Akbelen’de Direniş - ArtDog Istanbul

Akbelen’de Direniş

Akbelen Ormanı'nda 24 Temmuz Pazartesi sabahı başlayan ağaç kesimi devam ediyor. Asırlık çam ormanında hız kesmeden devam eden kesimine karşı köylülerin, ekoloji, sağlık ve insan hakları alanında çalışan örgütlerin direnişi sürüyor. Polis ve jandarma ağaç kesimlerine engel olmak isteyen direnişçilere TOMA ve biber gazıyla sert müdahalede bulunuluyor.

Muğla, Milas Akbelen Ormanı’nda İÇTAŞ ve Limak’ın ortağı olduğu YK Enerji’nin kömür sahasını genişletmek için başlattığı ağaç kesimine karşı köylüler, 2019’dan beri mücadele ediyordu. 24 Temmuz Pazartesi sabahı ise jandarma ekiplerinin yanı sıra, Orman Müdürlüğü’ne bağlı ekipler ve dört adet TOMA ormana giriş yaparak barikat kurdu. Asırlık çam ağaçlarının, zeytin ağaçlarının kesilmemesi için iki yıldır Doğa Nöbeti sürdüren köylülerin ormana sokulmaması için geniş çaplı önlemler alındı. Sabahın erken saatlerinde bir anda başlayan kesim kararının durdurulmasın talep eden İkizköylüler, tüm ekoloji aktivistlerini Akbelen Ormanı’na desteğe çağırdı.

İkizköy Kardok Derneği Başkanı Nejla Işık çağrı metninde şunları söyledi:

Ören’de, Beçin’de, Çamköy’de yol kesimleri var. Buraya insanların gelmesini engellemeye çalışıyorlar. Kesime başladılar, motor testere seslerini duyuyoruz. Ne olur buranın çığlığına ses verin, buraya yığılın, buraya akın akın gelin. İki senedir burada ormanımız gitmesin, kesilmesin diye nöbet tutuyoruz. Bugün birlik beraberlik içinde olmak zorundayız. Bu ormanı korumak zorundayız. Bir ağaca muhtaçken bu iklim krizinde, gıda krizinde, burada onlarca ağaç kesiliyor, katliam var burada! Akbelen ormanı kesecekler. Bu hangi vicdana, hangi insafa sığar? Her yer yanarken, her yerde yangınlar çıkarken, ‘İnsanlar için bir ağaç bin oksijen’ derken, ‘Ağaçlarımızı koruyalım’ diye yollara levha asarken, böyle mi koruyor devlet ormanını? Köylü koruyor burada! Köylü, dört senedir, köylü koruyor burada! Jandarmayı şimdi köylünün karşısına dikti. Herkes buraya koşsun, ne olur. İki senedir Akbelen diye herkes sesimizi duydu. Şimdi birlik olma ve Akbelen Ormanı’nı koruma zamanı. Bugün burada büyük bir katliam yapılacak. Bu katliamın yapılmasına ne olur izin vermeyin, ne olur!

Aynı gün İkizköylüler’in çağrısına kulak veren ve destek olmak için İstanbul’dan hareket eden ekoloji aktivistleri, Muğla Milas yolunda 10 dakika arayla jandarma tarafından çevrilerek bölgeye ulaşmaları engellendi. Asırlık çam ormanında başlatılan kıyımın ikinci gününde ise jandarmanın müdahalesi daha sert oldu. Jandarma köylülere ve onlara destek için gelen gruba TOMA ve biber gazıyla müdahale etti. Tazyikli su ve biber gazı nedeniyle 65 yaşındaki Havva Ova fenalaştı. Haber kanalları Akbelen Ormanı’ndaki ablukanın kaldırılmasını ve kesimin durulmasını talep eden köylülerin ve ekoloji aktivistlerinin darp edildiği ve içlerinden gözaltına alınanların olduğu bilgisi paylaştı. CHP’li milletvekillerinin yanı sıra Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinden milletvekilleri de olayların ardında bölgeye gitti.

