MET altı aydır kapalı. MET 13 Mart’ta aniden kapatılışının ardından kapılarını tekrar ziyaretçilere açmaya hazırlanıyor. 150. yılını yeni bir sergiyle kutlayan MET tarihi boyunca üç günden uzun kapalı kalmamıştı.
Aylar sonra açılacak olsa da çoğu şey eskisi gibi olmayacak. Çalışanların bazıları işlerini kaybederken bazıları ücretsiz izne çıktı bazılarıysa emekli oldu.
Geçen hafta müzenin girişine iki beyaz poster asılmıştı. Yoko-Ono imzalı üzerinde “Hayal et” ve “Birlikte” yazan posterlerin asıldığı gün müzenin Direktörü Max Hollein “çok cesaret verici ve duygu dolu bir an” diye yorum yaptı. Hollein’e göre müzenin tekrardan açılışı, New York başta olmak üzere Amerika’da normal hayata geri dönüşün göstergesi. Fakat zorluklar ve belirsizlik hala günlük hayatın bir parçası.
“Burada soluklanabilir, teselli bulabilirsiniz hatta belki enerjinizi, tutkunuzu ve heyecanınızı geri kazanabilirsiniz.” diyor Avusturyalı Hollein. “Bütün bunlar müzelerin ve sanatın varoluş sebebi.”
Dünyanın her yerinde müzeler zorluk çekiyor
New York valisi Andrev Cuomo, New York’taki müzelerin bu ay yeniden açılmasına onay verdi. Philadelphia Sanat Müzesi de yakında açılmayı planlıyor. Boston Güzel Sanatlar Müzesi ve Los Angeles Eyalet Müzesi’nin de dahil olduğu büyük şehirlerdeki diğer müzeler henüz yeniden açılmaya dair planlarını açıklamadılar. Chicago Sanat Enstitüsü ise Temmuz sonundan beri, St. Louis Sanat Müzesi de Haziran ortasından beri ziyaretçi alıyor.
Müzelerin açılış haberleri umut verici olsa da Amerika’da bir müzeyi ayakta tutmak için zor bir dönem. COVID-19’un finansal yükü müzeleri geleceklerini tekrar düşünmeye itiyor. Amerikan Müzeler Birliği’nin yaptığı ankete göre her üç müzeden biri bir daha asla açılmayabilir. Açılan sayılı müzenin yüzde 40’ından fazlasıysa personel azaltmak ve açılışlarını ziyaretçiler için güvenli kılmak adına para harcamak durumumda kalacak.
Müzeler için turizm önemli bir gelir kaynağı. Geçen sene boyunca MET’e gelen 7 milyon ziyaretçinin yüzde 70’i New York dışından gelmişti. Şu an ise şehir genelinde oldukça az turist var. Amerika pandemiden en derin etkilenen ülkelerden biri. Ülke genelindeki problemler karşısında müzelere yapılacak bağışlar acil veya öncelikli değil. Hollein de bununla hemfikir olsa da müzelerin sonunun gelmesine göz yumulmaması gerektiğini savunuyor. MET’in sunduğu kültürel çeşitlilik Amerikan toplumu için çok kıymetli.
Hollein özellikle küçük müzelerin geleceği için endişeli ve onlara yapılacak her türlü yardımın öneminin hep altını çiziyor. MET pandeminin getirdiği zorlukların altından kalkacak gibi görünüyor, fakat diğer bir çok müze için aynı durum geçerli değil.
Yeniden açılış nelere mal olacak?
Ziyaretçiler MET’e döndüklerinde bir takım değişikliklerle yüz yüze gelecekler. Saatler kısaltılacak ve müze normalde haftanın yedi günü açıkken Salı ve Çarşamba günleri kapalı olacak.
Devletin öngördüğü kurallara paralel olarak müze içerisinde sosyal mesafe kurallarına uyulması ve her daim maske takılması zorunlu olacak. Girişte ziyaretçilerin ateşleri ölçülecek. Müzede olabildiğince özgürce dolaşılması işin ideali ve alışılagelmişi olsa da, belli bölgelerde yalnızca tek yön trafiğe izin verilecek. 800’den fazla işaret, ziyaretçilere hangi yönde yürümeleri ve birbirlerinden ne uzaklıkta durmaları gerektiğini hatırlatacak.
Müşteri deneyimi yöneticisi Cristina Ambroselli, sosyal mesafe uygulamaya uygun fazlasıyla alan olduğunu bildirdi. Ziyaretçiler arası paylaşılan ve Covid-19’un yayılımına ön ayak olabilecek harita ve sesli rehberler kullanıma sunulmayacak. Bunun yerine müze genelindeki geliştirilmiş internet bağlantısı üzerinden harita ve bir çok içerik, hızla cep telefonlarına indirilebilecek. Müzeler aylarca kapalı kaldıkları süre boyunca halk ile iletişimlerini internet üzerinden sürdürdüler. Böylece online varlıklarını güçlendirme imkanları oldu.
Sosyal mesafe kurallarına engel olacak kadar dar alanlar dışında müzenin çoğu bölümü açık olacak. Sergi müdürü Gillian Fruh’a göre Frank Lloyd odasına girilmesine izin verilmeyecek fakat kapısından içeri bakmak mümkün olacak.
Hazırlıklar devam ediyor
Yeniden açılışa iki haftadan az süre kala, antik mısır tapınağı Dendur’u çevreleyen şelalede hala su yok. Etrafındaki heykeller ise hala koruyucu kartonlar altında gizleniyor. Yeni İngiliz galerilerindeki çoğu ışık da kapalı. Fazla ışığa maruz kalmak sanat eserleri için zararlı diye uyarıyor Fruh.
MET’ın ani kapanışının yalnızca bir kaç hafta öncesinde açılan İngiliz galerileri yakın incelemeye yönelik planlanmışlardı. Buna karşılık, “Sosyal mesafe tutmaya çalışan bir dünyaya yakından incelemeyi önerebilir misiniz?” diye sormadan edemiyor Fruh. Bütün yol işaretleri, tek yön müze trafiği ve mesafe kısıtlamalarının işe yarayacağını umuyor. “Bazen hayatta bazı şeyleri yavaştan almamız gerekir, tıpkı sanatta olduğu gibi.”
Kaynak: USA TODAY
Yazar: Karen Weintraub
Tarih: 27. 08. 2020
Orijinal başlık: Behind the scenes at the Metropolitan Museum of Art: What does it take to reopen a national landmark?