Green House Art Days oluşumunun ikinci sergisi Yüzeyin Kabuğunda, 4 Ekim Cumartesi günü, Antalya Geyikbayırı’nda bulunan Greenhouse’da açıldı. Melike Bayık küratörlüğünde gerçekleşen sergi Aşkın Ercan ve Seniha Ünay’ı ağırlıyor.
Oksitosin Tıp ve Sanat Platformu işbirliğiyle 24 saatlik bir sergi olarak kurgulanan Yüzeyin Kabuğunda, insanın doğayla kurduğu çok katmanlı ilişkiyi, su ve toprağın taşıdığı sembolik ve fiziksel anlamlar üzerinden yeniden düşünmeye davet ediyor. İzleyiciyi ve sergiyi deneyimleyenleri, yeryüzünün yüzeyinde görünenin ötesine bakarak, belleğin, inancın, ritüelin ve kaybın izlerini düşünmeye davet ediyor.
Yüzeyin Kabuğunda bir yandan, ekolojik kriz çağında insanın doğa ile kurduğu ilişkileri sorgularken, kültürel bellekte suya, toprağa ve yeşile, ağaçlara atfedilen simgesel değerlerin nasıl şekillendiğini keşfediyor, diğer yandan bu değerlerin nasıl toplumlara aktarıldığını ve dönüşüme uğradığını tartışmaya açıyor. Sergideki eserlerle anlam bulan ekolojik tanımlar, efsaneler, ritüeller ve sözlü tarihle görünür hale geliyor. Böylece, doğayla kurulan ilişkinin yalnızca fiziksel değil, etik ve duygusal boyutlarını da görünür kılıyor. Bu çerçevede doğaya yönelen bakış, yalnızca kaynakların tükenişine değil, aynı zamanda kaynakları tüketenler, umarsızca yok edenler sebebiyle anlamların değişimine ve eksilişine işaret ediyor. Yüzeyin Kabuğunda sergisi bu eksilmenin izini sürerek toplumsal farkındalığı ve bilinç yükselişini yüzeyin kabuğunda değil, onun altında aramayı öneriyor.

Su, Toprak ve Türler Arası Yolculuk
Yüzeyin Kabuğunda Aşkın Ercan ve Seniha Ünay’ın eserleri ile su, toprak, bazı özel ağaç türleri ve dere balıklarına dair yeni bir bakış sunuyor ve doğayı edilgen bir zemin olarak değil, hafıza ve direnişin taşıyıcısı olarak ele alıyor.
Yüzyıllardır birldiğimiz şifa türlerinin doğadan geldiğini hatırlatan sergide, şifanın yalnızca iyileşme değil, hatırlama, tanıklık etme ve dönüşümle yüzleşme biçimi olarak ortaya çıkıyor. Su ve toprak, yalnızca malzeme değil; ilişki kurma, anlam üretme ve dayanışma geliştirme yollarını da içeriyor. Su ve toprağın büyüttüğü tüm canlı ekosistem bir görünür yaşam kültü olarak insanlığa rağmen devam edebilmenin güçlü yönünü açığa çıkarıyor. Sergi, doğanın fısıltılarını dinlemeye, unutulmuş olanla yeniden karşılaşmaya, nesli tüketilen ile bağ kurmaya, görünmeyenle iletişim yaratmaya çağırıyor. Bu bağlamda “yüzeyin kabuğu”, hem bir eşik hem de bir başlangıç noktası olarak konumlanıyor.
Sergi aynı zamanda bulunduğu coğrafyayla da iletişim halinde ve su ve toprak birliğinden yaşamsal olana, insanın hatırladığı, unuttuğu, yıktığı ya da koruduğu doğa üstünden yeni ifadeler bulmak için bir öneri niteliğinde.
Oksitosin Tıp ve Sanat Plattformu kurucusu Prof.Dr. Elif Vatanoğlu-Lutz ve Greenhouse konseptinin yaratıcısı Züleyha Geels kuruculuğunda hayata geçen Green House Art Days, elementleri sanat yolu ile yeniden ele almayı amaçlıyor.