Boğazın kadim semtlerinden Emirgan’da konumlanan Şule Gazioğlu Gallery, 18 Mayıs’a dek Londra’daki Somerset House’ta gerçekleşecek Photo London 2025’te fotoğraf sanatçısı ve yönetmen Annette Louise Solakoğlu’nun “İstanbul’a Reverans” ve “Botanica” adlı iki ayrı serisini sunuyor.
Kıtalara ve yüzyıllara yayılan bir şehrin görsel ağıtı niteliğindeki “İstanbul’a Reverans” serisi Annette Louise Solakoğlu’nun İstanbul’u 15 yıl boyunca belgelediği siyah-beyaz fotoğraflardan oluşuyor. Şule Gazioğlu küratörlüğünde hazırlanan seride; şehrin mimari ekosisteminin bir parçası olarak AKM ve Galataport gibi yeni inşa edilen yapılarla birlikte sokaklardan yakalanan gündelik anlar da yer alıyor.
Solakoğlu’nun kadrajında tarih ve modernite, görkem ve ihmal, kalabalık ve sessizlik bir araya geliyor.Bu görseller, Orhan Veli ve Nazım Hikmet’in şiirlerinden ilham alan bir görsel meditasyon niteliği taşıyor. Solakoğlu seriye dair şöyle diyor: “Gözlem ve zamanlama, çalışmalarımın temel unsurlarıdır. İstanbul sokaklarında uçup giden her günü zamansızlık mertebesine yükseltmek için sessiz bir şiir arıyordum”.
Hem Tanık Hem Yorumcu
Sanatçı İstanbul’u anlatırken nasıl bir fotoğraf dili kurduğuna dair şunları söylüyor:
“İstanbul’u tasvir ederken, hem tanık hem de yorumcu olarak hizmet eden bir fotoğrafik dil oluşturuyorum. Siyah beyaz estetiğim, şehrin yapısal, duygusal ve zamansal unsurlarına odaklanmak için renklerin dikkat dağıtmasını kasıtlı olarak ortadan kaldırıyor. Askıya alınmış anlar dediğim şeyleri yakalamakla ilgileniyorum; geçmişin şimdiki zamanda yankılandığı o geçici anlar. Işığın, mimarinin ve insan varlığının bir diyalog yarattığı, kolektif hafızanın günlük yaşamın dokusunda nasıl iz bıraktığını ortaya koyan kompozisyonlar arıyorum.”
“İstanbul’u Belgeliyorum”
İstanbul’u fotoğraflarken şehrin ruhuyla kurduğu ilişkiyi ise “On beş yılı aşkın bir süredir İstanbul’u belgeliyorum. On beş yıl boyunca, ilk bakışta sıradan görünen ancak sessiz bir gerginlik veya şefkat içeren sahnelere çekiliyorum. Şehirle olan ilişkim belgeselciden şiirsel katılımcıya daha yakın bir şeye dönüştü. Kendimi giderek daha fazla düşünceli sahnelere doğru çekilirken buldum – İstanbul’un kendisini gösteri yoluyla değil incelikli ritmiyle ortaya koyduğu anlar. Bu anlamda, fotoğraflar sadece İstanbul’a dair vizyonumu değil, İstanbul’un bana nasıl görmeyi öğrettiğini de temsil ediyor,” cümleleri ile anlatıyor.
Sanatçının bir diğer serisi “Botanica” ise ilk kez Photo London’da izleyiciyle buluşuyor. “Botanica”, organik yaşamın kırılganlığını ve dönüşümünü büyüleyici bir hassasiyetle ele alıyor. Solakoğlu’nun bu çalışmaları; geçicilik, dönüşüm ve yeniden doğuş temalarını işleyen, şiirsel ve etkileyici bir anlatı sunuyor.
Leyla Borovalı’nın Yeni İşleri de Photo London’da
Galeri, insan yapımı ile doğal olanın, kalıcı ile geçicinin, şehir ile doğanın arasında güçlü bir diyalog kurduğu “İstanbul’a Reverans” ile “Botanica” serilerinin yanı sıra İzmirli disiplinlerarası sanatçı Leyla Borovalı’nın yeni çalışmalarını da fuarda izleyiciye sunuyor. Sanatçının son serisi Vessels, tekrar eden üretim sürecinin meditasyonla buluştuğu bir süreci ele alıyor. Renkleri etkileyici bir şekilde kullanışı ve kıvrımlı, akıcı çizgilerle oluşturduğu kompozisyonlar, şu anda yaşadığı şehir olan Barselona’nın Art Nouveau mimarisinden ilham alan görsel bir anlatı sunuyor.