Ağaç Kıyımı Meclis Gündeminde

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından yanıtlanması istemiyle orman kıyımına ilişkin soru önergesi verdi. Demokrasi ve Atılım Partisi’nden (DEVA) İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu da olağanüstü gündemle toplanan Meclis Genel Kurulu’ndan Akbelen’deki orman kıyımıyla ilgili videolu bir açıklama yaptı.

İkizköylü Zehra Yıldırım

Üçüncü günde bölgede bulunanlar 750 dönümlük çam ormanın dörtte ikisindeki ağaçların kesildiğini aktardılar. İkizköylüler ve çevreci aktivistler sabahın erken saatlerinde ağaçlara sarılarak kesimi durdurmaya çalıştılar. Jandarma ve takviye olarak gelen polis ekipleri, çam ağaçlarına sarılarak direnmeye çalışan çevrecileri ve köylüleri kollarından zorla tutup, ormandan çıkardı. Kesim yapılacak alandan zorla çıkarılan Yaşlı İkizköylüler “Benim toprağıma dokunmayın. Benim 40 zeytin ağacımı kesmek zorunda mısınız? Ölürüm de toprağımı size yine vermem” diyerek isyan etti. Aynı gün sosyal medya hesaplarından yayılan 88 yaşındaki İkizköylü Zehra Yıldırım’ın asırlık çam ağacına sarılı fotoğrafı yöre halkının ağaç katliamına karşı direnişinin sembolü oldu.

“Tarif edilmez acılar yaşıyoruz”

BBC Türkçe’ye konuşan İkizköylü Ali İhsan Işık, evinin maden alanında kaldığını ve evinin çevresindeki ağaçlarla vedalaşmak isterken jandarmanın sert müdahalesine maruz kaldığını anlatı. Işık yaşadıklarını, “Gözlerime biber gazı sıktılar. Buraya gaz bombası attılar. Biz işgal altındayız sanki. Biz saki Türk milleti değiliz. Bu askerler kime hizmet ediyor ben anlamadım. Şirket işletiyor burayı, neden şirketi koruyor? Bizleri koruması gerekiyor? Ben çok üzgünüm. Acı içindeyiz. Tarif edilmez acılar içinde yaşıyoruz,” sözleriyle paylaştı.

 “Bu bir yaşam mücadelesi”

“Bu bir köylü mücadelesi, yerelin yükselttiği bir mücadele. Bu bir yaşam mücadelesi,” diyen İkizköylü ekoloji aktivisti Esra Işık ise, “Burada köylüler ne ormanını, ne toprağını, ne yaşam alanını bu açgözlü şirkete vermek istemiyor. Bu şirketin gözü kararmış durumda. Yüzlerce, belki de binlerce ağacımızı kaybettik. Her ne kadar yorulsak da, düşsek de ayağa kalkmasını bileceğiz hep birlikte,” dedi.

“Kuşların gidecek yeri kalmadı”

ANKA Haber Ajansı’na konuşan İkizköylü Melahat Çulha ise, “Her şeyimizi kaybettik; zeytinimizi, suyumuzu, ormanlarımızı kaybettik. Onun için buradayız. Çamlarımız kesiliyor hala. Bugün çok umut ediyordum, öğlene kadar durdum, ondan sonra bitti. Kesim devam ediyor. Ne olursunuz durdurun kesimi, rica ediyoruz sizden. Şu doğamız kalsın artık. Bir burası kaldı, başka yer kalmadı. Şu doğamız, şu ormanlarımız, şu böceklerimiz, yılanlarımız, kurbağalarımız, her şeyimiz kalsın. Kuşların gidecek yeri kalmadı, bütün yuvaları bozuldu. Günah değil mi bu hayvanlara,” sözleriyle kesime tepki gösterdi.

Akbelen Ormanı’nda direnişler sürerken Megastar Tarkan, sosyal medya hesabından destek paylaşımı yaptı. Tarkan fotoğraflı paylaşımına, “Akbelen ormanlarını rahat bırakın! Bu katliama direnen bölgedeki herkesin yanındayım” ifadelerini kullandı.

