Ansen: “Tarih En Büyük Kaynakçam”

///

Koleksiyonerlerin sevdiği sanatçılardan biri olan Ansen, 10’uncu kişisel sergisini ArtDog Istanbul’a anlattı. Üretkenliğiyle tanınan sanatçının “Reunion adlı sergisi 6 Mart tarihine kadar x-ist’te ziyaret edilebilecek.

  • Geçtiğimiz yıl pandeminin etkilerinin en yoğun hissedildiği dönemde ArtDog Istanbul’a konuşmuş ve bu dönemin nitelikli üretime zaman ayırmanın önünü açacağını söylemiştiniz. Ocak ayında da 10’uncu kişisel serginiz Reunion’u açtınız. Pandeminin üretiminize katkı sağladığını, bu zor süreçten en iyi şekilde faydalandığınızı söyleyebilir miyiz?

Bir anlamda, genel manada eve kapanmanın bu sürece iteceğinden bahsetmiştim. Sanatçı olarak, pandemi süreci bana üretme imkanı sunmadı aslında, çünkü ben zaten öz disiplini yüksek bir sanatçıyım. Dışarıda çok vakit geçirmeyi seven biri değilim, gezilmesi görülmesi yerleri nokta atışıyla belirleyip yeterli bulduğum kadar zaman ayırabiliyorum çoğu şeye. Aileme ve en yakın çevreme ayırabildiğim sürecin dışında kalan zamanlarda durmadan çalışıyorum, herkesin eve kapandığı bir dönem benim için ayrıcalıklı bir dönem olmadı kısacası…

Ancak gün geçtikçe, insanlardaki özgürleşme arzusuyla her şey pandeminin ilk aylarından daha zor ve katlanılmaz bir hal aldı. Kontrollü bir şekilde eski normale geçme dileği ile insanların sanatı ve takip ettikleri tüm diğer şeyleri nasıl özlediklerini görebiliyorum. Sanatseverlerin sanat yapıtı alımlarındaki limitlerinde insanların dışarıdaki harcama arzusuna karşılık evde, mekanında, duvarında bir yapıtla karşılık bulma arzusu ve farkındalığı da enteresan bir boyut kazandırdı diyebiliriz “sanat piyasasına”.

The Intersection Set, C-Print, face mount to plexiglass mounted on dibond, Ø 100 cm, 2020
  • “Reunion” serginizde yapıtlarınızın konusunu insanın doğayla ilişkisinde aciz kaldığı noktalar ve doğaya karşı takınılan umursamaz tutumun etkileri oluşturuyor. Bunlar pandemi sürecinde duyarlı birçok insanın kendine yönelttiği sorular. Eserleriniz için ilhamı kişisel hayatınızdan çok dış dünyadaki gelişmelerden mi alıyorsunuz?

Sanatçı duyarlılığını pandemi sürecine odaklı, yahut buradan çıkan bir yeni farkındalığın oluşmasına dair bir etken olarak görmüyorum. Sanatçı bir anlamda zaten tüm farkındalıkları yaşayan bir yapı, bu farkındalıklardan sanata evrilenler yahut bunların dışında kalanlarla oluşan birikimleri tetikleyen illa ki birtakım uyaranlar olacaktır. Benim Reunion sergimdeki farkındalığın doğanın baş edilemez gücüne ait göndermelerin dışındaki güç manası üzerinde de birçok söylemi olduğu kanaatindeyim… Kişisel tarihimi etkileyen olayları hiç konu etmedim desem yalan olur ancak başat mevzu haline getirmedim. Değindiğim konular her ne kadar özgün fikirler olmaya çalışsalar da geçmişten geleceğe birçok tarih referansından beslenir.

Yapıtlarımın lineer bir zamanda her yöne gidebilmek, zamanı zamanının ötesinde ve berisinde aynı anda yansıtabilmek gibi bir eğilimi var. Bir anlamda zamansız ancak bol referans barındıran formlar, biçimler ve hikayeler bunlar… Tarih en büyük kaynakçam diyebiliriz.

No Mans Land / The Watch Tower, C-Print, face mount to plexiglass mounted on dibond, 100 x 80 cm, 2020
  • Geçmişte de çakmak, diş fırçası gibi birbirinden farklı objeler kullanarak eserler oluşturdunuz. Bu kez salgının da etkisiyle lateks eldivenler, temizlik malzemeleri, kimyasallar, tıbbi araç gereçler ve tıraş köpüğü gibi maddeler kullandığınızı görüyoruz. Teknolojiyi de sanatınızda en iyi şekilde kullanıyorsunuz. Başarınızda çağa ayak uydurmanın, değişikliklere uyum sağlayabilmenin payı ne kadar?

Sergideki özellikle “NATURAL THINGS INSTITUDE, 2020, 90cm x 90cm isimli yapıtta tulumlu iki figürün baştan aşağıya lateks eldiven ve içerisine yerleştirdiğim birtakım nesnelerle oluşturdum ve oluşan genel formdan farklı pozlar çekerek dijital ortamda bir hibrit form yarattım. Bir takım temizlik malzemelerinin farklı şişe ve kapak tasarımları da bu tür kurguları, sahneleri tasarlamanızda size engin bir imkan sağlıyor, bu durumun manasal anlamda form ve yapıt arasındaki içerik-form ilişkisi ile bir birlik sağlamış olduğunu düşünüyorum, fütüristik bir evren neredeyse her anlamıyla kendini hissettiriyor. Tıbbi araç ve gereçlerin katkısıyla zenginleşebiliyor bu durum, buna benzer nesnelere birçok ütopik yahut distopik kurgusal yapımda rastlarız, bu anlamda pandemi için kullanılan yahut kullanılmış tıbbı araç gereç fazlalığı bu tür yapıtların oluşumunda da ayrıca lokomotif hareket sağlıyor.

