23 Bin Eser Müzelere Bağışlanacak
Ailenin Nisan ayı sonunda açıkladıkları plana göre Lee’nin koleksiyonundan 23 bin eser yerel müzelere bağışlanacak. Oldukça büyük görünen bu adım, Seul’ün ilgiyi Hong Kong’dan kendi üzerine çekmesini sağladı.
10 Yılda Müze Sayısı İkiye Katlandı
Seul Ulusal Başkent Bölgesi, 2019 itibariyle yaklaşık 100 sanat müzesine ev sahipliği yapmaktaydı. Kültür, Spor ve Turizm Bakanlığı ve Kore Sanat Yönetim Hizmeti tarafından sanat sektörü hakkında her yıl yayınlanan bir rapora göre, 2008 ve 2019 yılları arasında ülke çapındaki sanat müzelerinin sayısı 127’den 256’ya çıktı.
Güzellik şirketi Amorepacific 2017 yılında, Seul’de David Chipperfield tarafından tasarlanan ve geniş bir sergi alanının yer aldığı bir genel merkez açtı. Şirketin CEO’su Suh Kyung-bae Amorepacific Sanat Müzesi’ni Sterling Ruby, Adam Pendleton ve Lee Bul’un eserleriyle doldurdu.
Geçtiğimiz Şubat ayında, özel bir sergi alanına sahip bir milyon metrekarelik Hyundai mağazası, Yeouido bölgesinde ziyaretçileri karşılamaya başladı. Lotte’nin ise, 2014 yılında açılan ve üzerinde ülkenin en yüksek binasının bulunduğu Lotte World alışveriş merkezinde kendine ait bir müzesi bulunuyor. Buradaki gezici bir Basquiat sergisi, pandemiden önce 100 binden fazla ziyaretçi ağırladı.
Devlet Destekli Kurumlar
Bu gelişmelere ek olarak devlet destekli kurumlar da hızını artırdı. Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi (MMCA), son sekiz yılda iki yeni şube açtı. Başkent Seul’ün sanat ortamı hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. 1980’lere kadar yalnızca iyi bağlantıları olan sanatçılar yurt dışına seyahat etmek için vize alabiliyordu. MMCA küratörü Soojung Kang, MMCA’nın, sanatçılar tarafından yürütülen bir grev kampanyasının ardından 1969’da kurulduğunu, ancak amaca yönelik ilk yerinin 1989’da Seul’ün hemen dışında açıldığını belirtti.
Gwangju Bienali’nin Etkisi
1995’te hükümet yetkilileri, Güney Kore’nin sanat dünyasını güçlendirmeyi amaçlayan Gwangju Bienali’ni başlattı ve bu küresel bağlamda dikkat çekti. Benzer etkinlikler 1998 ve 2000 yıllarında Busan ve Seul’de de gerçekleştirildi. Kore Galerileri Derneği 1979 tarihinde, yıllık Kore Galerileri Sanat fuarını kurdu böylece yerel bir pazar kurulmuş oldu.
Uluslararası Galeriler Şube Açtı
Lehmann Maupin, König Emmanuel Perrotin ve Pace gibi galeriler de şehirde şube açtı. ARTnews’e konuşan Emmanuel Perrotin, “Güney Kore sanat pazarı, diğer birçok Asya pazarından daha fazla gelişmiş durumda” dedi. Pace Gallery ise 2004’te Seul’de şube açtı. Pace CEO’su Marc Glimcher, “Kendime bir tapınak inşa etmektense sadece başlamayı tercih ettim. Ama sonrasında onu büyüttük” dedi. Glimcher, “Neden Seul?” sorusuna ise, “Açıkçası uzun süredir sanatçılarımızı Kore’den seçiyoruz. Burada, Los Angeles’ın aksine, kendimize katacak şeyler vardı” şeklinde cevap verdi.
Pahalı Metropollere Göre Hesaplı
Thaddaeus Ropac da önümüzdeki Ekim ayında bir Seul şubesi açmayı planlıyor. Şehri tercih edenler yalnızca mega galeriler de değil. 2019’da Esther Kim Varet Hannam’da, Los Angeles galerisi “Various Small Fires”ın bir şubesini açtı. Varet konuyla ilgili olarak, “Los Angeles’ta olmak, Kore’ye gitmeyi, New York’ta mağaza açmaktan daha doğal bir başlangıç noktası olarak görmemi sağladı” şeklinde konuştu. Seul’e gelen yabancı satıcılar için maliyetler pek düşük sayılmaz, ancak şehir diğer metropollere göre daha hesaplı.
Danışmanlık şirketi olan ECA International tarafından derlenen gurbetçiler için en pahalı şehirler listesinde ilk üç sırayı Hong Kong, Tokyo ve New York alıyor. Seul ise sekizinci sırada. Whistle Galeri’nin kurucusu olan Kyungmin Lee, “New York’ta bir galeri açarsanız, başlangıçta ihtiyacınız olan miktar çok farklı olacaktır. Bana kalırsa Asya’daki insanlar Kore’ye yönelmeye başlıyor, çünkü şu esnada bu daha makul görünüyor” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Frieze Gözünü Seul’e Dikti
Sothebys’den Iain Robertson ise, “Seul’de oldukça iyi imkanlar varken neden Hong Kong’da küçük alanlar için yüksek miktarda kiralar verelim ki?” diye konuştu.
Öte yandan New York ve Los Angeles’ta sergiler düzenleyen Londra merkezli Frieze Sanat Fuarı’nın gözü de Seul’de. 2022’de Seul’de yaklaşık 100 galeriyle bir Eylül fuarı düzenleneceği duyuruldu.