İstanbul Film Festivali’nde Öne Çıkan Yapımlar - ArtDog Istanbul
Mr. K

İstanbul Film Festivali’nde Öne Çıkan Yapımlar

44. İstanbul Film Festivali başladı. Ödüllü filmler, çarpıcı belgeseller ve yeni keşiflerle sinemanın en parlak örnekleri 11–22 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da izleyiciyle buluşuyor.

/

1982 yılından bu yana her sene Nisan ayında İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin en köklü sinema etkinliklerinden biri olarak kabul edilen İstanbul Film Festivali, bu sene 11-22 Nisan tarihleri arasında gerçekleşiyor. Dünya sinemasının en çok konuşulan filmlerinden yerli sinemamızın en yeni yapımlarına; prömiyerini uluslararası festivallerde gerçekleştirmiş ödüllü filmlerden klasiklere ve yeni keşiflere kadar geniş bir yelpazede seçkiler sunan festivalin bu seneki programında ise ilk veya ikinci uzun metrajlı yerli filmlerin yarıştığı “Yeni Bakışlar” bölümü de yer alıyor.

Geçtiğimiz senelerde World War III (2022) ve Forever-Forever (2023) gibi yapımların Altın Lale ödülüne layık görüldüğü “Uluslararası Yarışma”nın bu seneki seçkisinde öne çıkan filmler.

Manas

Yönetmen Marianna Brennand’ın on yıllık bir araştırmanın ardından çektiği ilk uzun metraj filmi Manas, Amazon’un kalbinde kuşaklar boyunca süregelen bir sistemin gölgesinde büyüyen genç bir kızın hikâyesini anlatıyor. Marcielle’in, kadınları saran baskıcı düzene karşı verdiği kararlı direnişi anlatının merkezine yerleştiren filmin yapımcılığını Walter Salles ve Luc Dardenne gibi usta isimler üstlenirken, başrolde genç oyuncu Jamilli Correa yer alıyor. Venedik Günleri’nde “En İyi Film” ödülüne layık görülen ve Rio de Janeiro Uluslararası Film Festivali’nden “Jüri Özel Ödülü”yle dönen film, Brennand’ı dünya sinema sahnesine güçlü bir şekilde taşıyor.

CI BLOOM
CI BLOOM Mobil

Manas

Black Dog

Yönetmen Guan Hu’nun imzasını taşıyan Black Dog, insan ve hayvan dostluğuna dair bilindik bir anlatıyı, Gobi Çölü’nün sert coğrafyasında farklı boyutlara taşıyor. Kasabayı başıboş köpeklerden temizlemek için belediye ekipleriyle birlikte çalışan eski mahkûm Lang’in bir sokak köpeğiyle kurduğu ilişkiyi anlatan film, 77. Cannes Film Festivali’nde “Belirli Bir Bakış Ödülü”nün sahibi olmuş ve Varşova Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülüne layık görülmüştü.

Eno

U2, Coldplay ve David Bowie gibi efsane isimlerin kariyerinde kilit rol oynayan müzikal deha Brian Eno’nun yaratıcı sürecine ve kariyerine yakın bir bakış sunan Eno, belgesel türünde sınırları zorlayan bir yapım. Yönetmen Gary Hustwit’in imzasını taşıyan bu eser, Eno’nun bugüne dek hiç yayımlanmamış görüntüleriyle ve müzikleriyle izleyiciye her seferinde farklı bir deneyim vaat ediyor. Özel olarak geliştirilen bir yazılım sayesinde her gösterimde farklı bir kurguya sahip olan film, geleneksel belgesel kodlarını yapı-bozuma uğratan bir yapım olarak merak uyandırıyor.

Eno

Mr. K

Yönetmen Tallulah Hazekamp Schwab imzalı Mr. K, Franz Kafka’nın Şato romanından ilham alarak izleyiciyi hem eğlenceli hem de rahatsız edici bir kâbusun içine çekiyor. Hollanda, Norveç ve Belçika ortak yapımı olan film, bir geceliğine geldiği otelden çıkış yolunu bulamayan gezgin sihirbaz Bay K’nin, gittikçe karmaşıklaşan Kafkavari bir labirente hapsolmasını konu alıyor. Imagine Fantastik Film Festivali’nde “En İyi Fantastik Uzun Metraj Film” ödülüne layık görülen yapım, sürükleyici anlatımıyla ve görsel yaratıcılığıyla öne çıkıyor.

