Cannes Film Festivali’nden Büyük Ödül’le dönen Sentimental Value filminin gösterileceği festivalin açılış gecesi, Ayvalık Belediyesi Büyük Park Amfitiyatro’da gerçekleşiyor. Louder than Bombs, Oslo, August 31st ve The Worst Person in the World filmleriyle tanınan Joachim Trier imzalı film, kayıp ve yas temaları üzerinden aile bağlarını ve ebeveyn-çocuk çatışmalarını ele alıyor. Filmin başrolünü, yine The Worst Person in the World’den tanıdığımız Renate Reinsve üstlenirken kadroda Stellan Skarsgåard ve Elle Fanning gibi isimler de yer alıyor.
Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin bu seneki en dikkat çekici bölümlerinden biri ise “Kadın Olmak”. Coğrafya, dil, zaman ve yaş fark etmeksizin kadınların bu dünyada verdikleri savaşları anlatan bu bölümün öne çıkan filmleri ise şöyle;
- Ünlü İtalyan yazar Goliarda Sapienza’nın hapishane günlerini ve dışarı çıktıktan sonra yaşadığı adaptasyon sürecinin anlatan Fuori,
- Farklı farklı zorluklarla mücadele eden ve yolları bir sığınma evinde kesişen 5 kadının hikâyesini merkezine alan Young Mothers
- Amazon’un köhne bir bölgesinde yaşayan ve devletin kendisine layık gördüğü hayatı reddeden bir kadının özgürlük mücadelesini distopik bir dille anlatan The Blue Trail
- Neredeyse deneysel olarak nitelendirilebilecek anlatım tercihleriyle dikkat çeken ve yolları Altmark’taki bir çiftlikte kesişen dört kadının yaşamını elen alan Sound of Falling
- İranlı yönetmen Sepideh Farsi’nin Gazze’de yaşayan Filistinli muhabir Fatima Hassouna’yla gerçekleştirdiği görüşmelerden oluşan belgesel türündeki Put Your Soul On Your Hand and Walk

Festivalin bir diğer dikkat çekici bölümü ise, ele aldıkları temalara konvansiyonel bakış açılarının aksine farklı pencereler açan filmlerin yer aldığı “Farklı Gözle Bakanlar”. Bu bölümde yer alan filmler ise şöyle;
- Saghro Çölü’ü kendine mekân edinmiş varoluşsal bir apokaliptik yolculuk deneyimi sunan ve Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülü’ne layık görülen Sirât
- Cem Yiğit Üzümoğlu’nun beden performansıyla da dikkat çeken ve İstanbul’u zihinsel bir gerçeklik yolculuğunun arka planı olarak tasarlayan Gürcan Keltek’in ödüllü son filmi Yeni Şafak Solarken
- Tamamı yapay zeka teknolojisiyle üretilen ve insanlığın tekonolojiyle kurduğu ilişkiyi, gerçekliğin yitirmekte olduğu anlamını ve kültürel çatışmayı derinlemesine inceleyen Gerçek Ötesi
- “Pinokyo” ve “Frankenstein” gibi hikâyelerden belirli kısımları birleştirerek yapay zeka teknolojisini hem özne hem de araç olarak kullanan Dreamt by Another
- 1990’lı yıllarda siyasetçilerin sıkça uğradığı bir tatil köyünün akıbetini hem belgesel hem de kurmaca anlatım tekniklerini kullanarak irdeleyen, tür sinemasındaki değerli işleriyle tanıdığımız Ceylan Özgün Özçelik’in son filmi Hiçbir Şey Normal Değil
- Filistin’de yaşanan soykırımı ve Amsterdam’daki sömürge karşıtı eylemleri bir grup akvitistin masaüstü günlüğü üzerinden belgeleyen Fırat Yücel imzalı mutluluk
- Yönetmen Altay Erlik’in etrafındaki ilgi çekici figürlere yönelttiği röportaj sorularını ve bu sorulara verilen cevapları bir film evreninde bir araya getirdiği ve bu süreçte animasyon sanatından da faydalandığı Neukölln’ün Örümcek Adamı
- Kamerasını iki bina arasında yer alan bir geçide odaklayan ve bu geçitten geçen bedenler ve ışıklar üzerinden bir anlam arayışına giren Pasaj
- Kentsel dönüşüm konusunu toplumsal bellek üzerinden deneysel bir dille ele alan Çağla Gillis imzalı E Blok Daire 5
- Kentsel dönüşüm konusuna görüntüler, fotoğraflar ve defterler üzerinden oluşturduğu yapıyla ele alan ve hafızanın öznelliğini de yanında taşıyan Yitik Ev

Kadınların dünya tarihindeki mücadelelerini ve sinemanın ötesine geçen deneysel anlatıları içeren bu iki özel bölümün dışında yine oldukça merak edilen yeni filmlerin ve seyirciyle yeniden buluşmaya hazırlanan klasiklerin yer aldığı farklı bölümler de festival programında dikkat çekiyor.
“Sinemanın Yazarları” bölümünde; usta yönetmen Cafer Panahi’ye Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü getiren ve sıradan bir kazanın akabinde gelişenleri ele alan son filmi It Was Just An Accident, zengin bir iş insanının etrafında dönen manipülasyonlara ve uluslararası gerilimlere odaklanan dönemin önemli yönetmenlerinden Wes Anderson imzalı The Phoenician Scheme, 1970’lerin Amerika’sında geçen bir sanat soygunu hikâyesini anlatan Kelly Reichardt’ın yönetmen koltuğunda oturduğu The Mastermind, korkutucu bir araba kazasından kurtulmayı başaran bir kadının iyileşme sürecine odaklanan Christian Petzold filmi Mirroris No:3 ve Richard Linklater’ın Altın Ayı için yarışan son filmi Blue Moon yer alıyor.

Geleneksel ve modern zaman arasındaki çatışmaların irdelendiği dönem filmlerinden oluşan “Hep Aynı” bölümünde ise; küçük bir kızın hayatta kalma mücadelesi The Mysterious Gaze of Flamingo, teknolojinin toplumsal dönüşümüne değinen Living the Land, 1930’lar Sovyetler’inde geçen bir adalet mücadelesi The Prosecutors, İkinci Dünya Savaşı doktorlarından Mengele’nin hayatını ele alan The Disappearance of Josef Mengele ve bir öğretmenle bir penguenin sıradışı arkadaşlığı The Penguin Lessons gibi dikkat çekici yapımlar yer alıyor.
Hayat hikâyelerinin yer aldığı “Kimin Hikâyesi”, arşivi ve müziği anlatım aracına dönüştüren filmleri birleştiren “İki Film Birden”, David Lynch’in kült filmlerinin gösterildiği “Anısına”, geçtiğimiz sene festivallerde gösterilmiş başarılı filmlerin seyirciyle yeniden buluştuğu “Gitmesek de Görmesek de”, dünyanın sonuna dair komplo teorilerinden beslenen filmlerin sergilendiği “Dünyanın Sonu Geldiğinde Ne Yapacağız?” ve yenilenmiş kopyalarıyla klasik filmlerin yeniden beyazperdede gösterileceği “Sinematek ile…” bölümleri de festival kapsamında öne çıkan bölümler.