Galeri 77'de Yaz Sergisi: "Gündönümü" - ArtDog Istanbul
Sergey Narazyan, Run, Pastel on paper, 65x80cm, 2024

Galeri 77’de Yaz Sergisi: “Gündönümü”

Yazın sıcaklığıyla şehri sararken, İstanbul’un sanat takvimi canlılığını sürdürüyor. Galeri 77’nin "Gündönümü" sergisi ise bu sezonun öne çıkanlarından. Yazın ışığını ve enerjisini sanatla buluşturan sergi, sanatın mevsimsel ritmini izleyen, yılın en uzun günlerinde zamana karşı bir yavaşlama öneren karşılaşmalar bütünü sunuyor.

Karaköy’de konumlanan Galeri 77, yaz sezonunda da dikkat çekici sergilerine ara vermeden devam ediyor; yazın enerjisini ve ışığını sanatla buluşturan Gündönümü sergisine ev sahipliği yapıyor. Işığın gücünü ve dönüşümün simgesini izleyiciye sunan bu özel yaz sergisi, zamanın döngüsünü ve güneşin en tepede olduğu yaz gündönümünün ışığını temel alıyor; eski kültürlerin hasat ve yenilenme kutlamalarını çağrıştırıyor.

Narek Arzumanyan, Naturemörder, Oil sticks on canvas, 150x170cm, 2023

Sergi, Mutlu Aksu, Narek Arzumanyan, Roman Babakhanian, Hakan Çınar, Vahram Davtian, Gago, Sedat Girgin, Sam Grigorian, Edgar Grigoryan, Hakan Gürbüzer, Vav Hakobyan, Sarkis Hamalbashian, Mehmet Resul Kaçar, Mesut Karakış, İlker Kayalı, Taron Marukyan, Sergey Narazyan, Armén Rotch ve Kirkor Sahakoğlu’nun çarpıcı eserleriyle dönüşüm ve yenilenme yolculuğuna davet ediyor.

Sarkis Hamalbashian, Still Life, Oil on canvas, 70x90cm, 2025

Yazın doğasına uygun yeniden yorumlanan eserler, gündönümünün ışığında izleyiciyle buluşuyor. Soyut sanatın farklı yorumları, figüratif ve sürreal dünyalar, renk ve formların akışkan geçişleriyle birleşerek serginin dinamizmini güçlendiriyor. Klasik geleneği çağdaş bir bakışla yorumlayan eserler ise izleyiciyi zaman ve ışık döngüsüne çağırıyor.

Hakan Cinar, Secret, Wood engraving (Sapele tree) 62x68x36cm, 2025

Zamanın önemli bir dönüm noktası olan Gündönümü, doğanın ritminde ışığın en uzun anında bir eşiktir. Eski kültürlerde hasat, yenilenme ve kutlamaların simgesi olan bu an, günümüzde de başlangıçlara ve dönüşümlere işaret eder. Bu anlamlı zaman dilimi, Galeri 77’nin Temmuz ayında açtığı özel yaz sergisinde sanat yoluyla yeniden yorumlanıyor.

Mutlu Aksu, Actually My Wounds Are Deeper, Acrylic on canvas, 140x150cm, 2021

Seçkide yer alan eserler, sezonun doğasına uygun şekilde yeniden görünürlük kazanıyor ve gündönümünün ışığında taze bir bağlamla izleyiciyle buluşuyor. Kirkor Sahakoğlu’nun dingin renk geçişleri, Armén Rotch ve Sam Grigorian’ın geometrik ritimleriyle harmanlanırken; Mesut Karakış’ın ağsı düzenlemeleri görsel sakinliğe yapısal bir gerilim katıyor. Taron Marukyan’ın dinamik dokuları ise yüzeyde yaz güneşinin enerjisini andıran coşkulu bir titreşim yaratıyor.

Figürle Biçim Arasında Akışkan Bir Dil

Sergide dönüşüm halindeki figürler, yazın devinimiyle bütünleşiyor. Vav Hakobyan ve Gago’nun parlak, kontrastlı renklerle yarattığı yarı soyut kompozisyonlar, figür ile biçim arasında akışkan bir geçiş sağlarken; Narek Arzumanyan’ın eserleri soyut ve figüratif arasındaki duygusal ve sezgisel bağları ortaya çıkarıyor. Sedat Girgin’in sürreal mekan ve deformasyonlarla yeniden kurguladığı figürler ise içsel bilinç akışının görsel ifadesi olarak, gerçekliğin ötesinde zamansız bir ritim sunuyor.

Mehmet Resul Kacar, But I Remember Very Well How My Grandfather Enjoyed It, Oil on canvas, 120x150cm, 2024

Sarkis Hamalbashian’ın natürmortları, Morandi’nin sadeliğiyle fauvist renkler ve kübist yapıları harmanlayarak geçmişle şimdi arasında köprü kuruyor. Roman Babakhanian’ın fotogerçekçi natürmortları ise gündelik nesnelere abidevi bir ağırlık kazandırıyor; okr ve mavi-yeşil tonlarla klasik geleneği çağdaş bir berraklıkla yeniden yorumluyor.

Gago, Conversation, Acrylic on canvas, 130x162cm, 2025

Yaz, anlatı ve düşsel çağrışımlara da alan açıyor. İlker Kayalı ve Mutlu Aksu’nun figüratif ve sürreal dünyaları izleyiciyi görsel hikayelere davet ederken; Sergey Narazyan’ın karikatürize sahneleri ironik ve teatral bir perspektif sunuyor. Vahram Davtian’ın fantastik gerçekçilikle örülü tuvalleri ise mitolojik göndermelerle zenginleşen sürreal anlatılar sunarak izleyiciyi kendi düşsel evrenine çekiyor. Hakan Gürbüzer’in neo-kübist portreleri ile Mehmet Resul Kaçar’ın realist figür ve manzaraları, kimlik ve bedenin farklı temsillerini bir araya getiriyor.

Taron Marukyan, Untitled, Acrylic and oil on canvas, 190x180cm, 2023

Sergideki heykeller de anlatıya güçlü katkı sağlıyor. Hakan Çınar’ın figüratif heykeli, güneşin sıcaklığını beden diliyle yansıtırken, yüzündeki ifade izleyiciyle karmaşık bir duygusal bağ kuruyor. Edgar Grigoryan’ın mermer “patlamış mısır” heykeli ise materyalin sertliği ile biçimin geçiciliği arasındaki zıtlığı kullanarak, şaşkınlık ve hayranlık uyandıran bir patlama anı yaratıyor.

İlker Kayali, Day 1, Acrylic on canvas, 120x100cm, 2025

Yağlı boya, akrilik, kara kalem, pastel, ahşap ve mermer gibi çeşitli tekniklerle üretilen eserler, sergiyi zengin ve çok katmanlı bir deneyime dönüştürüyor. Bu yapı, yaz gündönümünün kapsayıcılığıyla uyumlu olarak ışığın yüzeydeki yansımasının yanı sıra içsel derinliğini de görünür kılıyor.

Yazın enerjisini ve ışığını sanatla buluşturan Gündönümü sergisi, 23 Ağustos’a kadar ziyaret edilebilir.

Previous Story

Evin Belleğiyle Yürümek

0 0,00