Karaköy’de konumlanan Galeri 77, yaz sezonunda da dikkat çekici sergilerine ara vermeden devam ediyor; yazın enerjisini ve ışığını sanatla buluşturan Gündönümü sergisine ev sahipliği yapıyor. Işığın gücünü ve dönüşümün simgesini izleyiciye sunan bu özel yaz sergisi, zamanın döngüsünü ve güneşin en tepede olduğu yaz gündönümünün ışığını temel alıyor; eski kültürlerin hasat ve yenilenme kutlamalarını çağrıştırıyor.

Sergi, Mutlu Aksu, Narek Arzumanyan, Roman Babakhanian, Hakan Çınar, Vahram Davtian, Gago, Sedat Girgin, Sam Grigorian, Edgar Grigoryan, Hakan Gürbüzer, Vav Hakobyan, Sarkis Hamalbashian, Mehmet Resul Kaçar, Mesut Karakış, İlker Kayalı, Taron Marukyan, Sergey Narazyan, Armén Rotch ve Kirkor Sahakoğlu’nun çarpıcı eserleriyle dönüşüm ve yenilenme yolculuğuna davet ediyor.

Yazın doğasına uygun yeniden yorumlanan eserler, gündönümünün ışığında izleyiciyle buluşuyor. Soyut sanatın farklı yorumları, figüratif ve sürreal dünyalar, renk ve formların akışkan geçişleriyle birleşerek serginin dinamizmini güçlendiriyor. Klasik geleneği çağdaş bir bakışla yorumlayan eserler ise izleyiciyi zaman ve ışık döngüsüne çağırıyor.

Zamanın önemli bir dönüm noktası olan Gündönümü, doğanın ritminde ışığın en uzun anında bir eşiktir. Eski kültürlerde hasat, yenilenme ve kutlamaların simgesi olan bu an, günümüzde de başlangıçlara ve dönüşümlere işaret eder. Bu anlamlı zaman dilimi, Galeri 77’nin Temmuz ayında açtığı özel yaz sergisinde sanat yoluyla yeniden yorumlanıyor.

Seçkide yer alan eserler, sezonun doğasına uygun şekilde yeniden görünürlük kazanıyor ve gündönümünün ışığında taze bir bağlamla izleyiciyle buluşuyor. Kirkor Sahakoğlu’nun dingin renk geçişleri, Armén Rotch ve Sam Grigorian’ın geometrik ritimleriyle harmanlanırken; Mesut Karakış’ın ağsı düzenlemeleri görsel sakinliğe yapısal bir gerilim katıyor. Taron Marukyan’ın dinamik dokuları ise yüzeyde yaz güneşinin enerjisini andıran coşkulu bir titreşim yaratıyor.
Figürle Biçim Arasında Akışkan Bir Dil
Sergide dönüşüm halindeki figürler, yazın devinimiyle bütünleşiyor. Vav Hakobyan ve Gago’nun parlak, kontrastlı renklerle yarattığı yarı soyut kompozisyonlar, figür ile biçim arasında akışkan bir geçiş sağlarken; Narek Arzumanyan’ın eserleri soyut ve figüratif arasındaki duygusal ve sezgisel bağları ortaya çıkarıyor. Sedat Girgin’in sürreal mekan ve deformasyonlarla yeniden kurguladığı figürler ise içsel bilinç akışının görsel ifadesi olarak, gerçekliğin ötesinde zamansız bir ritim sunuyor.

Sarkis Hamalbashian’ın natürmortları, Morandi’nin sadeliğiyle fauvist renkler ve kübist yapıları harmanlayarak geçmişle şimdi arasında köprü kuruyor. Roman Babakhanian’ın fotogerçekçi natürmortları ise gündelik nesnelere abidevi bir ağırlık kazandırıyor; okr ve mavi-yeşil tonlarla klasik geleneği çağdaş bir berraklıkla yeniden yorumluyor.

Yaz, anlatı ve düşsel çağrışımlara da alan açıyor. İlker Kayalı ve Mutlu Aksu’nun figüratif ve sürreal dünyaları izleyiciyi görsel hikayelere davet ederken; Sergey Narazyan’ın karikatürize sahneleri ironik ve teatral bir perspektif sunuyor. Vahram Davtian’ın fantastik gerçekçilikle örülü tuvalleri ise mitolojik göndermelerle zenginleşen sürreal anlatılar sunarak izleyiciyi kendi düşsel evrenine çekiyor. Hakan Gürbüzer’in neo-kübist portreleri ile Mehmet Resul Kaçar’ın realist figür ve manzaraları, kimlik ve bedenin farklı temsillerini bir araya getiriyor.

Sergideki heykeller de anlatıya güçlü katkı sağlıyor. Hakan Çınar’ın figüratif heykeli, güneşin sıcaklığını beden diliyle yansıtırken, yüzündeki ifade izleyiciyle karmaşık bir duygusal bağ kuruyor. Edgar Grigoryan’ın mermer “patlamış mısır” heykeli ise materyalin sertliği ile biçimin geçiciliği arasındaki zıtlığı kullanarak, şaşkınlık ve hayranlık uyandıran bir patlama anı yaratıyor.

Yağlı boya, akrilik, kara kalem, pastel, ahşap ve mermer gibi çeşitli tekniklerle üretilen eserler, sergiyi zengin ve çok katmanlı bir deneyime dönüştürüyor. Bu yapı, yaz gündönümünün kapsayıcılığıyla uyumlu olarak ışığın yüzeydeki yansımasının yanı sıra içsel derinliğini de görünür kılıyor.
Yazın enerjisini ve ışığını sanatla buluşturan Gündönümü sergisi, 23 Ağustos’a kadar ziyaret edilebilir.