“Benim için dijital araç ve gereçler yeni bir sanatsal, plastik fikrin ve üslubun kendi özgünlük anlayışıma katacakları yeniliklerle ve yeni bir dil oluşturma gayesiyle içerisinde bulunduğum bir mecra.”

Dijital araç ve gereçler gündelik yaşantımızın büyük bir bölümünü kapsamakta. Her sene yeni bir teknolojik gelişmeyi şaşkınlık duymadan hayatımıza dahil ediyoruz. Sanatta da “new media” ki ben o meselenin içerisinde olan bir sanatçı değilim, özetlemek gerekirse “new media” sanatını meydana getiren unsurları kullanan ancak meselesini sanatımda dert etmeyen bir sanatçıyım; bu ayrımı netleştirmek isterim. Konumuza dönecek olursak, haliyle benim için dijital araç ve gereçler yeni bir sanatsal, plastik fikrin ve üslubun kendi özgünlük anlayışıma katacakları yeniliklerle ve yeni bir dil oluşturma gayesiyle içerisinde bulunduğum bir mecra. Sadece teknolojinin getirileri ile değil, klasik tarz ve malzemeleri de katarak bir sentez oluşturduğumu da belirtmek isterim. Dijital üretime gelene kadar dışarıda oluşturduğum sahneleri, nesneleri bilgisayar ortamında diğer ihtiyaçlarla karıştırarak, yer yer farklılaştırarak, ihtiyaca göre değerlendirerek sanat üretimimi gerçekleştirmekteyim.

İlginizi çekebilir:  "EV" 25 Aralık'ta Sona Eriyor

Dijital alanın sağladığı yeni süreçte de önceden edindiğim tecrübenin yaratım sürecime olumlu katkıları var. İzleyiciye ulaşmak, sanatımın izlenmesi, görülmesi gibi şartlara sürekli adapte olabilen bir ifade yöntemi geliştirmenin ciddi avantajlarını görmekteyim.

Since It Comes, C-Print, face mount to plexiglass mounted on dibond, 100 x 90 cm, 2020
  • Koleksiyonerler tarafından sevilen ve işleri satın alınan bir sanatçısınız. Peki siz koleksiyon yapıyor musunuz?

Evet, bu konuda şanslıyım profesyonel hayatımın ilk senelerinden günümüze kadar bu anlamda bir ilgi hiç eksik olmadı. Hem yurt içinde hem yurt dışında müze koleksiyonları da dahil olmak üzere çok iyi koleksiyonlarda yer alıyorum. Burada benim istikrarlı üretimimin yanında çalıştığım galeri ile beraber koruduğumuz “yapıt bedeli” üzerindeki tavizsiz tutumun büyük payı var. Yapıt bedel değerini her zaman muhafaza ettiğimiz bir profesyonel bakışımız var x-ist ile…

“Durumlar ve şartlar ne olursa olsun, sanatsal üretim bu şartların her türlüsüyle baş eder ve malzemesini çıkarır.”

İkinci sorunuza gelince… Evet, koleksiyon yapıyorum, Türk sanatçı ve az sayıda da olsa bir iki yabancı sanatçının eserleri koleksiyonumda mevcut…  Ali Elmacı, Ali Taptık, Ekin Saçlıoğlu, Rasim Aksan, Serkan Adın gibi sanatçılardan irili ufaklı yapıtlar evimde, benimle beraber… Buna bir de hobici tarafımı eklediğimde “oyuncak figür ve settler” koleksiyonumu da ciddi boyutlara getirmiş durumdayım…

Run With The Hare And Hunt With The Hounds, C-Print, face mount to plexiglass mounted on dibond, 185 x 93 cm, 2020
  • Dünya normalleşmeye daha zamanı olduğunu kabullendi. Sizin bu yeni düzene dair planlarınız neler? Gelecekte nasıl çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz? Veya şu an üzerinde çalıştığınız bir proje var mı?

Benim gibi düşünen sanatçıların fazla olduğunu düşünerek şöyle noktalayabilirim; durumlar ve şartlar ne olursa olsun, sanatsal üretim bu şartların her türlüsüyle baş eder ve malzemesini çıkarır. İzleyici ve her anlamdaki takipçi de buna bir şekilde ulaşır. Yeni düzen; yeni imkanlar, yeni ifade yöntemleri ve sergileme biçimleri dener, deneyecektir. Şu anki gelecek planlarım yeni oluşturduğum Reunion sergisi içerisinde, henüz yeni açılan bir sergi olmasının getirisi olan anı yaşıyorum. Henüz net bir plandan bahsetmeyeceğim ancak birkaç aylık dinlenme süresinden sonra şekillenecek bir takım yeni girişimler…

Ansen
Previous Story

#EvdeKalFest Mart’ta Geri Dönüyor

Next Story

Mükemmellik Baskısına Dürüst ve İronik Bir Başkaldırı

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.