Mario Vargas Llosa: Edebiyatın ve Direnişin Ustası Veda Etti - ArtDog Istanbul
Kiko Huesca

Mario Vargas Llosa: Edebiyatın ve Direnişin Ustası Veda Etti

“Edebiyat bir mücadele alanıdır” diyen Latin Amerika edebiyatının öncü sesi Mario Vargas Llosa, 89 yaşında hayatını kaybetti. O, yalnızca romanlarıyla değil; iktidar yapıları, bireysel başkaldırılar ve edebiyatın politik gücü üzerine kurduğu düşünsel dünyasıyla da bir dönemin tanığı ve anlatıcısıydı.

/

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Perulu yazar Mario Vargas Llosa, 13 Nisan 2025’te, 89 yaşında, Lima’daki evinde ailesinin yanında hayatını kaybetti. Ailesi tarafından yapılan açıklamada, yazarın huzur içinde vefat ettiği duyuruldu. Ölümü, yalnızca Peru’nun değil, tüm Latin Amerika’nın ve dünya edebiyatının güçlü bir sesini kaybettiği bir an olarak tarihe geçti.

Mario Vargas Llosa Latin Amerika Edebiyatının Zirvesinden Bir Hayat

1936 yılında Peru’nun Arequipa kentinde doğan Jorge Mario Pedro Vargas Llosa, çocukluk yıllarını Bolivya’nın Cochabamba kentinde geçirdi. Genç yaşta yazmaya başlayan yazar, 1952’de ilk oyunu İnka’nın Kaçışı’nı kaleme aldı. Lima Üniversitesi’nden mezun oldu, ardından İspanya’da ve Paris’te eğitim ve gazetecilik hayatına devam etti.

İlk romanı Kent ve Köpekler (La ciudad y los perros, 1963), Peru’daki Leoncio Prado Askerî Okulu’ndaki öğrencilik deneyimlerine dayanıyordu. Roman, ordu içindeki yozlaşmayı sert biçimde eleştirdiği için büyük tepki çekti; hatta okul yönetimi 1000 nüshasını yakarak sansür uyguladı. Bu kitapla başlayan edebî yükseliş, kısa sürede onu Latin Amerika Boom edebiyat hareketinin önde gelen isimlerinden biri hâline getirdi.

CI BLOOM
CI BLOOM Mobil

Ardından gelen Yeşil Ev (La casa verde, 1966) ve Katedralde Sohbet (Conversación en la catedral, 1969) gibi eserleriyle edebiyatta gücünü ve anlatıdaki yenilikçiliğini pekiştirdi. Julia Teyze (La tía Julia y el escribidor, 1977) adlı romanı, ilk evliliğinden ilham alarak yazıldı ve daha sonra 1990 yılında Tune in Tomorrow adıyla sinemaya uyarlandı.

1981 tarihli Dünya Sonu Savaşı (La guerra del fin del mundo) ve 2000 yılında yayımlanan, Dominik diktatörü Rafael Trujillo’yu konu edinen Teke Şenliği (La fiesta del chivo), onun diktatörlük ve birey üzerine düşüncelerini en güçlü biçimde yansıttığı yapıtları arasında yer aldı.

Mario Vargas Llosa: Siyasetle Yolculuk ve Çatışmalı Duruşlar

Vargas Llosa’nın siyasi kimliği de en az edebiyatı kadar dikkat çekiciydi. Gençliğinde sol ideallere yakın duran yazar, zamanla Latin Amerika’daki devrimci hareketlerden uzaklaştı. Özellikle 1971’de Küba’da şair Heberto Padilla’nın tutuklanması sonrası Fidel Castro’ya yönelik eleştirileriyle öne çıktı.

1983’te, Peru’nun And Dağları’ndaki Uchuraccay köyünde sekiz gazetecinin vahşice öldürülmesini soruşturmakla görevlendirildi. Komisyonun, saldırının sorumlusunun köylüler olduğunu açıklaması, kamuoyunda sert tartışmalara yol açtı. Ancak Vargas Llosa, bu tür travmatik olaylara rağmen, devlet şiddeti ve otoriterliğe dair eleştirilerini sürdürdü.

1990 yılında Peru başkanlığına aday oldu; ancak seçimi Alberto Fujimori’ye karşı kaybetti. Politik duruşu giderek liberal-muhafazakâr bir çizgiye kaydı ve bu da onu bazı çevrelerden uzaklaştırdı.

Mario Vargas Llosa ve Gabriel García Márquez: Tartışmalar ve  Hesaplaşmalar

Gabriel García Márquez ile yaşadığı meşhur tartışma da edebiyat dünyasının unutulmaz anılarından biri hâline geldi. 1976 yılında, bir sinema salonunda Vargas Llosa’nın García Márquez’i yumruklamasıyla başlayan küslük, onlarca yıl sürdü. Bu olayın nedenine dair yorumlar farklılık gösterse de, 2007’de iki yazar yeniden barıştı.

Mario Vargas Llosa ve Gabriel García Márquez.

2010 yılında Vargas Llosa, Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. İsveç Akademisi, onu “iktidar yapılarının haritasını çıkaran ve bireyin direniş, başkaldırı ve yenilgisini çarpıcı imgelerle işleyen bir yazar” olarak tanımladı. Nobel’i kazanan ilk Peru vatandaşı, Gabriel García Márquez’den sonra ise ödülü alan ikinci Latin Amerikalı yazar oldu.

Yaşamının ilerleyen yıllarında Peru ile Madrid arasında mekik dokuyan yazar, özel hayatıyla da magazin basınında yer buldu. 2015’te, 50 yıllık eşinden ayrılarak Filipinli-İspanyol sosyetik Isabel Preysler ile olan ilişkisiyle gündeme geldi.

Mario Vargas Llosa ve Bir Dönemin Kapanışı

Mario Vargas Llosa’nın ölüm haberi, yalnızca bir yazarın değil, aynı zamanda Latin Amerika Boom’un yaşayan son büyük isminin vedası olarak kayda geçti. Hayatı boyunca kalemini yalnızca kurguya değil; iktidarın, şiddetin ve toplumların ruh hâlinin anlaşılmasına adadı.

Yazarın tüm kitapları Türkiye’de Can Yayınları tarafından yayımlanıyor.

Previous Story

İstanbul Film Festivali Başladı

0 0,00