"Akıl ve Tutku" Yeniden Beyazperdede - ArtDog Istanbul
Jane Austen.

“Akıl ve Tutku” Yeniden Beyazperdede

"Akıl ve Tutku", iki kardeşin aşk, kayıp ve toplumsal baskılarla örülü hikâyesini anlatan Jane Austen klasiği. Daisy Edgar-Jones ve Esmé Creed-Miles başrollerde, Georgia Oakley yönetmenliğinde yeni bir uyarlama geliyor.

Jane Austen’ın zamana direnen dünyası, sinemaya ilham vermeye devam ediyor. Yazarın duygusal çözümlemeleri, toplumsal eleştiriyi zarafetle harmanlayan anlatımı, yıllar boyunca sinema dünyasının vazgeçilmez kaynaklarından biri oldu. Austen’ın eserleri defalarca beyazperdeye uyarlandı, kimi zaman döneme sadık kalınarak, kimi zamansa çağdaş dokunuşlarla yeniden yorumlandı—ve neredeyse her seferinde geniş izleyici kitlesiyle buluşmayı başardı. Şimdi ise sırada, yazarın yayımlanan ilk romanı olan Akıl ve Tutku var.

Aşk, Akıl ve Toplumsal Baskıların İnce Terazisi

Jane Austen’ın romanı, akıl ile tutkunun ince terazisinde salınan iki kız kardeşin kaderini işliyordu; bir yanda Elinor’un ölçülü suskunluğunda gizlenen sabır ve sağduyu, diğer yanda Marianne’in coşkun kalbinden taşan duyguların kontrolsüz fırtınası… Austen, Elinor’un mantıkla yoğrulmuş vakarını ve Marianne’in tutkularla yanıp tutuşan ruhunu karşı karşıya getirerek, insan doğasının iki zıt ama ayrılmaz yönünü çarpıcı biçimde gözler önüne seriyordu. Hayat, bu iki genç kadına da kalbinin sesini dinlemenin bedelini ödetirken, yazar okuyucuyu şu soruyla baş başa bırakıyordu: Gerçek olgunluk, duyguları bastırmakta mı saklıydı, yoksa tutkularla yanmayı göze alabilmekte mi? Austen’ın zarif ironisiyle bezeli bu roman, aşkın, kaybın ve toplumsal normların gölgesinde, akıl ve tutkunun sonsuz dansını anlatıyordu.

Yeni uyarlamada başrolde, edebiyat uyarlamalarının aranan yüzü haline gelen Daisy Edgar-Jones var. Sally Rooney’nin romanından uyarlanan ve izleyiciyi derinden sarsan Normal People dizisindeki performansıyla dikkatleri üzerine çeken Edgar-Jones, aynı zamanda Delia Owens’ın Kya’nın Şarkı Söylediği Yer romanından sinemaya uyarlanan yapımda da başroldeydi. Şimdi ise Elinor Dashwood olarak Austen evrenine adım atıyor. Marianne Dashwood rolünü ise Esmé Creed-Miles üstleniyor. İç dünyası fırtınalı, tutkularına kapılan bu karakter, 1995’teki uyarlamada Kate Winslet tarafından canlandırılmıştı.

Filmin yönetmenliğini, 1980’ler İngiltere’sinde geçen Blue Jean ile adını duyuran Georgia Oakley üstleniyor. Oakley, sınıf, kimlik ve bastırılmış arzular gibi temaları zarafetle işleyen bir sinema diliyle tanınıyor. Austen’ın eserinde merkezde yer alan duygusal mücadeleler ve kadınların görünmeyen dünyaları, Oakley’nin gözünden çağdaş bir yorumla buluşacak. Senaryoyu ise Avustralyalı yazar Diana Reid kaleme alıyor.

Jane Austen’ın Dünyası

Bu yeni proje, Austen külliyatının son yıllardaki sinemadaki yeniden doğuşuna eklenen en taze halka olarak öne çıkıyor. 2005’te Keira Knightley’li Gurur ve Önyargı, 2020’de Anya Taylor-Joy’lu Emma, 2022’de Dakota Johnson’lı İkna derken, klasik edebiyatla çağdaş sinema dili arasında yeni bir köprü kuruluyor.

Şimdi o köprünün yeni yolcuları Daisy Edgar-Jones ve Esmé Creed-Miles. Aşkın, sağduyunun, toplumun ve kadının arasında örülü bu hikâye, hem Austen’a hem bugüne yeniden kulak verecek gibi duruyor.

Previous Story

Türkiye’nin Oscar Adayı: “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri”

0 0,00