Dünyanın en büyük belgesel fotoğrafçılarından biri olarak kabul edilen Brezilyalı sanatçı Sebastião Salgado, 82 yaşında hayatını kaybetti. 55 yıla yayılan kariyerinde 130’dan fazla ülkede çektiği çarpıcı siyah-beyaz karelerle, yoksulluğu, çatışmayı, göçü ve doğanın kırılgan güzelliğini aynı estetikle belgelemişti.
Salgado’nun Hayatı
1944’te Brezilya’nın Minas Gerais eyaletindeki Aimorés kentinde doğan Salgado, ülkesindeki askeri diktatörlükten kaçarak 1969’da Fransa’ya yerleşti. İktisat eğitimi alan Salgado, fotoğrafçılığa tam anlamıyla 1973 yılında yöneldi. Zamanla siyah-beyazın derin tonlarıyla örülü, duygu yüklü ve etkileyici kareleriyle dünya çapında tanındı. Özellikle yoksulluk içindeki topluluklara gösterdiği ilgi, onun belgesel fotoğrafçılığına sosyal bir vicdan yükledi.
Salgado’nun öne çıkan çalışmaları arasında; dünyanın farklı yerlerinde bedensel emekle çalışan işçileri belgelediği Workers, yerinden edilmiş insanlar ve mülteciler üzerine yoğunlaştığı Exodus (ya da Migrations), ve Brezilya’daki Amazon bölgesinin doğal güzelliklerini ve yerli halklarını belgeleyen Amazonia serisi yer alıyor.
Salgado ve Doğa
Fotoğraflarıyla yalnızca belgelemeyi değil, aynı zamanda dönüştürmeyi de amaçlayan Salgado, eşi Lélia Deluiz Wanick Salgado ile birlikte 1998 yılında kurduğu çevre vakfı Instituto Terra aracılığıyla doğaya da müdahil oldu. Kurumuş, çorak bir arazi olan aile çiftliğini yıllar içinde 3 milyondan fazla ağaç dikerek yeniden yağmur ormanına dönüştürdü. Bu alan, bugün Brezilya’nın Atlantik Ormanları içinde bir doğa koruma alanı olarak varlığını sürdürüyor.
Salgado: Biz Orada Olmalıyız
Salgado, 2021 yılında CNN’e verdiği bir röportajda şöyle diyordu: “Yok ettiğimiz gezegeni yeniden inşa edebiliriz. Ve bunu yapmalıyız.” Amazon’a duyduğu derin sevgiyle, “Orada yangın yok, yıkım yok – sonsuza kadar orada kalması gereken bir Amazonia bu” sözleriyle çevre mücadelesini hem kişisel hem kolektif bir ahlak çağrısı hâline getirmişti.
Fotoğrafçılığın yalnızca bir gözle değil, ruhla yapılması gerektiğini savunan Salgado, aynı röportajda şunları söylemişti: “Hayatımda kaç kez kameramı kenara bırakıp oturup ağladım bilmiyorum. Bazen sahneler çok sarsıcıydı ve ben yalnızdım. Ama bir fotoğrafçının gücü, orada olabilmesidir. Fotoğrafçılar orada değilse, hiçbir görüntü olmaz. Biz orada olmalıyız.”
Salgado’nun çalışmalarını yürüten ve arşivini yöneten Amazonas Images ajansını da eşiyle birlikte kurmuştu. Son yıllarda sağlığı nedeniyle bazı etkinliklerini iptal eden sanatçının, geçtiğimiz hafta Fransa’nın Reims kentinde gazetecilerle planladığı bir buluşmayı iptal ettiği, ancak aynı şehirde oğlu Rodrigo’nun işlerinin yer aldığı bir sergiye katılmayı planladığı bildirildi.