Xoftex

Yönetmen Noaz Deshe’nin imzasını taşıyan Xoftex, mülteci kamplarının sert gerçekliğini, komedi skeçlerinden zombi filmi fantezilerine uzanan yaratıcı bir sinema diliyle harmanlıyor. Almanya ve Fransa ortak yapımı olan film, Yunanistan’daki bir mülteci kampında iltica başvurularının sonuçlanmasını beklerken amatör korku filmleri çeken Filistinli-Suriyeli genç Nasır ile ağabeyi Yasin’in hikâyesini odağına alıyor. Geçtiğimiz sene Selanik Film Festivali’nde “En İyi Yönetmen” ödülüne layık görülen film, yaşam ve ölüm arasındaki sıkışmışlık üzerine güçlü bir sinemasal deneyim vaat ediyor.

The Damned

The Damned

Roberto Minervini’nin yönettiği The Damned, Western unsurlarını barındıran savaş karşıtı bir yapım olarak dikkat çekiyor. 1862 yılında, Amerikan İç Savaşı’nın şiddetini artırdığı bir dönemde geçen film, kuzeyli Birlik Ordusu’na bağlı gönüllü bir askeri birliğin keşfedilmemiş sınır bölgelerine gönderilmesini konu alıyor. Görsel meziyetleriyle dikkat çeken film, 77. Cannes Film Festivali’nde “Belirli Bir Bakış” bölümünde “En İyi Yönetmen” ödülünün sahibi olmuştu.

Higher Than Acidic Clouds

Disappearance (2017) ve Until Tomorrow (2022) gibi ödüllü filmleriyle tanıdığımız Ali Asgari’nin son filmi Higher than Acidic Clouds, sansürün gölgesinde sanatçı olma deneyimini sorgulayan çarpıcı bir yapım olarak dikkat çekiyor. Terrestrial Verses (2023) filminin Cannes Film Festivali’ndeki prömiyeri sonrasında İranlı yetkililer tarafından seyahat yasağına çarptırılan ve evine yapılan baskınla çekimlerinin yer aldığı hard disklerine el koyulan Asgari’nin otobiyografik hikâyesini anlatan film, IDFA’de “En İyi Belgesel – Envision” ödülüne layık görülmüştü.

Happy Holidays

Hayfa’da yolları kesişen Arap ve Yahudi dört kişinin- Rami, annesi Hanan, kız kardeşi Fifi ve sevgilisinin kız kardeşi Miri- hikâyesini ele alan Happy Holidays, seyirciyi sırlarla, yalanlarla ve aile içindeki gerilimlerle örülmüş bir hayatın içine davet ediyor. Ajami (2010) filmiyle İnsan Hakları Ödülü kazanan Scandar Copt’ın ikinci uzun metrajı olan film, bir kaza sonrasında kaderleri birbirine bağlanan insanların hayatına ışık tutuyor. 81. Venedik Film Festivali’nden “En İyi Senaryo” ödülüyle dönen film, Selanik Film Festivali’nde de “En İyi Film” ödülünün sahibi olmuştu.

Familiar Touch filmi.

Familiar Touch

Sarah Friedland’ın ikinci uzun metraj filmi Familiar Touch, artık destekli yaşama geçmek zorunda kalan, tamamen yabancı bir mekâna yerleşirken hafızası, benliği ve arzuları da dönüşüm geçiren seksenli yaşlarındaki bir kadının hayatındaki büyük değişimi anlatıyor. 81. Venedik Film Festivali’nde “En İyi Yönetmen” ödülünün yanı sıra başrolü üstlenen Kathleen Chalfant’a “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü de getiren film, oyunculuk performanslarıyla övgü topluyor.

Peaches Goes Bananas filmi.

Peaches Goes Bananas

Feminist sanatçı Peaches’in enerjik ve kışkırtıcı kişiliğini ekrana taşıyan bir belgesel olarak öne çıkan ve prömiyerini Venedik Film Günleri’nde gerçekleştiren Peaches Goes Bananas, The Ballad of Genesis and Lady Jaye (2011) gibi kalburüstü belgesel filmleriyle tanıdığımız Marie Losier’in imzasını taşıyor. Çekimleri on yedi yıl süren film, sahnedeki coşkulu performanslarından kız kardeşiyle olan yakın ilişkisine kadar uzanan bir yelpazede, tabuları yıkan efsanevi sanatçının hayatına yakın bir bakış sunuyor.

Festival programı, film gösterimleri ve tüm etkinlik bilgileri için tıklayın.

Previous Story

İstanbul Film Festivali Başladı

Next Story

Nehre Su Taşımak: 20. Yılında Anadolu Kültür Belgeseli Ankara’da

0 0,00