Muhalefet Partilerine Çağrı

Akbelen Ormanlarında beşinci günde ise tüm direnişlere rağmen ağaç kesimi hızla sürdürüldü. Bazı sosyal medya hesaplarından ormanın drone ile havadan çekilmiş görüntüleri paylaşıldı. Sosyal medya hesaplarından “Akbelen’de her saniye bir ağaç düşüyor,” paylaşımı yapan ekoloji, sağlık ve insan hakları alanında çalışan örgütler; ortak yazılı bir açıklama yaparak tüm muhalefet partilerini, il, ilçe örgütlerini ve tüm millet vekilleri “Konfor alanlarını terk ederek bizlerle birlikte gerekirse ağaçlara sarılarak, TOMA’ların önünde durarak bu yok edişe aktif eylemsellik ile dur demeye,” çağırdılar.

İlginizi çekebilir:  Melisa Diktaş Yeni Performansıyla Tariria'da

Kılıçdaroğlu Akbelen’de

Direnişin beşinci gününde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet Akbelen’i ziyaret etti. Bölgede “Direne direne kazanacağız” sloganı ile karşılanan Kılıçdaraoğlu’nun konuşmasında şu cümleler dikkat çekti:

Bu ağaç, bu çam sadece sizin ağacınız değil, 85 milyonun ağacıdır bu ağaç… Bu ağacın ömrü bizden çok daha fazladır. Ama bu ülkede ormanda ne olduğunu, ormanda yaşamanın ne olduğunu, ekosistemi, bütün bunların hepsini bilen birisiyim. Ağacı kestiğinizde suyu kesmiş olursunuz. Ağacı kestiğinizde tabiatı öldürmüş olursunuz. Ağacı kestiğinizde oksijeni bitirmiş olursunuz. Bütün dünya bunu biliyor ama bir avuç çete bunu bilmiyor. Ben boşuna mı beşli çete diyordum. Boşuna mı ‘Bu beşli çeteler milletin kanını emiyor’ diyordum. Bunun için söylüyordum.”

Yaptığı konuşmanın ardından kesim alanına gitmeden arabasına binen ana muhalefet liderine bölgedekiler “Arabaya değil barikata’ sloganları tepki gösterdi. Tepkiler üzerine Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, kesim alanına gitti. Jandarma heyetin içeri girmesine izin verirken arkasından girmek isteyen halka cop ve biber gazı ile müdahale etti.

308 kurumdan ortak çağrı

BBC Türkçe’de yer alan haberde DİSK, KESK, TMMOB’ye bağlı odalar ve TTB’nin yanı sıra aralarında siyasi partiler, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet ve ekoloji, kent, emek ve demokrasi mücadelesi veren organizasyonlarında olduğu 308 kurum, #AkbeleneDokunma başlıklı ortak bir açıklama paylaştı. Açıklamada “Biz yıllardır Türkiye’de ekoloji, emek ve demokrasi mücadelesi veren örgütler olarak, İkizköylülerin yanında olduğumuzu bildiriyor, tüm yetkilileri sorunun çözümü için ivedilikle harekete geçmeye çağırıyoruz,” denildi.

“Akbelen Ormanı’na Saldırı İnsan Haklarına Saldırıdır!”

İnsan Hakları Derneği’nin (İHOP) yaptığı ortak açıklamada ise “Akbelen Ormanı’na Saldırı İnsan Haklarına Saldırıdır,” ifadesi dikkat çekti.

“Muğla’nın Milas ilçesi Yeniköy Termik Santrali’nin bulunduğu İkizköy’ün eski yerleşkesi olan Işıkdere mevkiinde bulunan Akbelen ormanlarında ağaç kesimi yapılması planlanıyor. Bu plan bölgeye yakın linyit sahasını genişletmek için hayata geçirilecek. Bu plan gerçekleşirse önce 740 dönümlük bir ormanlık alan yok edilecek, sonrasında da 3000 dönüme yakın zeytinlik ve tarım alanlarının maden işletmesine açılması söz konusu olacak. Yöre halkı ve çevreciler buna karşı mücadele veriyor. Yöre halkının güvenli, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrede yaşama hakkı başta olmak üzere birçok hak ihlaline konu müdahaleler yoğun bir direnişle karşılaşıyor. İnsana ve doğaya karşı yürütülen çabaların tümünde görüldüğü gibi korunması gereken tabiat, şirketlere aktarılacak mali kaynaklara feda edilmektedir. Bu yapılırken de insan hakları ağır bir şekilde ihlal ediliyor.

“Şüphesiz Akbelen mücadelesi öncelikle bir çevre mücadelesi. Başta BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin ve Paris Anlaşmasının tarafı olan Türkiye’nin çevre yükümlülüklerini ihlal etmesine karşı bir mücadele.

“Bununla birlikte, bu mücadele aynı zamanda bir insan hakları mücadelesidir.”

Doğa Derneği’nden sanatçılara destek çağrısı

Doğa Derneği ise sosyal medya hesaplarından “Sanatçılara Çağrı: Akbelen’e Destek Olun!” başlıklı bir metin yayınladı. Paylaşımda “Muğla Milas’taki Akbelen Ormanı, kömür madeni için kesiliyor. İkizköylüler iki senedir ormanı korumak için nöbet tutuluyor. Dün sabah saatlerinde ormanın ana girişleri Jandarma ekiplerince kapatıldı. Limak Holding ve İÇTAŞ ortaklığındaki YK Enerji tarafından ormanda katliam başlatıldı. Akbelen Ormanı için başta Muğlalı sanatçılar olmak üzere tüm sanatçıları Akbelen Ormanları’ndaki mücadeleye destek olma çağrısında bulunuyoruz,” ifadelerine yer verildi.

 

Akbelen’i katleden holdingin patronu “Doğal Hayatı Koruma Vakfı” üyesi

Akbelenli köylülerin ve çevrecilerin ağaç kesimine karşı direnişi sürerken Akbelen’de maden sahasını genişletmek için kesime hız kesmeden devam eden Limak Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’in doğal hayatı koruma mücadelesi veren WWF-Türkiye Mütevelli Heyeti üyesi olduğu ortaya çıktı. Doğal kaynakların sürdürülebilirliğini sağlamak için faaliyet gösteren vakfın mütevelli heyetinde ormanları ve yaşam alanlarını tehdit eden Limak Holding’in patronunun bulunması haberi kamuoyunda büyük tepki çekti. Tepkilerin ardından açıklama yapan vakıf şu ifadelere yer verdi:

“Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’in profesyonel faaliyetlerinin vakfımızın ilkeleri ile uyuşmaması ve vakıf tüzüğümüze aykırı olması sebebiyle mütevelli heyeti üyeliğinden resmi olarak ayrılma işlemleri devam etmektedir WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) olarak İkizköy-Akbelen Ormanı’nda sürmekte olan maden sahası açma çalışmalarına karşı, sivil toplum paydaşları ve yöre halkının verdiği mücadelenin yanındayız. Maden sahası açma faaliyetlerinin acilen sona erdirilmesi için yetkililerden taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz.”

Gazetecilere müdahaleye TGS’den tepki

Akbelen’de yaşananları haberleştiren gazeteciler de polisin ve jandarmanın cop ve biber gazlı sert müdahalesi ile karşı karşıya kaldılar. Gazetecilerin sosyal medya hesaplarından sert müdahaleler maruz kaldıklarını gösteren paylaşımlarının ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) da bir açıklama yayınladı. Sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Akbelen Ormanı’nda yaşananları haberleştiren gazetecilere jandarma engel oluyor. Gazetecilerin gözüne biber gazı sıkıldı, kalkanla kamerası kırıldı. Gerçekleri kamuoyuna duyurmak bizim görevimiz,” ifadelerine yer verildi.

Akbelen’de haber takibi sırasında gazeteci Kazım Kızıl, Twitter hesabından paylaştığı videoda saldırıya uğradıklarını duyurmuştu. Kızıl paylaşımında “AFP’den Bülent Kılıç, serbest muhabirler Berkcan Zengin ve Murat Kocabaş da dahil olmak üzere birçok muhabir müdahaleden etkilendi. Kocabaş kasıklarından tekmelenirken Zengin’in kamerası TOMA suyu nedeniyle şu anda çalışmıyor. Bana da kalkanla müdahale edildi,” ifadeleri de yer aldı.

Previous Story

Vize Yok!

Next Story

Drake’ten Tupac’ın Yüzüğüne 1 Milyon Dolar

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.